BIST 10.277
DOLAR 32,23
EURO 34,72
ALTIN 2.393,19
HABER /  GÜNCEL

Suriye: 'Saldırı büyüdükçe, terör ihtimali de büyür'

Suriye'ye karşı güç kullanması halinde Batılı liderleri düşündüren tehlikelerden biri, Hizbullah ve el Kaide imzalı misilleme eylemleri. ABD'li terör uzmanı Mathew Levitt'e göre misilleme ihtimali, olası bir saldırının büyüklüğüyle doğru orantılı.

Abone ol

Suriye'de yüzlerce kişinin ölümüne neden olduğu belirtilen kimyasal saldırıdan sonra, Batı'nın bu ülkeye bir askeri müdahalede bulunma ihtimali giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.

Beşar Esad rejiminin başlıca müttefiki Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nin onayı olmadan güç kullanılmasının uluslararası hukukun açık bir ihlali olacağını söylüyor.

Suriye'nin BM Büyükelçisi de, ülkesine saldırılmasının özellikle el Kaide kaynaklı terör tehdidini büyüteceğini vurguladı.

Saldırının misilleme amaçlı terör eylemlerini arttırabileceğine ABD Dışişleri Bakanlığı'nın eski terörle mücadele danışmanı Matthew Levitt de dikkat çekiyor.

Ancak BBC Dünya Servisi Radyosu'ndaki Newsday programına konuşan Levitt el Kaide'ye değil, Hizbullah'a işaret etiyor.

Levitt'e göre olası saldırının boyutu büyüdükçe, misilleme ihtimali de artıyor.

Levitt "Sınırlı bir büyüklükte, rejimi kimyasal silah kullanımı için cezalandırmayı ve gelecekte benzer bir saldırıdan caydırmayı amaçlayan bir müdahale olursa, mevcut pozisyonlarını sarsmayacağından Esad rejimi, Hizbullah ve Tahran rejimi bunu geçiştirecektir." diyor.

'Sınırlı müdahale de işe yarar'

Eski terörle mücadele danışmanına göre "Komuta kontrol merkezlerini, uçak pistlerini vurarak ve rejimin uçak ve helikopter kullanma kabiliyetini elinden alarak yapılabilecek çok şey var."

Matthew Levitt bu şekilde "Hizbullah ya da Suriye rejiminin, militanlarını ya da füzelerini İsrail'e göndermenin çıkarına olacağını düşüneceği bir noktaya gelinmeyebilir." diyor.

BM denetçileri henüz çalışmalarını tamamlamamış olsa da, ABD ve İngiltere kimyasal silah saldırısından Esad rejiminin sorumlu olduğuna emin görünüyor.

Ancak her iki başkentte de henüz Suriye'ye karşı güç kullanılmasına dair net bir karar alınmadı.

Matthew Levitt, müdahale kararı alınırken, başlıca kaygının misilleme eylemleri olmaması gerektiği görüşünde.

Levitt "Ama değerlendirmelerin bir parçası da bu olacaktır. En önemlisi, eğer bazı nedenlerle büyük bir saldırının en iyi hamle olacağına karar verirsek, bölgedeki müttefiklerimize yönelebilecek misilleme ve terör saldırıları olasılığını azaltmak için neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz." diyor.

Varoluşsal tehdit algısı

Ama Mathew Levitt, "Hizbullah'ın kendisini şimdi olduğundan daha çok ateş hattına atacağını düşünmüyorum. Hizbullah'ın harekete geçmesi için Esad rejimine ve dolayısıyla Hizbullah'a karşı varoluşsal düzeyde bir tehdit olmalı" diye de ekliyor.

Levitt, el Kaide tehdidi konusunda ise Hizbullah kadar kaygılı değil. "Şunu iyice ortaya koymak lazım. Garip ama, el Kaide şimdi diğer tarafta. El Kaide, Sünni kardeşlerine karşı kimyasal silah kullanılması nedeniyle Hizbullah ve Esad rejimine misilleme saldırıları yapma tehdidinde bulundu." diye konuşuyor.

Mathew Levitt, misilleme eylemleri düzenlemesi durumunda, "Bunlar, daha sonra sorumluluğunu reddedebilecekleri eylemler olabilir. Hizbullah Yahudi turistleri, İsraillileri, Batılı diplomatları hedef alabilir. Bu tür hedeflere günümüzde de saldırılar düzenleniyor.

"Bunun nedeni kısmen, Hizbullah'ın hala 2008'de Şam'da öldürülen eski komutanlarından İmad Mugdiye'nin intikamını almak istemesi. Ayrıca Hizbullah'ın, İran'ın Batı'yla nükleer programı yüzünden perde arkasında yürüttüğü savaşta saldırılarda bulunması." diyor.