BIST 9.557
DOLAR 32,50
EURO 34,81
ALTIN 2.485,87
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'den Mısır'a çok sert cevap FLAŞ

Mısır'dan yapılan açıklamalara Türkiye sessiz kalmadı. Dışişleri, Mısır'a yönelik çok sert bir açıklama yaptı.

Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'deki konuşmasının ardından Mısır ile ipler bir kez daha gerildi. Mısır'da hükümetin Türk dizilerine yönelik baskıcı tutumuna Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki geldi. Bakanlık, Mısır'da yaşananları hatırlattı, Türkiye'nin ülkedeki hukuk dışı uygulamaların son bulması için yaptığı çağrıya devam edeceği belirtildi.

Türk Dışişleri'nden Mısır'a çok sert cevap! Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda Mısır'a yönelik eleştirilerinin ardından iki ülke arasında durağan seyreden ilişkiler bir kez daha gerildi. Mısır'da hükümetin Türkiye'ye yönelik açıklamaları ve ülkede bazı medya kuruluşlarına yönelik baskıları üzerine açıklama yapan Dışişleri, Türkiye'nin Mısır konusundaki ilkeli tutumunun gereği olarak, ülkenin demokrasiye geçişinin sağlanmasına yönelim çağrılarını sürdürdüğü belirtildi.

"DÜŞÜLEN ACZİN GÖSTERGESİ"

Açıklamada, Mısır yönetiminin Türkiye'ye yönelik açıklamaların suçluluk psikolojisinin yansıması olduğu belirtilerek şunlar ifade edildi:
 
Hal böyle iken, Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın 29 Eylül 2014 tarihli basın açıklamasında da görüleceği üzere, Mısır’daki yönetimin bu konudaki samimi çağrıları dikkate almaktan ziyade, gerçekleştirilen hukuk dışı eylemin getirdiği suçluluk psikolojisinin yansıması ve içine düşülen aczin bir göstergesi olarak ülkemiz aleyhinde kabul edilemez iddialarda bulunduğu müşahade edilmektedir. Tabiatıyla bu iddiaların ne ciddiye alınması ne de kabul edilmesi mümkündür. 

3 TEMMUZ ASKERİ MÜDAHALESİ 
 
Güvenlik kuvvetlerinin orantısız güç kullanımı nedeniyle yakın tarihte tek bir günde çok sayıda göstericinin öldürüldüğü, 3 Temmuz askeri müdahalesinden bu yana ölü sayısının binlere, tutuklu sayısının onbinlere vardığı, yaşananların bağımsız insan hakları örgütleri tarafından ‘insanlığa karşı suç’ olarak değerlendirildiği, yüzlerce masum insanın gülünç davalarla idam cezasına çarptırıldığı, siyasi partilerin, demokratik hareketlerin ve gençlik gruplarının keyfi gerekçelerle kapatıldığı, aralarında yabancıların da bulunduğu onlarca gazetecinin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan kararlarla hüküm giydiği, en temel demokratik hakların hiçe sayıldığı Mısır’da, maalesef dışlayıcı ve demokrasi dışı uygulamalar aralıksız devam etmektedir. 

"MISIR HALKINA YÖNELİK KEYFİLİK VE ZORBALIK" 
 
Mısır'da insan onurunu, Mısır halkının iradesini ve egemenliğini ayaklar altına alan bu uygulamalara yönelik tepkilerin "içişlerine müdahale" olarak nitelendirilmesi de mümkün olamaz. İçişlerine karışmama ilkesi, insan hakları ihlallerine ve Mısır halkına yönelik keyfilik ve zorbalığa meşruiyet kazandırma aracı olarak kullanılamaz. Konu insan hakları ve anayasal meşruiyet olduğunda, uluslararası toplumun diğer sorumlu üyeleri gibi Türkiye’nin de kardeş Mısır halkının en temel haklarının teminine yönelik ahlaki, vicdani ve hukuki sorumluluğu bulunmaktadır. Siyasi katılımcılıktan uzak, demokrasiye aykırı uygulamalar sürdükçe Mısır yönetiminin uluslararası toplumun eleştirilerinin son bulmasını beklemesi hayalcilik olacaktır. 

"TÜRKİYE'NİN ÇAĞRISI DEVAM EDECEK"
 
Mısır halkının demokrasi, eşitlik, özgürlük ve refah gibi meşru taleplerinin karşılanmasına yönelik samimi çağrılarımız, bu konuda somut ilerlemeler kaydedilmediği sürece devam edecektir. Ülkemiz, Mısır’da insan hakları ihlallerinin sona ermesi ve kardeş Mısır halkının özgür iradesine saygı duyulması hususlarında bundan sonra da gerekli hassasiyeti sergilemekten geri durmayacaktır.