BIST 10.828
DOLAR 32,22
EURO 35,03
ALTIN 2.502,34
HABER /  GÜNCEL

Sahte değil diyemedi

Bakan Koç, Kaşıkçı elmasının “sahte olduğu” iddialarının “söylenti intibaını uyandırdığını” söyledi.

Abone ol

Kültür ve Turizm Bakanı Koç, Kaşıkçı elmasının “sahte olduğu” iddialarının “söylenti intibaını uyandırdığını” söyledi.


Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Kaşıkçı elmasının “sahte olduğu” iddialarının “söylenti intibaını uyandırdığını” belirterek, “Bir ihbar olarak değerlendiririz. Ancak, bu konudaki ustaların bize verdiği de hem emniyet, hem de korunma açısından böyle bir şeyin olamayacağına dairdir” dedi.

Koç, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında müzelerde meydana gelen hırsızlıklar ve sahte eserlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

KAŞIKÇI ELMASI SAHTE Mİ?
Bir gazetecinin, Gazeteci Uğur Dündar'ın gündeme getirdiği, Kaşıkçı elmasının sahte olduğu söylentilerinin doğru olup olmadığını sorması üzerine Koç, “Söylentiler gazetecilerin işine yarar ama benim işime yaramaz. Bu gibi meselelerde ben Türkiye'de bazı şeylerde kesin konuşmak değil, ama yaptığımız araştırmalar, incelemeler ve üzerinde çok hassasiyetle durulması dolayısıyla bunun söylenti olduğu intibaını uyandırıyor” dedi.

Türkiye'de çok iyi korunan ve eserleri kayıt altına alınan müzeler bulunduğunu ifade eden Koç, “Kayıt elinde, kayıt olan materyal elinde. Ama 10, 15, 20 yıl gün yüzüne çıkaramadığın zaman onun durumu nedir? Üzerine gittikçe anlaşılacak. Elmas gibi şeylerin sıkıntısı olmaz, ama bir padişah kaftanı depolarda kala kala bir bakarsın açtığın zaman elinde külü kalır” diye konuştu. Koç, şunları söyledi:“Uğur Dündar iyi bir gazeteci olarak bunu söyledi. Biz her şeyin üzerine gittiğimiz gibi bunun da üzerine gideriz. Sayın Dündar, iyi gazetecilik yapmıştır. Bir ihbar olarak değerlendiririz. Ama, bu konudaki ustaların bize verdiği de hem emniyet, hem de korunma açısından böyle bir şeyin olamayacağına dairdir. Ben her şeyi ihbar kabul ederim. Hiçbir şeyi göz ardı etmem. Bu işlerde de bir yerde bu tedbirdir. 'Biz bunu ihbar etmiştik, dikkate alınmadı' diye bir laf gelir, o mesuliyete de girmek istemem.”

Koç, bir başka gazetecinin, “Topkapı Sarayı içinde 43 parça eserin kaybolduğu yönünde müfettiş raporunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda ne gibi işlemler yapılacak?” şeklindeki sorusuna da, “Mayıs ayında, kaybolan eserler hakkında ilgililerden tazmini için bir komisyon kurulmuştur. Müfettiş raporu gereği cezai işlemlerin hepsi yapılacaktır” yanıtını verdi.
Topkapı Sarayı'ndaki Kaşıkçı elmasının sahte olduğu iddiaları ortaya atıldı.



"Politika hayatında övünmeye başladığınızda zeval başlamıştır. Herkes normal şartlarda emeği ve kabiliyeti kadar vatanına, milletine hizmet etmeye çalışmıştır” diyen Koç, hükümet olarak herhangi bir hususta bir suiistimal meydana geldiyse bunu düzeltme iddiasıyla göreve geldiklerini söyledi.

Göreve geldikleri günden bu yana müzelerle ilgili eksikliklerin gündeme geldiğini ve kendilerine çok sayıda ihbar ve ikazın ulaştığını anlatan Koç, Eylül ayından itibaren de müzelerde sayım ve kontrollere başlandığını kaydetti.

Eskişehir Müzesi'nin 10-15 yıldır kapalı bulunduğunu, Aydın'daki Milet Müzesi'nin de depremden dolayı zarar gördüğüne ilişkin rapora rağmen olduğu gibi bırakıldığını ifade eden Koç, bunları düzeltmek için çalışmalar yaptıklarını belirtti. Müzelerin en büyük sorunlarının başında eleman sıkıntısının geldiğini hatırlatan Koç, bu eksiklikleri de gidermeye çalıştıklarını bildirdi.

“RESMİN İLHAM ETTİĞİ HUSUSTAN YOLA ÇIKTIK”
Müzelerdeki durumun vahametini tespit ettiklerini ve gelen ihbarların da kendilerini yönlendirdiğini belirten Atilla Koç, basında yer alan haberlerin de kendilerine destek olduğunu, ancak “olayı magazinleştiren şok iddialara” yer verilmesinin sıkıntı yaratabileceğini söyledi.

Uzmanların ve müfettişlerin müzelerde envanter sayımlarına Eylül ayında başladıklarını belirten Koç, “Biz resmin bize ilham ettiği husustan yola çıktık. İkaz ve ihbarların da rolü oldu. Ancak üzülerek belirteyim ki üzücü hadiselerle karşı karşıya kalınması da mümkündür. Biz bundan çekinmiyoruz. Bu, bir sağlık işaretidir. Modern müzecilik anlayışına doğru gidiyoruz” dedi.

Kahramanmaraş Müzesi'ndeki olayın 1998 yılında meydana geldiğini, Uşak Müzesi'ndekinin ihbarının ise kendilerine Eylülde ulaştığını kaydeden Koç, “Bundan sonra da çıkabilir. Benim zamanımda da olabilir. Ne zamana kadar? Mekan, asayiş ve koruma itibariyle, hem de dijital ortama geçilip her eserin fotografik tespiti yapılana kadar...” diye konuştu.

“Ama bir şeyden kimsenin şüphesi olmasın. Yeni müzecilik anlayışıyla müzelerimizin yapılanmasını değiştireceğiz” diyen Koç, ”Bunlar bizim emanetlerimizdir. Ancak bunu suçlamak için söylemiyorum ama şimdiye kadar hiç iyi korunmamıştır” şeklinde konuştu.

Kaynak:Hürriyet