BIST 10.895
DOLAR 32,17
EURO 34,98
ALTIN 2.505,69
HABER /  GÜNCEL

'Popstar'dı hurma tüccarı oldu

Bir televizyon kanalında yayımlanan ses yarışmasında ünlenen Hasbi Fidan şimdilerde hurma bahçelerinde hacılara hizmet veriyor İşte onun ilginç öyküsü

Abone ol

Bir televizyon kanalında yayımlanan ses yarışmasında Karamürselli "Hasbi-Nasibi kardeşler" olarak ünlenen ikiliden Hasbi Fidan, Medine;de işletmesini aldığı hurma bahçesinde hacılara hizmet veriyor, diğer yandan tarz değişikliğine giderek tasavvuf müzikle adından söz ettirmeye çalışıyor.

screen-shot-2011-11-12-at-12.14.22-pm.png


Televizyon kanallarında ses yarışmalarının "Popstar" adı altında ilk çıktığı yıllarda müzik yaptıkları Kocaeli;nin Karamürsel ilçesinden ağabeyi Nasibi ile Osman Tan Erkır'ın yapımcılığını üstlendiği programa katılan ve bin aday arasından "Hasbi-Nasibi kardeşler" olarak finale kalmayı başararak adını Türkiye;ye duyuran Hasbi Fidan, geçen yıl en büyük ağabeyini ziyaret için geldiği Suudi Arabistan;da kendini hurma ticaretinin içinde buldu.

Hasbi Fidan 8 yıl önce tv programı sayesinde ünlendikten sonra ağabeyi ile birlikte Marmara bölgesinde çok sayıda sahne aldıklarını belirterek, aradan geçen sürede kendisi için maneviyatın daha ağır bastığını ve tasavvuf yolunu tuttuğunu anlattı.

Fidan, içkili mekanlarda sahne almayı bitirdiğini, buraya geldiğinde hacı olduğunu vurgulayarak, "Şu an Uhud dağının eteğinde ticaret yapmanın mutluluğunu yaşıyorum. 'Bana tasavvuf dışında teklifte bulunmayın' dedim, zaten onlar da burada olduğumu biliyorlar. Türkiye;ye sezon sonlarında ara ara giderek, çeşitli organizasyonlarda tasavvuf müziği icra ediyorum" dedi.

İçkili mekanlarda çalıştığı zamanlarda da geleneksel aile yapısını bozmadığını ifade eden Fidan, şunları söyledi: "Belki star olamadık ama İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy ile programlara katıldık. Bizler Erzurumluyuz. Dini yapımız önceden de ağır basıyordu.

Müzisyenken de namazımı kılıyordum. Öyle oldu, böyle oldu derken içimizdeki sesi dinledik. Buradaki ağabeyimin de bu işleri bırak, bu işlerde hayır yok demesi bizi buraya yönlendirdi. Nasibi ağabeyim ise İstanbul'da Boğaz'da müziğe devam ediyor. Seni de getireceğim dedim. O nefesli çalgılar da çalar. Nefesini de alıyorsun, burada tv kanallarında dini program yapıyoruz, kendimizi tasavvuf yoluna adayalım dedim. Ben burada huzur buldum. Nasip bakalım inşallah Nasibi ağabeyim de bir gün gelir." Hasib Fidan, burada Arap müziğinin zenginliğini keşfettiğini, ticaretin yanında bunun da ilmini yapacağını kaydederek, "Hem Türkiye'de hem de burada müzik çalışmalarımı sürdüreceğim. Mekke ve Medine kutsal şehirler, buralar ibadet alanı. Ama Riyad, Cidde gibi çok büyük ticaret ve sosyal yaşamın geliştiği şehirler var. Oralarda müzik icra edebilirim" diye konuştu.