BIST 9.709
DOLAR 32,51
EURO 34,81
ALTIN 2.428,09

Rifat Başkan 3 milyar doları verir mi?

TOBB'un bankalarda 3 milyar dolar mevduatı olduğu söyleniyor. Bu zor günlerin şirketleri vurmaması için her türlü desteği veren devletin yanında Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu mevduatta tutulan parası zordaki şirketlere verir mi?”

İçerisinde bulunduğumuz durum artık seferberlik halini almıştır…

Sadece Türkiye değil tüm dünya böyle  bir süreçten geçiyor…

Koronavirüs salgınının ne zaman sona ereceğinin belirsizliği ve “Aylar sürer” diye adlandırılması, devletlerin üzerindeki yükü de ortaya koymaya başladı!..

Görülmeyen bir virüse karşı " 3.Dünya Savaşı" yakıştırması çok doğru..

Dünkü yazımda da belirttiğim gibi devletimiz bir yandan  halkının bütün sorunlarını çözmeye çalışırken  diğer yandanda ekonomi durgunuluğu üzerine  çalışan kesime, şirketlere, KOBİ’lere  her türlü yardım elini uzatıyor..

Dünde anlattım ekonomi kurmayları aldığı kararlar ile elinden gelen desteği veriyor...
 
Amma velakin...

Her şeyi devletten beklemek yerine artık  herkesin, her milli kuruluşun   taşın altına elini koyma dönemine geçileceği görülmektedir...
 
Özellikle ortaya çıkan kriz karşısında  desteğe mutlaka muhtaç olan şirketlerin can suyu olmak çok kolay değil…

Devlet nereye yetişecek?

Bir yere kadar…

Dünyada 6 ay ekonomik destek anlamında her yere yetişecek bir ülke yok!

Öyle devlet şunu yapsın, bunu yapsın, oradan versin demekle olmuyor bu işler…

Devlet sadece bugünü değil yarını da hesap etmeli.

Yaşanan küresel ekonomi saldırısı sonrası büyük bir mücadele verilerek tam toparlanıldığı zaman Türk ekonomisinin karşısına koronavirüs salgını krizi çıktı…
 
Görülen şu ki her şeyi devletten beklemeden belirttiğim gibi  virüs  kabusu aylarca sürerse ekonomik seferberlik kapıya dayanacak gibi...

                                                      *
 
Bakın…

Türk iş dünyasının en zengin dernekleri arasında başı kim çekiyor…
 
TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği)…

Bugün TOBB 181 ticaret ve sanayi odası, 57 ticaret odası, 12 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası, 113 ticaret borsası olmak üzere toplam 365 üyeye ulaşmış güçlü bir yapı…
 
Tüm ülke çapında yayılmış olan oda ve borsalara, çeşitli büyüklüklerde ve bütün sektörlerden 1 milyon 400 binin üzerinde firma kayıtlı bulunmaktadır.

81 ilde örgütlü dev bir yapı…

Aynı zamanda çok zengin bir kuruluş.
 
Herhangi bir şirketin örneğin TÜSİAD’a üye olması gönüllülük esasına dayalı ama TOBB’a bağlı oda ve borsalara üye olmak kanunen bir zorunluluk.
 
Bu nedenle TOBB’un toplam gelirlerinde aidat önemli bir oranı oluşturuyor.
 
Ama TOBB, en büyük gelirini “sair hizmet gelirleri” olarak ifade edilen iştirakler ve bağlı ortaklık durumundaki şirketlerin temettülerinden elde ediyor.
 
TOBB’un şirketlerinden elde ettiği gelirler, bütçesinin ana kalemini oluşturuyor.
 
TOBB, son yıllarda bütçesini kamuoyuna açıklamıyor.

Ancak 2011 yılında bütçe rakamını 228,3 milyon TL olarak açıklamıştı
 
Şimdi ne kadar bilinmiyor ama bazı rakamlar ortada dolaşıyor…

                                                      *

Gelelim  can alıcı noktaya...


 
Geçtiğimiz günlerde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu sosyal medya hesabından şöyle bir paylaşım yapmıştı...
 
“Bankalar ipe un seriyor. Şirketlerimiz bankalar tarafından ‘limit bitti’ denilip başvurusu dahi alınmadan geri çevriliyor. Tüm bankalara sesleniyorum; Bu dönem kâr düşünecek, şirket seçecek dönem değil. Bankaları, sıkıntıya düşen tüm firmalarımızı desteklemeye çağırıyorum.”
 
Bu paylaşımın ardından Türkiye'nin en çok okunan ekonomi yazarlarından biri olan  Dilek Güngör (Sabah Gazetesi) çok çarpıcı bir cevap vermişti..

Demişti ki;
 
“TOBB şunu da açıklarsa kamuoyu daha da aydınlanır. Birlik, 3 milyar dolar olduğu iddia edilen mevduatını bankalarda acaba yüzde kaç faizle bağladı, krediyi bankalardan yüzde kaç faizle istiyor? Bir de bu zor günlerde mevduatta tutulan para zordaki şirketlere verilemez mi?
 
Böylesine bir dönemde çok  ses getirmesi gereken bir mesaj olduğunu düşünüyorum...

İş dünyasının en güçlü kuruluşunun elinde  üyeleri için kullanabilecek böylesine bir kaynak!..

Bir kere böyle bir kaynağı biriktirmek  TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve yönetimi adına başlı başına büyük bir başarı...

Helal olsun...
 
Söylenen rakam 3 milyar dolar!
 
Ve TOBB’un bu parası bankalarda faizde…

Dilek  Güngör'ün “Bu zor günlerde mevduatta tutulan para zordaki şirketlere verilemez mi?” çağrısına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ne der bilmem ama  bu çağrının bu ülkenin seferberlik ruhuna hitap eden bir çağrı olduğunu düşünmemek mümkün mü?
 
Şartlarının oraya gitmesi halinde TOBB'nun elindeki  o büyük kaynak gücü ile üyelerinin can simidi olması kaçınılmaz bir gerçektir..

                                                   *

Çünkü..
 
TOBB’un güçlü varlığı kime bağlı?

Üyelerine..

Onlar olmazsa TOBB olur mu?

Olmaz…
 
Peki şirketlerin TOBB’a verdiği paralar olmazsa bankalarda böyle büyük bir serveti olur mu?

Hayır…

Yani TOBB’un bankalarda faizde olduğu söylenen 3 milyar dolarlık mevduat tutarı, güçlü varlığını inşa eden kendisine bağlı olan şirketlerin değil mi?
 
O halde TOBB  “SOS” sinyali veren şirketlerine kucak açabilmeyi bilmeli diye düşünüyorum…

Böyle bir durum olur, böyle bir yol tercih edilir veya böyle bir düşünce var demiyorum  ama hükümet istese bir kararname ile TOBB’un elindeki milyarları alır ve ihtiyacı olan esnafa dağıtır..

O nedenle TOBB dünyanın her ülkesinin büyük bir krizden geçtiği şu dönemde varlığını inşa eden şirketlerine sahip çıkmalıdır…

Yoksa kendisine üye olan  şirketleri batmış TOBB'un bankada 3 milyar dolar faizde parası  olsa kime ne fayda?

Bugüne kadar ki duruşu ile  yüzde yüz yerli ,yüzde yüz milli bir TOBB Başkanlığı kimliği ortaya koyarak örnek olan Rifat  Hisarcıklıoğlu  her konuşmasında şu sözü  hatırlatır…

“Söz konusu vatansa gerisi teferruat” 

Bu kaynak  ihtiyaç hasıl olduğu zaman bu savaşta ülkemizin  ekonomik çarklarını döndüren şirketlerimiz için neden önemli bir cephe olmasın ki..

                                                       *

Sevgili okurlar...

Yazımı Zonguldak'ta corona virüs nedeniyle hayatını kaybeden maden işçisi Kemal Soytürk'ün (52), hastanede tedavi gördüğü sırada arkadaşına "Ölüyorum, aklın varsa çıkma" diye tavsiyesinde bulunduğu son watshap yazışması ile bitirmek istiyorum.

Çünkü sözün bittiği paranın pulun hiç önemli olmadığı bir nokta..

Allah rahmet eylesin nurlar içinde yatsın işçi kardeşimiz..