BIST 10.209
DOLAR 32,36
EURO 34,80
ALTIN 2.394,85
HABER /  GÜNCEL

Zina tartışmaları Avusturya basınında

1 milyonu aşkın günlük tirajıyla ülkenin en fazla satan bulvar gazetesinde yer alan Kurt Seinitz imzalı yazıda, zina önergesinin tutucu çevrelerin isyanı olarak tanımlandı.

Abone ol

Avusturya'nın en fazla tiraja sahip 'Kronen Zeitung' gazetesinde yayımlanan bir yazıda, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ilerleme raporunun açıklanacağı 6 Ekim gününe sayılı günler kala patlak veren 'zina' krizinin, hem Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hem de AB'yi bir ikilemle karşı karşıya bıraktığı savunuldu. 1 milyonu aşkın günlük tirajıyla ülkenin en fazla satan bulvar gazetesinde yer alan Kurt Seinitz imzalı yazıda, yaklaşık 350 maddeden oluşan ve zinaya hapis cezasını öngören yeni TCK (Türk Ceza Kanunu) Yasa Tasarısı'nın, sürpriz bir kararla TBMM Adalet Komisyonu'na geri çekilerek 'soğuma sürecine bırakıldığı' belirtilerek, "Ankara'daki karmaşanın sebebi, iktidar partisindeki milliyetçi gericilerin çekirdeğini oluşturan bir grubun Başbakan Erdoğan ile onun reformcu yandaşlarına karşı çıkardıkları bir isyan" denildi. Yazıda, iktidar partisindeki 'gericilerin', Erdoğan'ı güç durumda bırakmak için, "silah" olarak, zinanın suç kapsamına alınmasını öngören yasa tasarısını kullandığı öne sürülerek, "Bu kapsamda, ''zinanın'' yerine ''cinsel sadakatsizlik'' deyimini kullanarak, ikinci bir girişimde bulundular. Erdoğan'ın frene basarak, nihai oylamayı ertelemekten başka çaresi kalmadı" ifadesine yer verildi. Türk yorumcuların bunu, 'Başbakanın, parti içindeki ihtilafı bertaraf etmek üzere zaman kazanmak için başvurduğu bir taktik' olarak değerlendirdiği kaydedilen yazıda, "Ancak, AB'nin 17 Aralık'taki Türkiye zirvesine kadar, artık çok geç olabilir" uyarısında bulunuldu. Yazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir ikilem ile karşı karşıya bulunduğu belirtilirken, bu 'isyan'ın', Avrupa yanlısı politikasının kendi partisini ne kadar zorladığını gösterdiği, aynı zamanda da Türkiye'deki Avrupa yanlısı reformların ne kadar zayıf bir temel üzerinde durduğunu da göstermiş olduğuna dikkat çekildi. AB'nin de bir ikilem ile karşı karşıya olduğu vurgulanan yazıda, "Erdoğan'ın içine düştüğü çıkmaz, 17 Aralık'ta verilecek bir 'hayır' cevabının Türkiye'de ne gibi çalkantılara neden olabileceğini gösteriyor" denildi.