BIST 10.259
DOLAR 32,27
EURO 34,82
ALTIN 2.412,00
HABER /  GÜNCEL

Uğur Dündara Namaz tepkisi

Cuma namazına giden öğrencileri suç işlemişcesine ana habere taşıyan Uğur Dündar'a bir tepki de din görevlilerinden geldi

Abone ol

Namaz kılan öğrencileri suç işlemişlercesine ana habere taşıyan Star TV ana haber sunucusu Uğur Dündar'a Türkiye Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası, Din-Bir-Sen'den sert tepki geldi.

Her insanın istediği dini seçmesi ve dini ibadetlerini yerine getirmesi anayasal bir hak olarak güvence altına alındığını belirten Başkanı Lütfi Şenocak, namaz kılan çocuklara suçlu muamelesi yapan Uğur Dündar'ı din görevlileri olarak kınadıklarını açıkladı.

Dündar'ın namaz fişlemesi yaptığı gün İstanbul'daki bir lisede, öğrencilerin öğretmenin de sınıfta olduğu sırada, bira içip kadeh tokuşturduğu görüntüleri yayınlamamasını çifte standart olarak değerlendiren Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, medyada dini yükümlülüklerini yerine getiren insanların suç işliyormuş gibi gösterilmesini eleştirdi.

BASIN AHLAKIYLA BAĞDAŞMIYOR

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, yaptığı değerlendirmede dini özgürlüklerin anayasal güvence altında olduğuna işaret ederek, ders saati dışında dini yükümlülüklerini yerine getiren vatandaşların terör eylemi yapmış gibi dakikalarca haberlerde gösterilmesine tepki gösterdi.

Dini yükümlülüklerine yerine getiren insanların medya tarafından suç işliyormuş gibi gösterilmesinin insanlar tarafından namaz kılmanın bir suçmuş gibi algılanmasına yol açtığını söyleyen Şenocak, "Her insanın istediği dini seçmesi ve dini ibadetlerini yerine getirmesi anayasal bir hak olarak güvence altına alınmışken, ders saati dışında namaz kılmanın bir suçmuş gibi ana haber bülteninde bu şekilde çarpıtılarak verilmesi, basın yayın ilke ve ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Halkın gözünde dini ibadetleri suçmuş gibi çarpıtarak veren Star TV'yi ve Ana Haber Bülteni sunucusu Sayın Uğur Dündar'ı din görevlileri olarak kınıyoruz" diye konuştu.

NAMAZ KILAN ÇOCUKLARA TERÖRİST MUAMELESİ

Namaz kılan öğrencileri suç işlemişlercesine ana habere taşıyan Star TV ana haber sunucusu Uğur Dündar'ın aynı gün İstanbul'daki bir lisede, öğrencilerin öğretmenin de sınıfta olduğu sırada, bira içip kadeh tokuşturduğu görüntüleri yayınlamamasını ise basın etiğine aykırı bir davranış olarak niteleyen Şenocak, "Doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla bağdaştıramadığımız bu çifte standart kabul edilebilir bir davranış değildir. Ders dışında cuma namazı kılan öğrencilerin bu eylemlerini bir terör suçu işlemiş gibi haber bülteninde dakikalarca gösteren Sayın Dündar, ders saati içinde sınıfta bira içen öğrencileri niçin haber konusu yapmamıştır? Ders saati içinde sınıfta bira içmenin haber değeri Sayın Dündar'a göre yok mudur? Sayın Dündar’ı ilkeli ve dürüst gazetecilik yapmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.

UĞUR DÜNDAR'IN NAMAZ KILAN ÖĞRENCİLERİ ÖRGÜT MENSUBUYMUŞ GİBİ EKRANA GETİRDİĞİ GÖRÜNTÜLER İLE, EKRANA GETİRMEYE CESARET EDEMEDİĞİ OKULDAKİ İÇKİ ALEMİ'NİN VİDEOSU BİR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]



"YETERLİ DİN EĞİTİMİ SUÇ ORANINI DÜŞRÜRÜR"

Bir öğrencinin ders saati dışında namaz kılmasının değil, sınıfta öğretmenin gözü önünde içki içmesinin bir suç ve toplumsal bir sorun olduğuna işaret eden Şenocak, dini eğitimin önemine dikkat çekti. Şenocak sözlerine şöyle devam etti:

"Dini görevlerini yerine getirmeye çalışan bir öğrenci, iyi bir kul olmayı başardığı gibi toplum için de iyi bir birey olacaktır. Adalet, söze sadakat, çevre bilinci, yardımseverlik gibi insani mefhumlar ancak ahlakı en güzel bir şekilde vazeden dinin öğretilmesiyle kavranılabilir. Nitekim dini eğitimin yeterli derecede verilmesine paralel olarak toplumlarda insani mefhumların kabulünde yükselme, suç işleme oranlarına ise azalma olmuştur.

Yeni kuşakların yeterli derecede din eğitimi almamaları toplumda ki suç işleme oranlarının artmasında etkili olmuştur. Öyle ki günümüzde işlenen adi vakaların temelinde yetersiz din eğitimi yatmaktadır. Manzara toplumsal dokuyu ve ahlaki yapıyı tehdit eder bir boyuta ulaşmıştır. Bu durumun giderilebilmesi için tarihi birikimimizden de yararlanarak daha düzenli, bilimsel, demokratik ve laik esaslara bağlı, pedagojik gerçekleri dikkate alan bir eğitim anlayışının geliştirilmesi kaçınılmazdır. Aksi bir yaklaşım toplumu içinden çıkılmaz buhranlara sürükleyecektir."