BIST 10.046
DOLAR 32,45
EURO 34,64
ALTIN 2.392,03
HABER /  MAGAZİN

Ünlü mankeni utançtan ağlatan dayak

Ünlü manken Yaşar Alptekin tişört satmak isterken mafyanın eline düştü. Alptekin öyle şeyler yaşamış ki utançtan ağlamış.

Abone ol

Eski manken ve oyuncu Yaşar Alptekin'in başı, tescilini aldığı ‘5 VAKİT NAMAZ' yazılı tişörtlerini pazarlamak isterken derde girdi.

Alptekin, kendisini “Tişörtlerinizi Araplara pazarlamak istiyoruz” diye arayan kişiyle buluştu.

Alptekin'den önce para isteyen kişiler 'olumsuz' yanıt alınca, tartaklayıp 10 bin liralık senet imzalattı.

AYAĞINA SIKIN DENİNCE İMZALADIM

Olayla ilgili ilk kez konuşan Yaşar Alptekin, yaşadıklarını şöyle anlattı:

-“Laleli'de bir daireye gittim. İçeri girince kapılar kilitlendi. Bir adam çıkıp, ‘Yurtdışına kaçmam gerekli. Bana para vereceksin' dedi.

Param olmadığını söyleyince bir senet çıkarıp ‘imzala' dedi. Karşı çıkınca darp etmeye başladılar.

Sonra motorumu istedi. Vermeyince ‘Ayağına sıkın'dedi.


UTANCIMDAN AĞLADIM
yaşar-alptekin-dayak.jpg
Mecburen imzaladım. Çıktıktan sonra ne yapacağımı bilemedim. 52 yaşındayım, ilk kez dayak yedim. Psikolojim bozuldu. Utancımdan ağladım. Çok gücüme gitti.

Günlerce eve kapandım. Sonra karakola gidip şikayetçi oldum. Zanlılar bulundu, mahkemede hesaplaşacağız."

MANKENLİKTEN DİNDARLIĞA

Bir dönem podyumun en ünlü mankeni olan Yaşar Alptekin, aniden şaşalı hayatını bırakarak kendini dine vermişti.

Hayatındaki dönüşüm ise ünlü işadamı Sakıp Sabancı'nın cenaze namazını kıldıktan sonra gerçekleşmiş. Cenaze namazına gidene kadar Fatih cami'nin yerini bile bilmeyen Alptekin, o günkü yaşadığını şöyle anlatmıştı;

"Orada ruhumun bedenimden ayrıldıgını hissettim, insanları gözlemlemeye başladım. Kimi insanlar saatine bakıyordu, geç oldu bitse de gitsek gibi. Kimi insanlar meşhur insan görür müyüz diye etrafına bakıyordu. O sırada gözüm 50 mt. uzakta duran tabuta takıldı. Türkiye’nin en zengin işadamlarından birisi yatıyordu . Sahibi olduğu zannettiği hiçbir şeyi götüremiyordu. Götürebildiği yegane şey kefen, kefenin de cebi yok. Ve düşündüm buradaki insanlar bunun farkında değil. Bu bir ibret bundan hiç kimse bir ders çıkarmıyor.  O ana kadar vallahi, billahi ölümü hiç düşünmemiştim. 

Cenaze namazını kıldım eve geldim. Gece balkonda oturdum etrafı seyrettim. Şimdi hatırlamıyorum ama tek hatırladığım şey eve yürüyerek gelmiştim. Hatırladığım şey tebessüm ediyordum. Bir ara kendimi yakaladım tebessüm ederken. Korktum, deliriyor muyum, insanlar beni görecek delirdi sanacaklar. Yeni görmeye başlayan bir insan gibiydim sanki, gözlerim yeni açılmıştı. "

ESKİDEN KARA FATMA DERDİM

-"Çarşaflı bir bayan görünce Allah günah yazmasın, Allah’a sığınıyorum “Kara Fatma” diyordum.” Kara Fatmalara bak “diyordum. “Şalvarlılar, takunyalılar “geliyor diyordum. Mesela gittiğim bir restaurant da baş örtülü bir bayan olsa kınıyordum dışlıyordum . Ama sonra elhamdülillah namaz kılmaya başlayınca bundan çok utanır oldum. Yani o aslında tenezzül edip de içine girmediğimiz araştırmadığımız , dünyada ibadet halinde bulunan insanların ne kadar saf, temiz ve samimi olduklarını görünce daha da şaşırdım ve daha da utandım.