BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  SEÇİM

Tartışmalı isim resmen HDP'den aday adayı!

2015 genel seçimleri için aday adayı olacağı iddiaları birçok kez reddedilen ve kısa süre önce HDP’ye üye olan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana milletvekilliği adaylığı başvurusu yaptı.

Abone ol

2015 genel seçimleri için HDP'den flaş bir isim daha aday adaylığı başvurusu yaptı Siyasi yasağı geçen Aralık ayında biten ve kısa süre önce HDP’ye üye olan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, milletvekilliği adaylığı başvurusu yaptı.

HDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, dün milletvekiliği adaylığı için HDP’ye başvurusunu yaparken, hangi ilden aday olmak istediğinin başvuruda belirtilmediği kaydedildi.

ÖCALAN'LA GÖRÜŞMÜŞ HDP ÜYESİ OLMUŞTU

Zana, siyasi yasağının Aralık 2014’te bitmesinden sonra geçen hafta İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştükten sonra HDP’ye üye olmuştu.

 leyla-zana-hdp-aday-adayi.jpg

LEYLA ZANA KİMDİR?

Leyla Zana 3 Mayıs 1961'de Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde doğmuştur.

Zana, 14 yaşında iken bölgenin büyük ailelerinden birinin oğlu olan Diyarbakır Belediye Başkanı Kürt kökenli Mehdi Zana ile evlendi ve Diyarbakır'a yerleşti. 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında tutuklanarak cezaevine giren Mehdi Zana Diyarbakır, Aydın, Afyon ve Akşehir cezaevlerinde 14 yıl kalırken, bu yıllar Leyla Zana için okuma yazmayı da öğrendiği bir eğitim süreci oldu.

1991 Türkiye genel seçimleri'nde, bölge kadınlarının büyük desteğini aldığı bir seçim çalışması sonrasında zamanın Sosyaldemokrat Halkçı Parti listesinden Diyarbakır milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 6 Kasım 1991'de, TBMM 19. Yasama Dönemi için yapılan yemin töreninde, başında Kürt bayrağının renkleri olan bir bantla, Türkçe başladığı yemini Kürtçe Ez vê sondê li ser navê gelê kurd û tirk dixwîm (Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına ediyorum) cümlesiyle tamamlaması nedeniyle meclis salonunda tepkiyle karşılaştı. 2 Mart 1994'te , ABD'de yaptığı bir konuşma yüzünden, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak'la beraber milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırıldı. Ertesi gün dokunulmazlıkları kaldırılmış olan diğer 5 milletvekiliyle birlikte gözaltına alındı.

17 Mart 1994'te, grup arkadaşları Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan ile birlikte tutuklanarak cezaevine gönderildi. 8 Aralık 1994'te yasadışı örgüt üyeliği suçundan mahkûm olarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hapishaneden yazdığı mektuplar önce bir gazetede yayımlandı, daha sonra kitap haline getirildi.

Hapishane yılları boyunca uluslararası barış kuruluşlarının ve insan hakları derneklerinin ilgisi ve desteğiyle karşılaştı. Avrupa Birliği süreciyle birlikte yoğunlaşan çabalar sonucunda ve AİHM kararı doğrultusunda yeniden yargılanan Zana ve arkadaşları, 10 yıl önce verilen 15'er yıllık hapis cezaları olduğu gibi onaylanarak cezaevinde kaldılar. Ancak 8 Haziran 2004'te Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nden serbest bırakıldı.

21 Mart 2007 tarihinde Diyarbakır'da ki etkinliklerde sarfettiği, "Kürtlerin 3 lideri var. Bu üç lidere minnet borçluyuz" sözleri nedeniyle Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Zana'yı Terörle Mücadele Kanunu'nun "Terör örgütünün propagandasını yapmak" suçunu kapsayan 7. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Çeşitli tarihlerde yaptığı 9 ayrı konuşma nedeniyle Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından yargılanan Leyla Zana'ya mahkeme 10 yıl hapis cezası ve seçme-seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi.

Ancak Yargıtay 9. ceza dairesi "sanığın eksik savunma" yapması sebebiyle kararı bozdu. Yeniden görülen davada "sanığın terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı" gerekçesiyle aynı ceza verildi. Tekrar temyize gönderilen dosya yine bozularak yerel mahkemeye gönderildi. İlgili Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın kararına uydu. Mahkeme, son yasal düzenlemeleri dikkate alarak Zana hakkındaki ’terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan kovuşturmanın ertelenmesine; ’örgüt adına suç işlemek’ suçundan da ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek davayı düşürdü