BIST 9.645
DOLAR 32,59
EURO 34,80
ALTIN 2.420,40
HABER /  GÜNCEL

PKK sorunu 30 yıl önce çözülebilirdi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kapadokya'da çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu, geçmiş siyasetçileri eleştirdi.

Abone ol

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , çözüm sürecine ilişkin, "30 yıl önce bu sorunlara biraz farklı bakılsa, çok daha kucaklayıcı, toleranslı bir yaklaşım içinde olunsa, belki bu sorun bu kadar büyümeyecek, buralara kadar varmayacaktı" dedi.

Bakan Şimşek, partisinin il teşkilatı tarafından Kapadokya Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Çözüm Süreci" konulu konferansta, Türkiye'nin terör nedeniyle çok kayıplar verdiğini, on yıllarını heba ettiğini söyledi.

Şu anda içinde bulunulan sürecin önemli bir fırsat olduğunu, Türkiye'nin toplum olarak bir rehabilitasyon döneminden geçtiğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:

"30 yıl önce bu sorunlara biraz farklı bakılsa, çok daha kucaklayıcı, toleranslı bir yaklaşım içinde olunsa, belki bu sorun bu kadar büyümeyecek, buralara kadar varmayacaktı. Ama bugün bile geç kalınmış değil. Önümüzde çok önemli bir fırsat var. Bu anlamda hakikaten Türkiye büyük bir travma yaşadı. Şimdi bir rehabilitasyon döneminden, iyileşme döneminden geçirdik. Bu süreçle çok önemli bir dönüm noktasındayız. Burada hakikaten sizlerin desteğinize ihtiyacımız var. O ülke, bu ülke ne der kaygılarını bir tarafa bırakalım. Sorun bizim sorunumuz, çözüm burada. Biz ortaya irade koyarsak, kendi öz değerlerimizle İslami değerlerle hareket edersek bu sorun zaten kökünden çözülür.''

RET VE İNKAR

Bir kardeşlik hukuku çerçevesinde bakıldığında sorununun çok daha kolay bir şekilde çözülebileceğine dikkati çeken Şimşek, "Geçmişte olaya bu şekilde yaklaşılmamış. Geçmişte bir ret, bir inkar siyaseti yürütülmüş, bir asimilasyon politikası güdülmüş ama başarılı olunamamış. Zaten böyle politikalar da yanlıştır. Ne bizim değerlerimizde var ne de kardeşlik hukukuna sığar bunlar. AK Parti hükümetleriyle son 10 yılda bu anlamda çok büyük mesafeler katedildi. 1970'li yıllarda bir Kürt milletvekili 'ben Kürdüm' dediği için hapishaneye atıldı. Böyle olunca istismar alanı açılmış oluyor" diye konuştu.

İçinde bulunulan sürece "barış süreci"nden ziyade "normalleşme süreci" denilmesi gerektiğini ifade eden Şimşek, şunları söyledi:

"Ben barış demiyorum, çünkü barış iki devlet arasında olur. Bu normalleştirme süreci Türkiye'yi güçlendirecektir. Türkiye için büyük bir fırsattır. Türkiye'nin birliğini, beraberliğini güçlendirecektir. Bir kere buradan arzulanan şey, bırakın Türkiye'de bölünmeyi, öyle bir riski ortaya koymayı, tam aksine böyle bir riski bertaraf etmeye yönelik bir yaklaşımdır. Peki, çözüm sürecinin alternatifi ne? Çözüm sürecine karşı olanlar aslında ne istiyorlar? Çözüm sürecinin alternatifi, kardeş kavgasının devamıdır. Statükoyu korumak, mevcut durumu korumak. Sonuçta kardeş kavgası devam etsin istiyorlar. Bunu söylemiyorlar ama dolaylı olarak ifadeleri bu. 'Türkiye terörle boğuşmaya devam etsin', daha önemlisi 'terör ekonomisi devam etsin.' Çünkü bu terörden nemalanan kesimler var.''

ALIŞVERİŞ YOK

Şimşek, bu süreçte bir pazarlığın bulunmadığını, verilenin sadece eşit yurttaşlık hakkı olduğunu belirterek, "Bu süreçte Kürt kardeşlerimize ne verilecek, çözüm neyi içeriyor. Başbakanımız da söyledi. Ortada bir alışveriş yok. Bazı kesimlerin buna inanası gelmiyor. Ama açık söylüyorum, burada eşit yurttaşlık var. Kağıt üzerinde, söylemde değil gerçekten eşit. Ortak değerlerimiz var. Müslümanız, aynı kültürü paylaşıyoruz. O zaman farklılıklara saygı göstermeliyiz" ifadesini kullandı.