Saba Tümer yıllar sonra olanları anlattı

Saba Tümer bir televizyon programında kendisine ders vermeyi kabul etmediğini söyleyen Gülgün Feyman'la olan hikayesini canlı yayında anlattı.

Saba Tümer , Show TV 'de ekrana gelen programında 'diksiyon' hikayesine açıklık getirdi.

Gülgün Feyman 'ın "gündemden yok olduğunu" bu nedenle kendine sardığını söyleyen Tümer, "insanda zamanla unutkanlık oluyor demek ki" yorumu yaptı.

İNSANLAR GÜNDEMDEN YOK OLUNCA BANA SARIYOR

"Cevap vermeyi sevmem. Muhattap olmam. Ama insanlar bazen gündemden yok olunca bana bir sarıyorlar. Zaten onun için cevap vermiyorum. Saçlarım burulurken duydum içeride. Sayın Gülgün Feyman, dün Sacit Aslan'ın programına çıkmış. Orada bir takım şeyler söylemiş. Ben açıklama yapmışım daha önceden, Gülgün Feyman bana ders vermedi diye. Demiş ki Nuri Çolakoğlu beni aradı. Sana bir hostes yolluyorum, onunla ilgilinir misin demiş. O da bakmış. Yayından önce hazırlanıyormuş. Bakmış bana, bir konuşmuş, ben haber spikeri olmak istiyorum demişim. O da demiş ki, ben bu şekilde çalışmıyorum...

OLAY BÖYLE GERÇEKLEŞMEDİ

Olay böyle gerçekleşmedi. Ben İzmir'de 1995 yılında İzmir'de SkyTV'de çalışmaya başlayacağım, diksiyon dersi alıyorum. Fakat o sırada annem vefat etti ben de derslere ara verdim. Çalışmaya da başlayamadım. Haziran'daydı. Temmuz geçti, Eylül filan... Nuri Çolakoğlu da benim eniştemin amcası. Nuri Abi ile oturuyoruz. Ne olacak diye sordu ben de başlayacağım ama diksiyon derslerini kaçırdım dedim. O da ne yapsak ne yapsak dedi, yıllardır duayeni televizyonculuğun. Ben Gülgün'ü arayayım belki birini önerir sana dedi. Neyse Gülgün Feyman'ı aradı. Benim yeğenim var, kimi önerirsin dedi. O da madem sizin yeğeniniz tabi ki ben vereceğim ona ders dedi ve hemen İstanbul'a gelsin dedi. Gülgün Feyman'ın Gülgün Feyman olduğu zamanlar.

ZAMANLA UNUTKANLIK OLUYOR HERHALDE

Ben de kalktım, mutlu bir şekilde Gülgün Hanımdan ders alacağım diye İstanbul'a geldim. Show TV'deydi. Herhalde zamanla unutkanlık oluyor insanlarda. Allah korusun yani. Neyse gittim, oturduk, birer çay içtik, bana bir metin verdi. Onu okudum. Bana 'e'lerin çok açık dedi. Biliyorum dedim. S'lerin de patlıyor dedi. Hafiften bir tıslama var. Hala da var.

Peki dedim. Gülgün Hanım benim İzmir'e gitmem lazım dedim. SkyTV'de beni beklyor. Beni bekliyor derken, ben çalışıp para kazanmasını bekliyorum işin açıkçası. Ne kadar sürer dedim. Sen yarın beni ara. Ben seni evime davet edeceğim, benim evimde çalışırız dedi. O zaman daha bir konsantre olurum dedi.

ÜÇ GÜN EVDEN ÇIKMADIM

O zamanlar cep telefonu yok. Evde oturuyorsun, telefon ediyor ve bekliyorsun. Ben ertesi sabah aradım. Yardımcısı çıktı. Gülgün Hanım uyuyor dedi. Telefon numarasını adımı soyadımı aldı ama bana geri dönmedi. Ben de tekrar aradım aynı gün, yine not aldılar, yine dönmediler bana. Derken telefon çaldı, açtım, efendim dedim. Nimet ile görüşebilir miyim dedi birisi. Baktım Gülgün Feyman'ın sesi. Ben Nimet değil Saba'yım Gülgün Hanım dedim. Ah yardımcım yanlış yazmış herhalde dedi. Ben de sizi aramıştım dedi. Ben seni arayacağım Sabacığım, önce bir Nimet ile konuşayım dedi. Kapattı telefonu... Üç gün evden çıkmadım. Arar da kaçırırsam diye.

MEĞER DAYAK YEMİŞ SEVGİLİSİNDEN

En sonunda baktım olmuyor Nuri Amca'yı aradım. Bu kadın benden kaçıyor, sallıyor beni dedim. Nuri Bey aramış o da demiş ki, o zamanlar Siret Derman ile çıkıyordu. Dayaklar mayaklar yemiş ben de sonra gazeteden okudum bunları. Kötü bir dönemiydi kadıncağızın yani. Demiş ki Saba'nın S'leri çok patlıyor, E'leri çok açık. Ben bu kadar uzun süre eğitim veremem demiş. Ben de aynen valizimi alıp İzmir'e geri döndüm.

KEŞKE HOSTESLİK YAPMIŞ OLSAYDIM

Keşke hosteslik yapmış olsaydım. Hiç uçak korkum olmasaydı. Ama unutkanlık oluyor tabi. Bu da benim hikayem. Keşke gelse bana konuk olsa da gözgöze bakarken benimle daha iyi hatırlasao günleri..."