BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Sri Lanka: Radikal Budistler Müslümanları hedef alıyor

Sri Lanka'da aşırı dinci Budistlerin, camilere saldırılar düzenleyip asılsız söylentiler yayarak Müslüman azınlığı hedef alan eylemleri artıyor. 1983'te Tamillere karşı girişilen ve iç savaşı başlatan soykırım ile paralellik kuruluyor.

Abone ol

Sri Lanka'da aşırı dinci Budistlerin, camilere saldırılar düzenleyip asılsız söylentiler yayarak Müslüman azınlığı hedef alan eylemleri artıyor. 1983'te Tamillere karşı girişilen ve iç savaşı başlatan soykırım ile paralellik kuruluyor.

Sri Lanka'da bazı yeni Budist grupların Müslümanlara karşı "doğrudan eylem" yaparak camilere saldırı düzenlediği, mezbahalarda yasadışı kesim yapıldığına dair asılsız söylentiler yaydığına ilişkin haberler endişe yaratıyor.

Sri Lanka'da çoğunluğu Budist Sinhalalar oluşturuyor. Azınlık Tamillerin ayrılıkçı hareketi dört yıl önce bastırıldı. Müslümanlar da Tamilce konuşan ve nüfusun yüzde 9'unu oluşturan bir azınlık durumunda.

26 yıl süren iç savaş sırasında Müslümanlar şiddetin acısını çekmekle beraber fazla görünürde olmadı.

Devlete sadık kaldıkları için 1990'da Tamil militanları tarafından kitleler halinde ülkenin kuzeyinden sürüldüler.

Müslümanlar şimdi de etnik olarak çoğunlukta olan Sinhalaların radikal gruplarının kendilerini hedef aldığına inanıyor.

Bu yeni gruplardan biri olan Budist Güç Kuvvetleri (BBS) imamlara karşı aşağılayıcı bir dil kullanıyor ve Müslümanlara ev kiralamamaları doğrultusunda Sinhalalara çağrıda bulunuyor.

'Müslümanlar yayılıyor' korkusu

Binlerce kişinin katıldığı bir toplantıda BBS Sekreteri Gnanasara Thero tek tek Budistlerden "Müslüman radikallere karşı gayrıresmi polislik" yapmalarını istedi ve "sözde demokratlar"ın Sinhala ırkını yıkıma götürdüğünü söyledi.

Dehiwala bölgesinde Akmeemana Dayarathana adlı bir Budist rahip ise Sinhalanın Sesi adlı başka bir aşırı milliyetçi grup kurmuş. Müslümanların çok sayıda cami inşa edip çok sayıda çocuk doğurarak Sinhalaları kuşatma altına aldığından söz ediyor. Oysa istatistikler son otuz yılda her iki kesimdeki nüfus artışının da küçük olduğunu gösteriyor.

Dayarathana, Sinhalaların yaşadığı tek ülkenin Sri Lanka olduğunu ifade ederek Müslümanların yayılmasına dair endişelerini dile getiriyor:

"Dünyaya bir bakın. Malezya, Endonezya, Pakistan, Afganistan ve diğerleri. Bunların hepsi Budist ülkelerdi. Ama Müslümanlar kültürü yıkıma uğratıp ülkeyi ele geçirdiler. Burada da aynı şeyi yapmalarından korkuyoruz."

Birkaç gün sonra Dayarathana'nın grubunun, Hristiyanlık propagandası yapıldığı gerekçesiyle bir eve baskın yaptığına ve evdekileri taciz ettiklerine dair haberler geliyor.

Ama geçen Nisan ayından bu yana camilere yapılan saldırılar nedeniyle Müslümanlar daha kaygılı.

Müslüman din adamlarının ana merkezi olan Seylan Ulema Camii başkanı Müftü Mim Rizwe ülke çapında Müslümanların korku içinde olduğunu söylüyor.

Budist rahiplerin yasaklamaya çalıştığı helal gıda sistemini savunarak Müslümanların radikalliği beslediği, kutsal Budist alanları tahrip ettiği yönündeki iddiaları şiddetle reddediyor.

Tamillere karşı zafer sarhoşluğu

BBS'nin yeni okul açılışına Devlet Başkanı'nın kardeşi Savunma Bakanı Gotabhaya Rajapaksa'nın katılması aldığı üst düzey desteği gösteriyor.

Devlet Başkanı Mahinda Rajapaksa'nın Ocak ayında bir BBS heyetine "dinsel nefreti" teşvik etmemeleri yönünde uyarıda bulunduğuna dair haberler çıktı. Ancak bu bildiri Sinhala dilinde değil sadece İngilizce yayımlandı.

Müslüman liderler ise çatışmadan kaçınmayı, dil ve eylem bakımından uzlaşmacı bir üslup kullanmayı tercih etti.

Sivil toplum örgütlerinden bir yurttaş inisiyatifinin başkanı Sanjana Hattotuwa hızla artan İslam karşıtı internet sitelerinden kaygı duyduğunu belirtiyor.

Sekiz bin takipçisi olan "Vicdanım" adlı Sinhalaca bir Facebook sayfasında Sinhalaların sembolü olan bir aslanın, alnında hilal ve yıldız olan bir yaban domuzunu parçalayışını gösteren bir resim yayınlanmış.

Hattotuwa, Tamil Kaplanları'nın yenilgiye uğratılmasının üzerinden geçen dört yıl zarfında ülkede zafer sarhoşluğunun geliştiğini ve yeni azınlıkların kurban seçilmesini cesaretlendirdiğini söylüyor.

Müslümanların muhafazakar olduğu ve entegre olma konusunda çaba göstermediği suçlamalarını ise reddediyor.

Müslüman bakanları da içeren hükümette elbete herkes Budist radikallerin çıkışından memnun değil. Eski bir diplomat BBS'yi "etnik-dinsel faşist hareket" olarak tanımlıyor.

Birçok Sri Lankalı, Sinhalaların Tamillere karşı 1983'te giriştiği ve Tamilleri iç savaşa iten soykırım ile paralellik kuruyor.

Fakat Budistlerin düzenlediği "doğrudan eylemler" ve bunların sosyal ve siyasal etkileri giderek artıyor.