BIST 8.864
DOLAR 34,31
EURO 37,38
ALTIN 3.028,58
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

TSK'dan elinizi çekin polemiği

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Baykal'ı kurumlar arasındaki ahengi bozmaya çalışmakla suçladı.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, 'TSK'dan elinizi çekin' sözlerini eleştirerek, "TSK'den elinizi çekin' ifadesi sanki kendisine ait bir şeye birileri müdahale ediyormuş şeklinde bir çağrışım yapıyor." karşılığını verdi. Çelik, Baykal'ı kurumlar arasındaki ahengi bozmaya çalışmakla suçladı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP ve MHP liderlerinin TBMM grup toplantılarındaki konuşmalarına parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile cevap verdi. Baykal'ın, 'TSK'dan elinizi çekin' sözlerini eleştiren AK Partili Çelik, "TSK, Sayın Baykal'a ait CHP'ye bağlı müessese değildir. Sadece CHP'yi korumakla görevli değildir. Türkiye'yi dış düşmanlara karşı korumakla mükellef olan saygın kurumdur." şeklinde konuştu.

"TSK'den elinizi çekin' ifadesi, sanki kendisine ait bir şeye birileri müdahale ediyormuş şeklinde bir çağrışım yapar." diyen Çelik, şunları söyledi:

"TSK bu ülkenin önem verdiği bir müessesedir. Eğer kamuoyunda cuntacılarla ilgili bir tartışma varsa, cunta heveslileri bir tartışma varsa, bir itiraz varsa bu TSK'ya yönelik değildir, bu olmamalıdır. Darbe özlemleri ve darbe söylentileri Türkiye'ye yakışmamaktadır. Eğer darbe hevesleri olan, hayalleri gören, planları yapan birileri varsa onlar TSK'nın şahsı manevisini, tüzel kişiliğini bağlamaz. Onlara yargı ve hukuk sistemimiz gerekeni yapacaktır. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve özellikle diğer kurumlarda ahengli bir devlet yönetme anlayışı vardır. Özellikle Sayın Baykal kendince bu ahengi bozmaya çalışmaktadır. Boşuna bir gayret içindedir, bu olmayacaktır."

Çelik, CHP'nın 1960 darbesinin teşvikçisi ve arkasındaki güç olduğuna işaret ederek, "28 Şubat'a CHP'liler alkış çaldı. 27 Nisan bildirisine alkış çalıp, suskun kaldılar. Sarıkız'la, Ayışığı'yla, Yakamoz'la, Eldiven'le, Balyoz'la, Kafes planıyla ilgili, bütün kuru ve yaş imzayla ilgili Baykal'ın söylediklerini arşivden çıkarın; demokrat bir siyasi partinin lideri gibi hareket etmediği gibi peşinen ya masumlaştırıcı ya da suçlayıcı tutum takınmıştır. Ya avukatlığına soyunmuş ya da kör körüne ithamda bulunmuştur. Bu konularda daha temkinli olmalı. Bekleyelim yargı karar versin. Bağımsız yargıyı etkileyecek tutum ve davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor."

"BAYKAL'IN AĞZINA YAKIŞMAYACAK SÖZLER"
Hüseyin Çelik, Baykal'ın 'AK Parti hukuka tecavüz ederken yakalanmıştır' sözlerini eleştirerek, bu sözlerin bir muhalefet liderinin ağzına yakışmayan sözler olduğunu belirtti. Çelik, "Baykal'ı bu sözlerinden dolayı kınıyorum." dedi.

Yargının herkesin üzerinde titremesi gereken; özenle tarafsızlığı, bağımsızlığı korunması gereken bir güç olduğunu ifade eden Çelik, "AK Parti iktidarından önce yargı bağımsız olmaktan öte bakımsız vaziyetteydi. Yargının fiziki altyapısıyla ilgili hükümetimiz döneminde yapılanlar, geçmişle mukayese edilemeyecek kadar önemlidir." sözlerini kaydetti. Saray gibi adalet sarayları inşa edildiğini, buraların son teklonoji ile donatılrdığını hatırlatan Çelik, yargı çalışanlarına yapılan iyileştirmelerde iktidarları döneminde yüzde 234 oranında artış olduğunu kaydetti. Yargının sadece fiziğinde değil kimyasında da iyileştirme yapılması gerektiğini ifade eden Çelik, cezaevlerinde bulunan 100 insanın 65'i tutuklu, 35'i mahkum konumundaysa orada yargının çok iyi işlediğini söylemenin mümkün olmadığına işaret etti. Çelik, "Yargıya müdahale etmek, yargıya kendi siyasi emellerimiz doğrultusunda manipüle etme niyetmiz hiç olmadı, olmayacaktır." diye konuştu.

"BAYKAL DOĞRUYU KONUŞMUYOR"
Baykal'ın Deniz Feneri davasıyla da halkın gözünün içine baka baka doğruyu konuşmadığını ileri süren Çelik, Almanya'da yürüyen Deniz Feneri davasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Deniz Feneri soruşturmasının karıştırılmamasını istedi. Çelik, Almanya'dan iki türlü tebligat geldiğini, birinde duruşma günü ile ilgili olarak 4 kişiye tebligat yapıldığını, ikinci tebligat talebinin iddianamenin tebligatı ile ilgili olduğunu hatırlattı.

AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum edildiği yönündeki Baykal'ın iddialarını da cevaplayan Çelik, AK Parti'nin mahkum olmadığını belirterek, CHP'yi halkın 1960'dan sonra vicdan mahkemesinde mahkum ettiğini hatırlattı.

Baykal'ın enerji konusundaki açıklamalarını da eleştiren Çelik, "Sayın Baykal enerji konusunda kesinlikle konuşmaması lazım. Gelmiş geçmiş en kötü enerji bakanı Sayın Baykal'dır. Türkiye idare çırasına mahkum edildi. Traktörler işlemedi. Arabalar yollarda kaldı. Tüpgaz karneye bağlandı. Her konuda konuşsun da enerji konusunda hiç konuşmamalı." diye konuştu.

BAHÇELİ'YE ELEŞTİRİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup konuşmalarındaki sert üslubunu da eleştiren Hüseyin Çelik, Bahçeli'nin son bir yıl içindeki konuşmalarında, yeşil sahalardaki amigolara bile yakışmayacak bir üslupla partilerine ve Başbakan Erdoğan'a hakaret etttiğini kaydetti.
Bahçeli'nin ikili ilişkilerdeki üslubunun aksine kürsüde hırçın bir üslup sergilediğini belirten Çelik, MHP'nin genetiğinde içerde ve dışarda düşman üretmek olduğunu kaydetti. Çelik, Nihal Atsız'ın oğlu Yağmur Atsız'a bıraktığı vasiyeti okuyan Çelik, Bahçeli'nin dış ilişkilerde kiminle dost olmak istediğini sordu. Çelik, uluslar arası ilişkilerde armudun sapı üzümün çapı denmeyeceğini ifade etti.

CHP'Lİ ERSİN'E ELEŞTİRİ
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in Erzincan davasındaki gizli tanıkla görüşmesiyle ilgili bir soruya ise Çelik, şu cevabı verdi: "Yargıya esas tecavüz eden CHP'dir demeyeceğim, bu bana yakışan bir dil değil. Bu ultra anormaldir. Tenhada gizli tanıkları alacaksınız, onları ikna etmeye, yanıltmaya veya bildiklerini saklamaya teşvik etmeye çalışacaksınız. Bir milletvekilinin devam eden bir davanın seyrini değiştirmeye hakkı yoktur."