BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,90
ALTIN 2.424,24
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Yün Bebek ile Türkiye sınırını aştılar

Mersinli Ümmiye Koçak, köy kadınlarının yaşadıkları sorunları tüm dünyaya göstermek için, 2001 Yılında kadınlardan oluşan bir tiyatro grubu kurmuş.

Abone ol

Mehmet KOÇAK / MERSİN

Adana'nın Çelemli köyünde 10 çocuklu bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya geldi Ümmiye Koçak. Kız çocukları okutulmadığı için o da okula gidemedi. Ancak Ümmiye Koçak'ın imdadına okuma yazma seferberliği yetişti. Köyde her evden bir kişi isteniyordu kurs için. Kız kardeşi gitmek istemeyince kalemi defteri alan Ümmiye düştü yollara. İlkokulu bitiren Ümmiye Koçak yılmadan, bıkıp usanmadan okudu. Adeta kitap kurdu olan Ümmiye Koçak, Gorki'nin "Ana"sının kendisini çok etkilediğini, adeta köy yaşamıyla kitabı özdeşleştirdiğini söyledi.

EN BÜYÜK CEYİZİM KİTAPLARIMDI

Ailesinin kendisine çok büyük destek verdiğini belirten Ümmiye Koçak, "İlkokuldan sonra okula gidemedim ama kendimi çok iyi yetiştirdim. İlk hikayemi 13 yaşında iken yazdım. Babamdan 25 kuruş harçlık alır doğru kitapçıya gider defter alırdım. Bazen günde 4-5 kez para aldığım olurdu defter almak için. Babam kızmaz verirdi. Evlendiğimde çeyizimin arasında en çok kitaplarım vardı. Onları çeyiz niyetine götürdüm kocamın evine. Eşim de okuyup yazmamı destekledi. Eşim yevmiye ile çalışırdı. Her fırsatta bana yazmam için defter satın alırdı" diye konuştu.

TİYATROYLA TANIŞTI

Tiyatro ile tanışmasının öyküsünü de anlatan Ümmiye Koçak, şöyle konuştu: 2001 yılında Tarsus'a bir oyun gelmişti. Köyden kadınlarına 'Hadi tiyatroya gidelim' dedim ama kimse oralı olmadı. Ben de yalnız gittim. Oyundan sonra kulise gidip oyuncularla tanıştım. Oyuncunun birine adını sordum 'Ahmet' dedi. Ama oyunca seni 'Veli' diye çağırıyorlardı dedim. 'O benim rol icabı ismimdi' dedi. Kafamda ışık yanmıştı. Tiyatro ile kafamdan geçenleri bir oyuna dönüştürecek ve yazacaktım. Köydeki erkeklerin yanlış bulduğum davranışlarını isim değiştirerek anlatabilecektim.

SONUNDA BAŞARDILAR

Eşinden de onay alınca tiyatro fikrini köylü kadınlara açtığını söyleyen Ümmiye Koçak, "Kadınlar ilk önce karşı çıktı. 'Ne tiyatrosuymuş, başımıza iş çıkarma' dediler. Ama ben ısrar ettim. Günlük yaşantılarının her bölümünde farklı karaktere büründüklerini anlattım. İkna oldular. Verecekleri mesajla başta kocaları dahil birçok kişiyi değiştirebileceklerine inandılar. Çalışmalara başladık. İlk başlarda çok eleştiren oldu, azmimizi kırmak istediler ama yılmadık, çalıştık ve sonunda başardık" dedi.

TÜRKİYE SINIRLARINI AŞTILAR

Ayaklarında naylon yemeni ve şalvarlarıyla sahneye çıkan Arslanköylü kadınların tiyatro ve sinema aşkı ülke sınırlarını aştı. Tiyatro grubu son olarak, kadının kadına şiddetini konu alan ‘Yün Bebek’ isimli sinema filmi çekti. Film New York Film Festivali'nde ödül aldı. Ümmiye Koçak, 'Sinemada En İyi Avrasyalı Kadın Sanatçı" ödülüne layık görüldü.