BIST 10.209
DOLAR 32,36
EURO 34,75
ALTIN 2.396,66
HABER /  GÜNCEL

Türkiye güçlü bir ekonomik programa sahip

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin güçlü, kendisini ispatlamış bir ekonomik programa sahip olduğunu belirterek, bunun temelinde ma...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin güçlü, kendisini ispatlamış bir ekonomik programa sahip olduğunu belirterek, bunun temelinde mali disiplin ve Merkez Bankası’nın bağımsızca uyguladığı para politikalarının yattığını ifade etti. Babacan, bunlar uygulandığı takdirde Türkiye’nin yolunun açık olduğunu vurguladı.
Türk-Japon ortaklığı Nisshin Seifun Turkey Makarna ve Gıda Sanayi Ticaret AŞ’nin JW Marriott Otel’deki kuruluş törenine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Yutaka Yokoi ile Türk ve Japon iş adamları katıldı.
Törende bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Babacan, yaklaşık 12 ay sonra Sincan 1. OSB’de üretime başlayacak ve üretimin yüzde 100’ünü ihracat edecek olan yatırımın iki ülke arasındaki işbirliğinin ve Türkiye’nin geleceğine güvenin güzel bir simgesi olduğunu belirterek, bu yatırımdan alınacak başarılı sonuçların önemli bir örnek teşkil edeceğini dile getirdi. Babacan, bu yatırımın ayrıca Türkiye’de yabancı ortaklıkların ve uluslararası yatırımların önünü açacak bir adım olacağını kaydetti.
Türkiye ve Japonya’nın dost ülkeler olduğunu vurgulayan Babacan, “Haritaya baktığımızda belki birisi Asya’nın doğu, birisi batı ucunda olan iki ülke. Ama tarihimize, kültürümüze ve özellikle halklarımız arasındaki yakınlığa baktığımızda ilişkilerimiz bu coğrafyanın işaret ettiği mesafelerden çok daha yakındır. Haklarımız arasındaki bu yakın gönül birliği, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir zemin oluşturuyor” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ MERKEZE ALAN BİR İŞ PLANI BU COĞRAFYADA ÇOK DAHA BAŞARILI SONUÇLARI MEYDANA GETİRİYOR”
İki ülkenin pek çok önemli ve büyük projeyi yürüttüğünü dile getiren Babacan, bundan sonraki dönemlerde de iki ülkenin projelerde yoğun temas içinde olacaklarını ifade etti. Türkiye’nin son 12 yılda ekonomik, sosyal ve ekonomik dönüşüm yaşadığına dikkat çeken Babacan, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın çok geniş bir müşteri kitlesine hitap edecek bir imkanı sunduğunu belirtti. Çok uluslu şirketlerin iş yapmak için İstanbul’u tercih ettiklerini kaydeden Babacan, “ABD’nin teknoloji devleri, Avrupa’nın pek çok kuruluşu İstanbul merkezinden Asya ve Ortadoğu gibi pazarlara Türkiye üzerinden açılmaktadır. Türkiye’yi baz alan, Türkiye’yi merkeze alan bir iş planı bu coğrafyada çok daha başarılı sonuçları meydana getiriyor. Aynı zamanda iş adamları, iş kadınları çok geniş bir coğrafyada çok rahat iş yapabiliyor” şeklinde konuştu.

“BİR ELİN NESİ VAR, İKİ ELİN SESİ VAR”
“Türk-Japon ortaklığı bizim için önemlidir” diyen Babacan, “Ortaklık ruhu gerçekten önemli. Bizde bir atasözü vardır; bir elin nesi var, iki elin sesi var. Ancak iki el bir araya geldiği zaman ses çıkarmak mümkündür” dedi.
Babacan, Türkiye’nin ekonomik açıdan potansiyelinin büyük olduğunu belirterek, “Türkiye, sadece hızlı büyüyen değil, aynı zamanda borcunu düşürerek büyüyen bir ülke. Bu büyüme aynı zamanda istihdam oluşturan da bir ülke. Büyüme Türkiye’de yoksulluğu azaltıyor. Genç, büyüyen aynı zamanda refah seviyesi yükselen bir toplumumuz var. İç piyasamız çok canlı ve cazip” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin özel sektör ağırlıklı büyüdüğünü söyleyen Babacan, “İhracat bizim ekonomimiz için çok önemli. Bu yatırım da bizim ekonomik modelimizin güzel bir örneği olacak” dedi.
Hükümet olarak önümüzdeki döneme ilişkin çeşitli hedeflerinin olduğunu ifade eden Babacan, bunları şöyle sıraladı:
“Cari açığın azaltılması, enflasyonun düşürülmesi, kamu maliyesindeki güçlü duruşun sürdürülmesi ve büyüme ile istihdamın artırılması.”
Türkiye’nin güçlü, kendisini ispat etmiş bir ekonomik programa sahip olduğunu belirten Babacan, bunun temelinde mali disiplin ve Merkez Bankası’nın bağımsızca uyguladığı para politikaların yattığını ifade etti. Bunlar uygulandığı sürece Türkiye’nin yolunun açık olduğunu vurgulayan Babacan, “Güven yavaş yavaş oluşur, zaman alır. Akşamdan sabaha güven oluşmaz. Güvenin kaybı ise çok hızlı oluşur. Türkiye’nin kazandığı güven ortamının değerini çok çok iyi bilmeliyiz” şeklinde konuştu.

“DÜNYANIN EN BÜYÜK MAKARNA FABRİKALARININ ARASINA GİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
En iyi bildikleri makarna işinde Japonya ile ortak olduklarını ve söz konusu ortaklık ile Türkiye’ye yeni bir makarna fabrikası kazandıracak projeyi hayata geçirdiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, Nuh’un Ankara tarihinde yeni bir sayfanın açıldığını kaydetti.
Nuh’un Ankara olarak dünyanın en büyük makarna fabrikalarının arasına girmeyi hedeflediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, bunun için gerekli fizibilite çalışmalarının yapıldığını kaydetti.

“YÜZDE 100 TÜRK MALI, YÜZDE 100 İHRACAT”
Ürünlerde Türk buğdayını kullanacaklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Hem çiftçimize destek olacağız hem de Türk buğdayının kalitesini tüm dünyaya göstereceğiz” dedi. Ürünlerin tamamının yurt dışına satılacağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Bir sloganımız var; ‘yüzde 100 Türk Malı, yüzde 100 ihracat.’ Yani Türk mühendisi ve işçisi ile gerçekleştireceğimiz katma değerin tamamı ülkemizde kalacak. Bu fabrikada üretilen ‘Made in Turkey’ damgalı makarnaları dünyanın dört bir tarafında görebileceksiniz. Ulaştığımız ülke sayısı arttıkça pazar ağımız genişleyecek, böylelikle yıllık ihracatımız 75 milyon dolara ulaşacak” şeklinde konuştu.

“İNŞALLAH BU ORTAKLIK AYDINLIK OLUR”
Yeni ortaklığın çok başarılı olacağına inandığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Böylesine büyük bir yatırım sayesinde hem biz kazanacağız hem ortağımız kazanacak. Ama nihayetinde kazanan Türkiye ve Japonya olacak. Aslında iki ülkenin bayraklarına baktığınız zaman simgeleri enteresan. Japon bayrağının simgesi güneş, Türk bayrağının simgesi ay ve yıldız. Japon dilinde güneş simgesinin yanına ay gelince aydınlık, ışık manasına gelmektedir. İnşallah bu ortaklık aydınlık olur ve iki ülkede de bereketli olur.
(İHA)