BIST 10.046
DOLAR 32,50
EURO 34,74
ALTIN 2.400,48
HABER /  GÜNCEL

Trabzonspor sevgisinin bu kadarı

Trabzonlu futbolcu Akgün, Fanatik Trabzonspor taraftarı olan babasının takımın kaybettiği zamanlarda radyoyu kırdığını söyledi.

Abone ol

Trabzonspor'un orta saha oyuncusu Aykut Akgün, bordo-mavili takıma gelmenin kendisi için bir hedef olduğunu ve bunu başardığını, şimdi ise büyük başarılar kazanmak istediğini söyledi.

Trabzonspor Dergisi'nin Mart sayısına röportaj veren Aykut Akgün, ailesinin futbolcu olmasından dolayı büyük mutluluk duyduğunu, babasının fanatik bir Trabzonsporlu olması nedeniyle küçüklüğünden bu yana adeta bordo-mavili takımla büyüdüğünü belirtti.

Fanatik Trabzonsporlu bir ailenin çocuğu olduğunu anlatan Aykut, ''Anne ve baba neyi severse çocuğun da ilgisi ona oluyor. Bende de aynı durum söz konusu. Fanatik Trabzonsporlu bir ailenin fanatik Trabzonsporlu çocuğu oldum. Evde sürekli Trabzonspor konuşuluyordu. O dönemde televizyondan maçları izleyemediğimiz için radyodan dinliyorduk'' ifadelerini kullandı.

''Babam sinirini radyoyu kırarak çıkartıyordu''

Ailesiyle birlikte radyodan takip ettiği maçlarda, Trabzonspor'un kaybetmesi halinde hep aynı manzarayla karşılaştığını ifade eden Aykut, şöyle devam etti:

''Trabzonspor kaybettiğinde, babam sinirini radyoyu kırarak çıkartıyordu. İşin komik tarafı bir sonraki maç öncesi babam elinde bant ve yapıştırıcılarla radyoyu tamir etmeye çalışıyordu. Radyo kırılınca babama neden bu kadar sinirlendiğini soruyor ama cevap alamıyordum. Sonrasında durumu annem açıkladı bana. Hayatımıza Trabzonspor yön veriyordu. Trabzonspor kazanınca seviniyor, kaybedince üzülüyorduk. İlk zamanlar babamın neden kadar bu kadar sinirlendiğini, neden radyoyu kırdığını anlayamıyordum. Ancak zamanla Trabzonspor sevgisini iliklerimde hissetmeye başlayınca onu daha iyi anladım. Küçüklüğüm bu ve benzer hikayelerle geçti diyebilirim.''

Bir süre alt yapısında oynadığı Trabzonspor'dan ayrılmak zorunda kaldığını anımsatan Aykut, şunları kaydetti:

''Trabzonspor benim için bir hedefti ve tekrar dönerek bu hedefime ulaştım. Fakat hedefler bitmez. Şimdi takımımda büyük başarılar kazanmak istiyorum. Trabzonspor'dan sonra Maltepespor ve Zeytinburnuspor'da forma giydim ama sakatlıklar şanssızlığım oldu. Ailemin yanına döndüm ve Karlsruher SC'de bir yıl oynadım. Bu dönem bana çok iyi geldi. Kendimi toparladım. Ardından tekrar Türkiye'ye geldim ve 1 yıllık Giresunspor macerasının ardından gençleri çok seven Reha Kapsal tarafından Karşıyaka'ya transfer edildim. Transfer sonrası da ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım.''

Kimi zaman yedek kalsa dahi sürekli hazır olması gerektiğine işaret eden Aykut, ''Forma için her zaman hazır olmam gerekir. Şenol Güneş'le çalışmak her futbolcuya nasip olmaz. Ben kendimi bu konuda şanslı görüyorum. Çok yetenekli olabilirsiniz ama teknik heyetle gerekli diyaloğu kuramazsanız verimli olamazsınız. Bunun en yakın örneği de Burak Yılmaz'dır. Hocam benden sürekli koşup, herkesten çok mücadele etmemi istiyor. Ben de buna uygun oynamaya çalışıyorum'' ifadelerini kullandı.

''İnsanlar, kulübü aileleri kadar seviyor''

Futbol kariyerindeki en mutlu anı İnter galibiyeti olarak gösteren Aykut, bu maçta son 5 dakika dahi olsa görev almasının kendisi açısından unutulmaz olduğunu belirtti.

Trabzonspor'un ender bulanan bir taraftara sahip olduğunu vurgulayan Aykut, şunları kaydetti:

''İnsanlar, kulübü en az aileleri kadar seviyor. Taraftarlarımızın kulübün sürekli arkasında durmasını bekliyoruz. Sonuçlar, oyuncular ve görevde kim varsa gelip geçici ve değişiklik gösterebilirler. Ancak kulüp her zaman kalıcıdır. Trabzonspor'u kişilere bağlı olarak değil, sahiplenerek sevmek kulübe değer katar. Bana göre kulübün gerçek sahipleri taraftarlarımızdır. Bu bilinçle takımlarını desteklemeye devam etmelerini bekliyorum.''