BIST 9.916
DOLAR 32,51
EURO 34,89
ALTIN 2.431,97
HABER /  GÜNCEL

Özköke göre Çölaşan paragöz!

Özkök, mahkamede ifade verdi anlattıkları herkesi şaşırttı. Meğer Çölaşan, yönetimden neler istemiş neler!

Abone ol

Doğan Holding A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ın, gazeteci Emin Çölaşan aleyhine açtığı 50 bin YTL'lik manevi tazminat davasının görülmesine devam edildi. Mahkemede, Ertuğrul Özkök'ün anlattıkları dudak ısırttı!

Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmada, davacı Aydın Doğan'ı avukatları Deniz Ketenci ile Volga Gökçe, Emin Çölaşan'ı ise avukatı Mehmet Serhan Özdemir temsil etti.

Duruşmada davacı tanığı olarak dinlenen Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürlerinden Tufan Türenç, gazetelerde işleyen bir sistem bulunduğunu belirterek, genel yayın müdürü ile yazı işleri müdürünün, gazetenin politikasını ve yayınınını yürüten kişiler olduğunu söyledi.

ÖZKÖK ÇÖLAŞAN'I PERİŞAN ETTİ!

Daha sonra tanık olarak dinlenen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de Emin Çölaşan'ın kitabında ''yazılara müdahale'' olarak anlattığı konuların, Doğan Grubunun tüm yayın organlarında geçerli, Doğan Yayın Konseyi'nin belirlediği yayıncılık ilkeleri olduğunu söyledi.

Özkök, bu müdahalelerin sansür anlamına gelmediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Emin Çölaşan ile yapmış olduğum görüşmeler, şu atmosferde cereyan etmiştir: Çölaşan her defasında bana, 'Bizim grubumuzun menfaatleri yönünden hükümet aleyhine yazı yazmamızı istemiyor musunuz?' sorusuyla başlamıştır. Bu, bende Çölaşan'ın sanki üzerinde bir teyp var, bunu kayıt etmek istediği intibaını uyandırmıştır. Ben de, her görüşmemizde kendisine şunu söyledim: 'Emin bey sizden, hükümet aleyhine yazı yazmamanızı talep etmiyoruz. Siz, yazı yazmaya başladığınız günden beri, Turgut Özal'ı, Tansu Çiller'i, Bülent Ecevit'i, Mesut Yılmaz'ı, Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bütün başbakanlar ve hükümet aleyhine istediğiniz her yazıyı yazdınız. Ancak yayın konseyimizin belirlediği evrensel gazetecilik ilkelerinin ve Türk hukuk düzenlemelerinin bizi zorunlu kıldığı bazı sınırlar vardır. Biz sizden şunu istiyoruz; kişilerle ilgili şahsi meselelerinizi takıntı haline getirmeyeceksiniz. İnsanlara küçültücü lakaplar takmayacaksınız, iftira atmayacaksınız.

ÇÖLAŞAN HEP BANA HEP BANA DEMİŞ!

Melih Gökçek ile ilgili yazdığınız yazılar yüzünden hakkımızda bugünkü rakamlarla 76 dava açıldı. Bunların 46'sını kaybettik. Kaybettiğimiz davalar nedeniyle bugünün parasıyla 100 bin doların üzerinde tazminat ödedik. Bunları gazetemiz ödüyor. Kazandığınız davaların tazminatlarını ise kendiniz alıyorsunuz. Ama burada paradan daha önemlisi, gazete olarak yayın ilkelerimizle ters düşmemizdir. Türk adaleti tarafından suç olarak benimsenmiş bir yazma tarzını devam ettirmeniz doğru değildir.'

DOLAR ÜZERİNDEN MAAŞ ISRARI

2001 krizi sonrasında ekonomik zorluklar nedeniyle Hürriyet'ten 200 tane genç insanı çıkarmak zorunda kaldık. Biz bu işlemi yaparken aynı gün, Emin Çölaşan'dan telefon aldık. Bana aynen şunu söyledi: 'Benim maaşım kuşa döndü. O yüzden maaşımı dolara bağlayın.' Kendisine, 'Emin Bey, bunu yaparsak 10-15 kişinin daha işine son vermek zorunda kalırız' dedim. Emin bey buna rağmen ısrar etti. Kendisinin maaşını o dönemde dolara çevirmeyi kabul ettik. Ben dahil, Hürriyet tarihinde dolar üzerinden maaş alan tek elemanımız Emin Çölaşan'dır. Emin Bey, Türk Lirası'nın değerinin yükselmesi, doların değerinin düşmesi üzerine bu defa maaşının Türk Lirası'na çevrilmesini, kurun da doların en yüksek olduğu noktadan olmasını talep etmiştir. Biz bunu kabul etmeyip arada bir kur üzerinden maaşını Türk Lirası'na çevirdik. Ayrıca çalıştığı süre boyunca Hürriyet Gazetesinden 1 milyon 500 bin dolara yakın prim almıştır.