BIST 10.753
DOLAR 32,26
EURO 34,94
ALTIN 2.428,63
HABER /  GÜNCEL

Seks kasetlerine bir de tersten bakın

Şırnak Uludere'de 12 PKK'lının öldürülmesi sıradan bir operasyon mu yoksa büyük bir oyunun parçası mı?

Abone ol

Oktay SAĞLAM
İNTERNETHABER.COM-
Seçim öncesi MHP aleyhine kasetler ortalığa saçıldı. Kamuoyundaki yaygın kanı partiyi "baraj altına indirme" operasyonunun parçası olarak algılandı. Üstelik yeni kasetlerin yolda olduğu da söylendi.

Terör olaylarının son bir ayda zirve yapmasıyla paralel zamanda ortaya çıkan kasetler, kafaları karıştırmıyor değil. Şimdi madalyonun öteki yüzüne bakalım. Kimileri buna "şeytanın avukatlığı" diyebilir, hatta "komplo teorilerinin son halkası" da diyenler de çıkacaktır. Ancak üst üste gelen sarsıcı olayların seçim arefesinde aynı dönemde olması insana "gel de düşünme" dedirtiyor.

OYUNCULAR VE OYUNU MERAK EDİYORSANIZ

Seçim öncesi puslu ve kaotik bir hava hakim. Her senaryo ihtimal dahilinde. Son üç haftada öldürülen PKK'lı sayısında inanılmaz bir artış var. İşte bu ortamda Radikal'den Cengiz Çandar'ın "Oyuncuları ve oyunu merak ediyorsanız, bir zahmet, 12 Eylül (2010) anayasa referandumuna günler kala, Hakkâri’de mağaralara dalıp, ‘eylemsizlik’ halindeki 7 PKK’lıyı kim öldürttü, bir bakıverin" yazısını okuyanlar "biz bu filmi izlemiştik" diyebilir.

KASET ÖNCESİ VE SONRASI MHP'NİN OYU

Peki gerçekten de kasetler mi MHP'yi baraj altına itiyor mu? Kaset skandalı öncesi araştırma şirketi Andy-Ar'ın 19-21 Nisan tarihleri arasında yaptığı ankette partinin oyu yüzde 10.7. Yine Andy Ar'ın skandallar sonrası dün açıklanan ankette oyu 10.5 olarak gözüküyor. Çok daha uzağa gidersek üç ay öncesindeki anketlerde MHP'nin oyu yüzde 11-12 gibi bıçak sırtına çok yakın duruyordu.

KASETLER İLE PKK'YA YÖNELİK OPERASYONLAR PARALEL GELİŞTİ

MHP'de patlayan ilk kaset skandalının tarihini hatırlayın. İlk görüntüler internete 27 Nisan'da düştü. Yine o tarihte Tunceli'de 7 terörist öldürüldü. Ardından 1 Mayıs'ta ikinci kaset skandalı patladı, 14 Mayıs'ta Şırnak Uludere'de 12 terörist öldürüldü.

SES GETİRECEK EYLEM

Her operasyon sonrasında PKK'dan "intikam yeminleri" edildi, Kastamonu'da Başbakanlık konvoyuna düzenlenen ve bir polisin şehit olduğu saldırı hafızalardaki yerini koruyor. Hatta Karadeniz'e sızan PKK grubunun Bolu civarında ses getirecek eylem yapacağı iddiası bugün gazetelerde yer aldı.

"MHP KAPANA KISTIRILMAK İSTENİYOR" GÖRÜNTÜSÜ

İşte tam da bu ortamda Bahçeli'ye istifa etmesi için süre verenlerin, yeni kasetleri piyasaya süreceği haberleriyle karşılaşıyoruz. MHP'nin kapana kıstırılma girişimi olarak algılanan açıklamalarda "şantaj ve tehdit" kokusu hissediliyor. Dolayısıyla her kaset haberi MHP'yi daha fazla "mağdur" konumuna sokuyor.

TERÖR SORUNU VE MHP

MHP'nin en önemli argümanı terör sorunu. Eknomik ve sosyal yönden zayıf kaldığı söylenen parti, PKK tehditlerine karşı en güvenli liman olarak kendini lanse ediyor. Seçim öncesi hortlayan kaos ortamı MHP'ye yarayabilir. En azından sunulan ve önümüzde duran fotoğraf bize bunu söylüyor, ya da söyletiyor doğrusu

MHP ARINIYOR

MHP yöneticileri ve Bahçeli ise rahat bir tavır içinde.  4 üst düzey yöneticisini yollayan Bahçeli, yeni kasetler için "Devam etsinler. Bu MHP'yi durultur, arındırır" diyor. Kasetlerin tabanı iyice yumruklaştıracağını ve kararsızları partiye yeniden çekeceği yönünde umut taşıyorlar.

AK PARTi İÇİN TERS TEPEBİLİR

Bir de olayın AK Parti tarafı var. Başbakan Erdoğan ve AK Parti kurmaylarının kaset siyasetini seçim meydanlarında kullanması ters tepebilir. Seçmen ne ahlaksızlığı hoş görür ne de ilişkilerin bu şekilde ortalığa saçılıp kaset üzerinden siyaset yapılmasını.

"OKYANUS ÖTESİ"

Kaseti hazırlayanların kimler olduğu yönünde yine iki kesim öne çıktı. Hükümetin işi olsa böyle bir plan bir müddet sonra ortaya çıkacaktır. dolayısıyla bu riske iktidar partisi niye girsin? Namlunun ucundaki diğer kesim ise Gülen cemaati oldu. Bahçeli'nin "okyanus ötesini" işaret etmesiyle "her taşın altında cemaat var" imajını kamuoyuna yerleştirmek olarak algılandı. Kasetlerin yayınlandığı sitenin ABD'den yayın yapması yine kafaları karıştıran bir başka ayıntı.

REFERANDUM ÖNCESİ SERT KAMPANYA

O halde "Neden Fethullah Gülen hedef seçildi?" diye soru gündeme geliyor? Referandum öncesini hatırlayın. Ülkücü camia ikiye bölünmüş ve sandıkta "evet" oyu vermişti. İşte bu ayrılığa giden süreçte Zaman grubunun kampanyasının etkili olduğu söylendi. Hatta Devlet Bahçeli ve ekibi faturayı Gülen cemaatine kesmişti.

AK PARTİLİ BAYINDIR İDDİASI

Bayındır iddiaları reddetip soluğu savcılıkta alsa da MHP'liler boş durmadı. AK Parti'li eski Küçükçekmece Belediye Meclis Üyesi Bayındır'ın, "farklı ülkücülük.com" internet sitesinin "domain (sunucu)" ücretini ödediğine dair kredi kartı ekstreleri ve mail yazışmalarının yer aldığı iddia edilen belgeleri MHP cephesi soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Ancak ödemelerin, Mehmet Yılmaz adlı kişi adına yapılırken MHP yöneticileri bu ismin "sahte olup olmadığını" bilmediklerini sözlerine ekledi.

ÇATIŞMAYI KİM İSTİYOR?

Yazının finalini Radikal yazarı Oral Çalışlar'ın sorusuyla bitirelim:

"Benim algılayabildiğim kadarıyla Öcalan çatışma istemiyor, AK Parti hükümeti istemiyor, CHP istemiyor, yöre halkı istemiyor, BDP’liler istemiyor.
Peki kim istiyor?
Bu soruyu sormaya devam edelim..."