BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,99
ALTIN 2.420,94
HABER /  POLİTİKA

Şükür izin için başvurmamış bile

TBMM Başkanlığı İletişim Ofisi, son günlerde bazı milletvekillerinin yasama faaliyeti dışında iş yapmaları konusundaki tartışmalara yazılı açıklamayla yanıt verdi.

Abone ol

TBMM Başkanlığı, milletvekillerinin yasama faaliyeti dışında iş yapmaları konusundaki tartışmalarla ilgili olarak, "TBMM Başkanlığının siyasi partilere göre farklı ve yanlı davrandığı iddiası, Meclisin manevi şahsiyetini yıpratma amacı taşıyan bir saldırı görünümüne büründüğünü" ifade etti.

Hakan Şükür'ün futbol yorumculuğu konusunda izin için herhangi bir başvurusu ise bulunmuyor.

Bazı milletvekillerinin yasama faaliyetleri dışında iş yapmaları konusunun, bazı siyasiler ve basın yayın organları tarafından sistemli şekilde saptırılarak gündeme getirildiği ve kamuoyu yanıltılarak TBMM'nin saygınlığının saldırı altında kaldığı belirtilerek, konunun gerçek boyutlarıyla anlaşılması açısından açıklama yapılması ihtiyacının ortaya çıktığı ifade edildi.

Milletvekillerinin yapabilecekleri işlerin niteliğinin belirlenmesi ve izin verilmesi konusunun TBMM Başkanlığının kişisel takdiriyle değil, yasalarla belirlendiği kaydedilen açıklamada, öyle denildi:

"TBMM Başkanlığı, ilgili birimlerine konuyla ilgili gerekli araştırmaları yaptırmış ve başkanlığa başvuran milletvekillerine yasal durumun gerekleri bildirilmiştir. TBMM Başkanlığının milletvekillerine, mensup oldukları partilere göre farklı tutum takındığı iddiası kabul edilemez ve gerçek dışıdır. Nitekim kendilerine talep ettikleri türden işlerde çalışmalarının ilgili yasa hükümlerine aykırı olduğu bildirilen Muharrem İnce, Kazım Kurt ve Orhan Düzgün CHP'ye mensup iken, Hüseyin Üzülmez Ak Parti'ye mensuptur.

Milletvekillerinin yaptıkları işlerden ücret alıp almadıkları veya ne kadar ücret aldıklarının dikkate alınmasını gerektiren bir yasa hükmü mevcut değildir. Konu temel olarak Anayasanın 'Üyelikle bağdaşmayan işler' başlıklı 82. maddesi kapsamında değerlendirilmektedir. Söz konusu madde kapsamında sadece kamusal nitelikli kurum ve kuruluşlar sayılmış, özel şirketlere veya sektöre yer verilmemiştir. Diğer deyişle, Anayasa ve aynı paralelde düzenlenen 'TBMM Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun' milletvekillerinin özel kuruluşlarda iş yapmalarına genel bir engel getirmemiştir."

VEKİLLERE VERİLEN YANIT

TBMM Başkanlığı, "eksik bilgilendirme yoluyla kamuoyunu yanıltan" tartışma konusu taleplerin sonucuna ilişkin de bilgi verdi.

TBMM Başkanlığının, CHP'li Muharrem İnce'nin istemine 16 Aralık 2004 tarihinde olumsuz cevap verdiği belirtilerek, "Çünkü Sayın İnce özel bir okulda değil, Çankaya Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bir devlet okulunda öğretmenlik yapmak isteminde bulunmuştur" denildi.

Avukatlık yapmak isteyen CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt'a, 4667 sayılı yasanın "Milletvekilleri milletvekilliği sürecince avukatlık yapamaz" hükmü nedeniyle olumsuz cevap verildiği kaydedildi.

CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün'e herhangi bir özel sağlık merkezinde değil, Sağlık Bakanlığına bağlı bir yerde çalışma isteğinin yasalara aykırı olması nedeniyle olumsuz cevap verildiği ifade edilirken, Ak Parti Konya Milletvekili Hüseyin Üzülmez'in Karatay Üniversitesinin Mütevelli Heyet Başkanlığı görevinden çekilmesinin, söz konusu üniversitenin kamusal niteliği nedeniyle istendiği bildirildi.

ŞÜKÜR BAŞVURU YAPMADI

Ak Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür tarafından TBMM Başkanlığına konuyla ilgili herhangi bir başvuru yapılmadığı ve kendisine herhangi bir resmi cevap verilmediği belirtilerek, "Milletvekilinin,durumu hakkında başvurması halinde de Başkanlığımızın yasaların gereklerini bildirmekten başka bir yetkisi yoktur" denildi.

TBMM Başkanlığının açıklamasında, "Gerçek durum yukarıda belirtildiği biçimde olduğu halde TBMM Başkanlığının siyasi partilere göre farklı ve yanlı davrandığı iddiası, TBMM'nin manevi şahsiyetini yıpratma amacı taşıyan bir saldırı görünümüne bürünmüştür. Yanlış ve yanıltıcı haber her durumda yanlış olmakla birlikte, bilhassa milletimizin bağımsızlığının sembolü olan TBMM söz konusu olduğunda daha fazla hassasiyet gösterilmesi gereği açıktır" ifadesine yer verildi.