Siyaset bilimci ve akademisyen Fuat Keyman'ın BDP eleştirilerine, BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder'den cevap geldi.
Abone olBDP'den vekillik macerasına atılan Sırrı Süreyya Önder ile Radikal'den Fuat Keyman, ağlama yüzünden kapıştı.
Keyman, Sırrı Süreyya Önder için "Sırrı Süreyya biber bombaları nedeniyle gözleri yaşlı televizyon kanallarına çıkarken, bugün ölümlere karşı gözleri yaşarmıyor" demişti.
Sırrı Süreyya'dan şehitler için söylenen bu sözlere yanıt gecikmedi. Önder, "Bir gün eğer siz ağlamaya karar verirseniz beni de çağırın, baş başa verip doyunca ağlayalım" cevabını verdi.
"BİLİMSEL ANALİZ ÜRETEMİYORSANIZ"
Keyman'ın “BDP’yi kazanmamız gerekir” sözüne tepki gösteren Önder, "BDP ne alınacak bir kale ne de bir hedeftir" sözleriyle tepki gösterdi. Yazısının finalindeki sözler ikili arasındaki BDP polemiğini daha da alevlendirecek türden:
"Yaşananlardan hiçbir bilimsel analiz üretemiyorsanız, sağcılaşmanın da bir adabı vardır, bari bunu öğrenin."
Önder, partisini "Legal alanda siyaset yapan ve söyleyecek sözü olan, ikna edilmek değil, bir halkın meramını anlatmak, meramı aşıp ifadeye ve eyleme geçme niyeti barındıran siyasal bir alandır" sözleriyle tarif ediyor.
"BDP’nin güdümlü olduğu tek şey, seçim öncesi blok tarafından yayımlanan bildirge ve söylemdir" dediği yazısından Önder, Keyman'ın dile getirdiği iki konuya işte bu sözlerle cevap verdi:
MURAT BELGE ELEŞTİRİLİR Mİ?
"Keyman’ı oldukça rahatsız ettiği, her vesileyle dile getirişinden belli olan iki şey daha var. Birincisi, Belge ile yürüttüğümüz tartışma, ikincisi de cenaze ağıtçılığı...
Sayın Keyman,
Murat Belge ile yaptığımız tartışmadaki kişisel can yakıcı alanlar önemli değildir. Bir gün Sayın Belge ile ‘kişisel’ olanı çözebilecek olgunluktayız. Fakat tartışmayı bundan ayıklayıp, bir temaşa olmaktan çıkardığımızda önemli yol ayrımları vardır. Bu tartışmaya gereken ciddiyeti Nuray Mert, Murat Belge, Ali Şimşek ve birkaç ismin dışında kimse göstermedi. “Murat Belge eleştirilir mi?” tarzı bir ataerkil yaklaşımın dışında heybenizde hiç turp kalmamış mıdır?
Bir de beni ağlatma ısrarınız var ki Anadolu’da zengin cenaze sahiplerinden neşet eden eski bir âdeti hatırlatıyor bana. Zenginler kendi ölülerine, hele yaşı biraz geçkinse ağlayamazlar, ayıp olmasın diye profesyonel ağıtçılar tutarlardı. Israrınız buna benziyor. Sizin bu ağıtseverliğinizi de görmezlikten gelemem. Bir gün eğer siz ağlamaya karar verirseniz beni de çağırın, baş başa verip doyunca ağlayalım. Yoksa beni sürekli sizin yerinize ağlamaya davet etmeyin, halk beni ağlamanın dışında işler yapayım diye yetkilendirdi. ‘Gaz bombasından yaşaran gözler’ meselesinin çözümü bundan daha basittir. Bizim yani sizin de desteklediğiniz Blok’un herhangi bir etkinliğine geldiğinizde illa ki gazla tanışacaksınız. Allah korusun, BDP’li Yıldırım Ayhan’a yaptıkları gibi bomba göğsünüzde patlamazsa, gözünüzün mü başka bir yerinizin mi yaşaracağını birlikte görürüz."