BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,91
ALTIN 2.439,35
HABER /  POLİTİKA  /  HDP

HDP'nin ağır topundan MHP yorumu!

HDP Gaziantep milletvekili Celal Doğan HDP'nin Meclis Başkanlığı seçimindeki tavrını yorumladı.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Eski Gaziantep Belediye Başkanı, 25'inci dönem HDP Gaziantep milletvekili Celal Doğan dün Meclis Başkanlığı yarışında MHP'nin tavrını yorumladı. Celal Doğan, MHP liderinin özellikle Suriye ile ilgili sözlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri ile paralel olduğunu ifade etti.

KILIÇDAROĞLU BAŞBAKANLIK TEKLİF ETTİ, HAKARETE MARUZ KALDI

Siyasette siyasi partilerin var olma nedeni bir partinin iktidara gelmesi ve iktidarı paylaşmasıdır. Eğer bir siyasi parti iktidardan ürküyorsa, korkuyorsa, ki bu belli olur, örneğin Kemal Kılıçdaroğlu Bahçeli'ye Başbakanlık teklif etti, hakarete maruz kaldı. Sinemada yer gösteren görevliye, yer gösterdiği için teşekkür edersiniz. Başbakanlık koltuğunu rüşvet olarak telakki etti. 

MHP MUHALEFET BLOĞUNDA YER ALMAK İSTEMİYOR

Bu demek oluyor ki, MHP muhalefet bloğunun içinde yer almak istemiyor, buradan sıyrılmış oldu. Bence asıl önemli ve enteresan olan, Bahçeli'nin dünkü söylediği sözler. Cumhurbaşkanı ile paralel bir siyasi yapının içine girdiği görülüyor.

BAHÇELİ'NİN SÖZLERİ ERDOĞAN'LA PARALEL

Suriye'de IŞİD'in boşaltmış olduğu yerlere gelen "hainler"den bahsediyor. Suriye'de IŞİD'in yerine gelen "hainler" Suriye'deki insanlar, Kürtler, oradaki vatandaşlar. Oraya kimin gelip gelmeyeceğine Türkiye devletinin karar verme hakkı yok. Sanki IŞİD'in tercih edilmesi gibi bir anlayış söz konusu oldu. Oraya Kürt gelmesin IŞİD gelsin, aynı şeyi cumhurbaşkanı da "buraya mutlaka bir tampon bölge oluşturacağız, gireceğiz" cümleleriyle söylemişti.

TÜRKİYE BİR GERİLİME SÜRÜKLENİYOR

Burada girme fiili girme değil, oradan rahatsız olduklarını net biçimde söylüyorlar ve Türkiye'yi geriyorlar.Türkiye bir seçim ortamından çıktığı gün biraz nefes almıştı. Bu nefes alma galiba bazılarını rahatsız etti, Türkiye bir gerilim noktasına doğru sürükleniyor.

GÖRÜNEN O Kİ, TÜRKİYE BİR ERKEN SEÇİME GİDİYOR

Sonuç ne olur, MHP'nin tavrı hükümete girmek midir, görülen o ki girmek istiyor ama bir yandan da yokuşa sürüyor ve şartlarını sıralıyor. Yolsuluklarda tereddüt yok, Köşk Çankaya'ya taşınsın gibi fiilen mümkün olmayan şeyler öne sürüyor. Daha doğrusu, kaosa karşı olduklarını söyleyenler kaos yaratıyor ve arkasına da bir cümle ekliyor; "o hainlere fırsat vermeyeceğiz, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayağız" diyor. İçinde çelişen bir sürü fikir yapısı görülüyor ama görünen o ki Türkiye bir erken seçime gidiyor. Kasım diye de telaffuz ediliyor.

NİŞANTAŞI'NDA DA MI BASKI YAPILIYOR

Siz görmemezlikten gelseniz de 6 milyon oy almış bir parti var. Sandıktan çıkmış bir parti var. doğuda baskı yapıyor diyorlar, İstanbul'da üçüncü parti olarak çıktı HDP, Nişantaşı'nda, Bebek'te de mi baskı yapıyorlar. Birlikte yaşamak isteyen insanlar, birlikte yaşamak isteyen insanların ortaya koyduğu iradeyi yok saydığı zaman siz Türkiye'yi bölmüş oluyorsunuz, asıl bölücülük buradan başlıyor, nefret söylemi buradan başlıyor. 

KİRLİ BİR OYUN OYNANIYOR

Ama görünen o ki; Türkiye'de malesef çok kirli bir oyun oynanıyor, Türkiye çok kirli bir maceraya doğru götürülmek isteniyor. Suriye üzerinden tahrik edip, Türkiye'yi bir iç kaosa götürmek isteyenler maharetinin sonuçlarını görecekler. Bu kimseye fayda getirmez.

SONUNDA BUNUN CEZASINI ÇEKERLER

Bizim talebimiz şu; eğer Suriye'de PYD ve YPG'nin etnik bir temizlik yaptığı iddia ediliyorsa, ki ben buna hiç inanmıyorum, savaşa, şiddete başvurmadan bütün partilerden bir heyet kurarsın, adam gibi gidersin oraya, bakarsın, yönlendirirsin, çünkü Suriye sizin komşunuz. Siz oraya yön verirsiniz, siz onları ikaz edersiniz, eksik varsa birlikte mücadele edersiniz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkarının böyle bir yapıda olmadığını kendilerine anlatırsınız, yanlış varsa ikaz edersiniz, doğru varsa desteklersiniz, sizin komşu münasebetiyle iyi bir komşu olarak yönlendirmeniz oraya kalıcı bir şey getirir. Amerika gelmiş yönlendiriyor, başkası gelip yönlendiriyorsa, o bizim ilgilenmememizin kabahatidir. Şiddete, savaş tamtamları çalmaya gerek yok, komşu dibimizde, Antep'e 30-40 kilometre mesafede, Suruç'un  bitişiği, gideriz konuşuruz. Bu adam sayısız defa Türkiye'ye gelmiş, oturmuş devletle konuşmuş, yönlendirmek mümkünken radikal söylemde yarış var. Bugün diplomasi unutulmuş. Kim daha çok şahinse iç politika malzemesi yapmayı marifet sanıyor, bunu yapanlar tarihe gömüldüler, şimdi Türkiye'de yarışanlar da bunun sonunda bunun cezasını çekerler.