BIST 10.083
DOLAR 32,37
EURO 34,78
ALTIN 2.438,72
HABER /  GÜNCEL

YPG'li Salih Neccar'ın akrabası konuştu

Ankara patlamasının faili Salih Neccar'ın akrabası Muhammed Neccar Suriye'de Türkiye gazetesinden Osman Sağırlı'ya konuştu.

Abone ol

Kendi adını taşıyan akrabasının gerçekleştirdiği saldırıyı kınayan Neccar, “Bu olay bizim için utanç verici. Bize kucak açan Türkiye’ye bir Suriyeli hainin saldırması kabul edeceğimiz bir şey değil.” dedi.

Ammar Salih ve Muhammed Neccar ikisi de 23 yaşında… Halep Üniversitesi Arap Edebiyatı bölümünde birinci sınıf öğrencisi iken başlayan iç savaşın içinde bulmuşlar kendilerini. Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Cephetüş Şamiye grubundalar. Kestel Cindo bölgesinde PYD’nin Azez ablukasına karşı çarpışıyorlar.

Osman Sağırlı'ya verdiği röportajda Neccar şunları söylüyor:

ESAD TAM BİTECEKTİ DAEŞ ÇIKTI
-Önce rejimdi ona karşı çarpışıyorduk. Çok zayıftı Esad, tam “bu iş bitti” demeye başlamıştık ki, peşine DAEŞ çıktı. Onlara karşı çarpışmaya başladık ve bulunduğumuz yerlerde onlara karşı zaferler kazandık. Çünkü halk bizimle beraberdi. O da iç bölgelere doğru püskürtüldü. Aldıkları yerleri bırakıp kaçtılar. Bu defa Suriye Demokrasi askerleri denilen 13 gruptan oluşan bir güç çıktı. Nerede hırsız, zalim, yol kesici varsa onlar bu grubun içinde. Devlet kötü adamları topladı, seçti. Bunlara para verip bizim karşımıza sürdü. Zalim insanla demokrasi olur mu? Bunların arasına son olarak PYD dahil oldu.

NEDEN PYD SAFLARINDA DEĞİL?
-PKK yüzde bir Kürt’ü temsil etmiyor. Biz burada ayaklanmayı Araplarla, Türkmenlerle birlikte yaptık. O dönem PYD halkın yanında olmak yerine Esad ile pazarlık yapmayı tercih etti. ÖSO içinde çok sayıda Kürt komutan var. Dünya her şeyi yanlış anladığı gibi PYD’yi de anlamamış. DAEŞ nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa bu adamlar da biz Kürtleri temsil etmiyor. Bu insanların içinde çok sayıda Suriyeli olmayan insan var, planları da kesinlikle farklı.

ÜÇ CEPHEDE SAVAŞIYORUZ
-Biz şu anda burada kimlerle çarpışıyoruz? İran, DAEŞ, Rusya, Rejim ve PYD… Hepsi birlikte Halep’e Tel Rıfat’a, Minnağ ve Azez’e ortak operasyon yapıyor. Birlikte hareket ediyorlar. Rus askerleri bizi önce havadan vuruyor, rejime ve PYD’ye yol açıyor. Ardından DAEŞ’i vuruyorum bahanesiyle ona karşı çarpışan muhalifleri vuruyor. DAEŞ buraya girmek isteyen herkesin bahanesi olmuş. Bakın Esad, Rusya, Amerika, PYD hepsi DAEŞ’le mücadele ettiğini söylüyor. Ama DAEŞ’i sadece biz vuruyoruz. Biz şu an üç cephede çarpışıyoruz. Ama kime yönelsek karşımıza PYD çıkıyor. En son DAEŞ’i püskürttük, onlar kaçtı arkalarından rejim ve PYD/PKK çıktı. Eğer DAEŞ ile PYD çarpışacaksa biz kontrollü olarak geçişlerini sağlayalım. DAEŞ çarpışmak istiyorsa onlara da Afrin yolunu açalım geçsinler. Ama dertleri bizi bitirmek.

ANKARA SALDIRISI
-Bu olay bizim için utanç verici. Bu kadar Suriyeliye kucak açan Türkiye’ye bir Suriyeli hainin saldırması kabul edeceğimiz bir şey değil. Türkiye sınırdan aldığı insanları daha sıkı kontrol etmeli. Zira Azez düşerse bu tip saldırıların çok daha fazla olacağını düşünüyoruz. Zira sınırı artık PYD kontrol ediyor olacak.

BU SAVAŞ NASIL BİTER?
-Muhaliflere kimsenin desteği yok ki. Nasıl bitsin. Bizim Arap komşularımız, sinema izler gibi bizi izliyor. Çocuklar nasıl ölüyor diye seyrediyorlar. Bizim elimizdeki silahlar karada etkili ama uçağa gücümüz yetmiyor. Uçaklara karşı direncimiz yok. Şu ana kadar hiçbirisi bize ahbap olmadı. Ama Türkiye hariç… Bacılarımıza kardeşlerimize sahip çıkıyor. Araplardan kimse gelip halimizi sormadı. Sormuş olsalardı zaten bu hale düşmezdik. Arap ülkelerinden kimseye hayır yok. Olsaydı Filistin meselesi çözülürdü. 50 yıldır orayı da izliyorlar. Biz ne yemek, ne su, ne de kalacak yer istemiyoruz. Bize uçaklara karşı direnecek silah lazım.