BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,07
ALTIN 2.471,04
HABER /  GÜNCEL

Terör örgütü ortalığı kana bulayacak

Terör örgütü PKK 21 Mart'tan itibaren Nevruz'u yeni bir saldırı hareketinin başlangıcı olarak tasarlıyor. Yüzlerce kilo TNT ve C-4 patlayıcılar eylemlerde kullanılacak.

Abone ol

Cumhuriyet gazetesinin iddiasına göre, PKK 21 Mart'tan itibaren Nevruz'u yeni bir saldırı hareketinin başlangıcı olarak tasarlıyor. Bu aşamada Tunceli ve Bingöl kırsalındaki sığınaklarda depolanan yüzlerce kilo TNT ve C-4 patlayıcı da kullanılarak askeri ve ekonomik tesislere yönelik sansasyonel eylemler planlanıyor. PKK vur-kaç saldırılarıyla ilçe ve kent girişlerinde güvenlik birimlerini hedef alarak kaos yaratmayı da istiyor. Bu bilgileri hem askeri yetkililer hem polis yetkilileri doğruluyor. Gazetenin bugünkü (12 Mart 2005) sayısında birinci sayfadan duyurduğu Mehmet FARAÇ imzalı haberi alıntılayarak aktarıyoruz: PKK/KONGRA GEL, Abdullah Öcalan'a özgürlük ve dağdakilere af sağlanması için 21 Mart'taki Nevruz'dan itibaren Türkiye'yi terör eylemleriyle kıskaca almaya hazırlanıyor. Yurtiçindeki militan sayısını giderek arttıran örgüt, sansasyonel eylemlerle terör tehdidini büyütmeyi planlıyor. Gençlik grupları ise PKK'ye karşı yürütülecek operasyonları engellemek için Güneydoğu'da kapsamlı bir ''Canlı kalkan eylemi'' ne hazırlanıyor. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgenaral Yaşar Büyükanıt 'ın, ''Yurtiçindeki PKK militanlarının sayısının, Öcalan'ın yakalandığı dönemdeki seviyeye ulaştığı'' nı açıklaması ve örgütteki hareketliliği ''Çok kötü'' olarak nitelemesi, Cumhuriyet 'in bir ay önce duyurduğu terör tehlikesini doğruluyor. Büyükanıt'ı endişelendiren gelişmeler gazetemizin 10 Şubat tarihli, ''Terör talimatları'' başlıklı manşetinde yer alıyor. Örgütteki hareketlilikte ABD'nin olası bir operasyonu ve KDP ile KYB'nin terör gruplarına karşı artan rahatsızlığı, önemli bir gerekçe olarak görülüyor. Ancak örgüt içindeki devinimin başka nedenleri de bulunuyor. PKK, 20 yılı aşan eylemsel stratejisiyle artık bir yere varamayacağını biliyor. Kadrolardaki kopmalar ve Yurtsever Demokrat Parti (PWD) gibi Osman Öcalan l iderliğindeki bölünmeler örgüt yöneticilerini endişelendiriyor. Cezaevinden çıkan eski DEP milletvekilleri ile DEHAP içindeki grupların Demokratik Toplum Hareketi (DTH) adlı yeni partiyi Öcalan'ın bu endişeleri nedeniyle yapılandırdığı da göz ardı edilmiyor. Tamamen siyasallaşmaya çabalayan örgüt, hedefine varmak için militan gücünü de Türkiye'ye karşı bir dayatma olarak kullanmayı hedefliyor. PKK kadrolarının Kuzey Irak, Suriye ve İran üzerinden Türkiye'ye geçmesi bu amaca dayanıyor. Askeri kaynaklar sınırı geçen militan sayısının 3 bini aştığını bildiriyor. Sınır boyundaki sayının ise 3 ile 4 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. PKK'nin, ''Öcalan'a özgürlük, dağdakilere af'' konusunda yürütmeye çalıştığı ' kuşatma politikası' nın iki aşaması bulunuyor. Avrupa'da PKK'nin siyasallaşması konusundaki lobi faaliyetlerinin yetersiz kalması üzerine örgüt bir taraftan Kuzey Irak'ta bulunan binlerce militanını yurtiçine sokuyor, sınırda konuşlandırdığı grubu ise koruma, saldırı ve kaçış koridorunun sağlanması için bekletiyor. Nevruz beklentisi Örgüt 21 Mart'tan itibaren Nevruz'u yeni bir saldırı hareketinin başlangıcı olarak planlıyor. Bu aşamada Tunceli ve Bingöl kırsalındaki sığınaklarda depolanan yüzlerce kilo TNT ve C-4 patlayıcı da kullanılarak askeri ve ekonomik tesislere yönelik sansasyonel eylemler planlıyor. PKK vur-kaç saldırılarıyla ilçe ve kent girişlerinde güvenlik birimlerini hedef alarak kaos yaratmayı da istiyor. Bu bilgileri hem askeri hem polis yetkilileri doğruluyor. İmralı'da yatan Abdullah Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görşmelerde sürekli olarak demokratik yapılanmadan söz ederken dağdaki güçleri de olası bir tehdide karşı uyanık olmaya çağırıyor. Bu ikilem de PKK'nin stratejisiyle uyuşuyor. Öcalan'ın önceki gün avukatlarıyla yaptığı görüşmede söyledikleri de, örgütün bundan sonraki stratejisiyle ilgili ipuçları içeriyor. Eylemlerle ilgili inisiyatifi artık örgütün askeri kanadı olan Halk Savunma Kuvvetleri'ne (HPG) bıraktığı anlaşılan Öcalan şöyle diyor: ''Dikkat etsinler, her türlü tedbirlerini alırlar. Çok kritik bir döneme giriliyor, hazırlıkları var sanırım. Yepyeni bir hamle. Çok kritik bir dönem, Türkiye bazı şeyler yapabilir. Ben bilmiyorum, bir şey demeyeceğim. Karar onlarındır, geri mi ileri mi, savunmaya mı çekilirler kendileri bilir. Siz özgürsünüz, benden daha fazlasını beklemeyin zaten buranın koşulları buna uygun değil!'' Canlı kalkan engeli Türkiye'yi terör tehdidiyle sindirmeyi planlayan bu dayatma politikasının ikinci aşamasında milis güçlerle DEHAP gençliğinin kullanılması hedefleniyor. Bu aşamada geçen yıl Gabar bölgesi, Eruh ile Tunceli kırsalında ilki gerçekleştirilen ve 1500 kişinin katıldığı canlı kalkan eylemleri yer alıyor. Örgüt baharla birlikte binlerce kişiyi PKK'ye karşı Tunceli, Şırnak, Hakkâri ve Siirt'te yapılacak kapsamlı operasyonları engellemek için canlı kalkan olarak kullanmayı planlıyor. Doğu ve Güneydoğu'daki güvenlik birimleri PKK içindeki bu hareketliliği yakından izliyor. Özellikle Tunceli, Hakkâri, Şırnak ve çevresinde önlemler yoğunlaştırılıyor, alarm durumundaki askeri güçlere takviye yapılıyor. Ancak sınırdaki hareketlilik önümüzdeki süreç açısından tehlike işareti vermeye devam ediyor.