BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu yakın çevresine söylemiş

Gazeteci Murat Yetkin, Ankara'da konuşulan AK Parti CHP koalisyonuna dair CHP kulislerinden sızan son bilgileri aktardı.

Abone ol

Radikal yazarı Murat Yetkin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçaroğlu'nun yakın çevresine dış politikayı kastederek, "Ülke yönetimi aynı kalacaksa, koalisyona girmemizin anlamı yok" dediğini yazdı.

Koalisyon senaryoları içinde öne çıkan AK Parti-CHP ortaklığında son durum ne? CHP yönetiminde muhtemel koalisyon görüşmelerine dair hesaplar netlik kazanmaya başladı. CHP kulislerinde sızan bilgiler koalisyon pazarlıklarının kıran kırana geçeceğini gösteriyor.

CHP'nin taleplerinin karşılanmaması halinde Kılıçdaroğlu'nun “Olmazsa muhalefette kalırız, seçime hazırlanırız” sözlerini köşesine taşıyan yazar, bugünkü yazısında CHP'nin istediği bakanlıkları yazdı, ilginç ayrıntılar aktardı:

HEM DIŞİŞLERİ BAKANI HEM DE BAŞBAKAN YARDIMCISI FORMÜLÜ

"Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine “Ülke yönetimi aynı kalacaksa, CHP’nin girişiyle gözle görülebilir bir fark ortaya konamayacaksa, koalisyona girmemizin anlamı yok” dediği öğrenildi.

Kılıçdaroğlu, diğer alanların yanısıra, özellikle dış politikada CHP farkının ilk günden görünür olmasına önem veriyor. Suriye siyaseti, dış politikadaki fark açısından kilit önem taşıyacak, eğer CHP koalisyona girerse.

Ama yine yakın çevresine söylediğine göre, Kılıçdaroğlu dış politika derken yalnızca dış işleri bakanlığını kast etmiyor.

Zaten AK Parti yönetim kademelerinde CHP’nin koalisyona girmesi halinde Başbakan Yardımcısının Dışişleri Bakanlığını da üstlenmesi formülü konuşulıyor. Daha önce Hikmet Çetin’den Tansu Çiller’e, Murat Karayalçın’dan Deniz Baykal’a dek uygulanmış bu modelin, Avrupa’da da örnekleri var.

Bir de MGK’daki dengeler var. CHP MGK’da AK Parti karşısında ciddi varlık göstermek istiyor. Dış politika denilince yalnızca Dışişleri’nin anlaşılmaması altında bu da yatıyor.

ADALET VE İÇİŞLERİ BAKANLIKLARINDAN EN AZ BİRİNİN ALINMASI

Mesela Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının en az birinin alınması, CHP gözünde ülke yönetiminde etkili olmak bakımından önem taşıyor. CHP’nin üst katlarında AK Parti il başkanları gibi çalışan valiler, emniyet müdürleri konuşuluyor.

Keza yalnızca ordu ile ilişkiler açısından değil, milyarlık askeri ihalelerin söz konusu olması bakımından da önem taşıyan Milli Savunma Bakanlığı konusu var; Kılıçdaroğlu’nun Genelkurmay’ın diğer NATO ülkelerinde olduğu gibi MSB’ye bağlanmasından yana olduğu biliniyor.

EMEKLİ MAAŞI VE ASGARİ ÜCRET

Dini bayramlarda emeklilere bir maaş ikramiyeden (ki Şeker Bayramı üç haftaya geliyor) asgari ücretin artırılmasına dek dar gelirli kesimlere yönelik vaatleri de var Kılıçdaroğlu’nun.

Bunların yapılmasına da öncelik verdiği, çevresiyle paylaştığı görüşler arasında.

Ancak ilk farkı dış politikada ortaya koymak, böylece içeriye olduğu kadar dışarıya da artık Türkiye’de işlerin değiştiği mesajının verilmesi gerektiğine inanıyor.

“AKP’li bir bakanın, başbakanın bu kadar laftan sonra bir şey olmamış gibi Mısır’a gidip ilişkileri normalleştirmesi çok zor olur” örneğini verdiği aktarılıyor örneğin. “Ama biz gidip anlatabiliriz. Aynı şekilde Avrupa Birliği’ne de gidip, artık CHP’nin yönetime ortak olduğu başka bir Türkiye olduğunu anlatmakta zorluk çekmeyiz” diye devam etmiş."