BIST 10.806
DOLAR 32,20
EURO 34,96
ALTIN 2.429,38
HABER /  GÜNCEL

Türban bahane hisse şahane

Yasa çıkarsa "kaos" olur şantajı yabancıları ürküttü. Borsadan dün para çıkışı yaşandı.. Peki ya gerçekte ne oldu?

Abone ol

Kamuoyunda estirilen kaos havası finans piyasalarını vurdu.. Özellikle Doğan Grubu medyasında kaos ve korkutma haberler etkili oldu.. Hürriyet, türban düzenlemesini "411 el kaosa kalktı" manşetiyle duyurdu.

Zaman gazetesinden Selim Işıklar olaya farklı baktı. Yoksa olay klasik borsa manipülasyonu muydu? Daha basit bir ifadeyle fiyatı düşen hisseleri ucuza toplamak.. Benzer sahneler önceki krizlerde de oynanmıştı. İşte o yazıdan bazı bölümler:

2006 yılını hatırlayacak olursak Danıştay cinayeti öncesi ve sonrasında medya tarafından başlatılan propaganda neticesinde bazı yabancı fonların da desteklediği bir seyir izlenmiş, endeks 48 binden 31 bine gerilemiş, dolar ve faizde ciddi bir sıçrayış yaşanmıştı. Kayıplar birbirini takip ettikçe umutsuzluk da artmıştı. Ondan sonra piyasalar birkaç ayda toparlandı, endeks 58 bin seviyelerine kadar tırmandı. Aynı senaryo yine adım adım izleniyor.

130 milyon dolarlık net satış sonrası 10 şirket hissesinde 46,5 milyar dolarlık bir kayıp yaşanması son derece manidar. Amerikan piyasaları hapşırıyor biz de grip olalım; ama durumu zatürreye çevirmek isteyenler var. Durumu cari açık noktasına getirmeye falan gerek yok. Sorun, Türkiye'yi zayıf halka yapmaya çalışan, aralarında bazı iç güçlerin de bulunduğu uluslararası grupların oyunlarının yeniden hortlamasıdır.

Başörtüsü bahane edilerek Londra merkezli yerli yorumcuların desteğiyle korku yayıp dibe vurmuş hisseler küçük yatırımcının elinden alınmaya çalışılıyor. Sürekli Türkiye ile ilgili olumsuz raporlar yazılıyor. Merak etmeyin, aynı kurum ve kişiler birkaç hafta sonra olumluya döner! Bundan sonra neler olabilir sorularına sadece tarih tekerrürden ibarettir, diyorum. 2006 Nisan ayı ve sonrasında ne olduysa muhtemelen aynı gelişmeleri başka bir versiyonu ile izlemeye devam ederiz. Önce cazip fiyatlardan hisse toplanır, ardından tekrar toparlanırız.

Selim Işıklar/Zaman