BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Yargıtay: "Yargı kararı da eleştirilir"

Yargı kararlarının eleştirilebileceğine dikkat çeken Yargıtay , "Yargı kararları eleştirilemez diye bir kural yoktur. Hiçbir kurum eleştiri dışında kalamaz" kararı aldı.

Abone ol

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002 seçimleri öncesinde milletvekili adaylığına ilişkin verilen yargı kararına yönelik bir yazıyı eleştiri olarak kabul etti ve yazıda kişilik haklarına saldırı görmedi. Yargı kararlarının eleştirilebileceğine işaret eden Daire, "Yargı kararları eleştirilemez diye bir kural yoktur. Demokratik bir toplumda ve hukukun üstünlüğünü kabul eden bir devlette, hiçbir kurum ve kişi eleştiri dışında kalamaz" dedi. 2002 milletvekili genel seçimleri öncesinde Başbakan Erdoğan'ın adli sicil kaydına ilişkin, kapatılan Diyarbakır 3 ve 4 No'lu DGM'ce verilen kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından yapılmıştı. Daire, Erdoğan'ın adli sicil kaydının silinmesi isteminin reddine ilişkin Diyarbakır 3 No'lu DGM'nin kararını onamış, bu kararı kaldıran 4 No'lu DGM'nin kararını ise yok hükmünde saymıştı. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu, Erdoğan'ın aday olamayacağı yönünde karar vermişti. Yeni Şafak Gazetesi'nde 17 Eylül 2002'de "Yargıtay 8. Ceza Dairesi Suç İşliyor" başlığıyla bu sürecin eleştirildiği yazının yayınlanmasının ardından, kararda imzası olan bir Yargıtay üyesi manevi tazminat istemiyle dava açmıştı. Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, tazminat istemini kısmen kabul etmişti. Yeni Şafak Gazetesi, kararı temyiz edince dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne gitti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını 2'ye karşı 3 üyenin oyuyla bozdu. Kararda, Başbakan Erdoğan hakkında kapatılan Diyarbakır 3 ve 4 No'lu DGM'nin verdiği kararlar anımsatıldıktan sonra Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kararına da atıfta bulunuldu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bu kararına karşı eleştiri hakkını kullanan basının yayınladığı yazı ile sınırın aşılıp aşılmadığının tartışılması gerektiği belirtilen kararda, "Elbette bir yargıcın verdiği karardan dolayı 'suç işliyor' demek, yargıcın hukuk dışına çıktığı, diğer bir anlatımla yasa ve hukukun öngördüğü biçimde değil, somut olaydaki gibi karar verdiği, böylece kusurlu olduğu sonucu çıkabilir. Şu durumda verilen kararın hukuka ne denli uygun olup olmadığı, diğer bir ifade ile kararda bir özensizliğin bulunup bulunmadığı irdelenmelidir" denildi. "Karar özetinden ve kararın ilgilinin müracaatından itibaren izlenen yön ve yöntem gözetildiğinde, normal uygulama dışına çıkıldığı gözlemlenmektedir" denilen kararda, şu tespitler yapıldı: "Kararın kısa sürede savcılığa getirilmesi, savcılıktan daireye ve karara bağlanması, olağanın dışında bir sürecin izlendiğini göstermektedir. Kararın içeriğinde ise usul kurallarına uyulmadan bir sonuca varıldığı belirtilmektedir. Elbette ki, bu bir gerekçeye dayandırılmıştır. Ancak bu gerekçenin mevcut yasanın açık hükmüne uygun olup olmadığı tartışmalıdır. İşte bu denli tartışmalı bir konuda karar verilmesi durumunda kararın da tartışılabileceği ve eleştirilebileceği de kabul edilmelidir. Yazıda yer alan 'Yargıtay 8. Ceza Dairesi Suç İşliyor' nitelemesini, yazının bütünü içinde değerlendirmek gerekir. Salt sözcük dizisini almak ve yazıyı bütünden ayırmak suretiyle sonuca varmak, doğruyu bulmamızda güçlük yaratır."