BIST 9.687
DOLAR 32,59
EURO 34,86
ALTIN 2.505,75
HABER /  GÜNCEL

Özköke dinci darbe tepkisi

'Askeri darbe korkutur, dinci darbe öldürür.' Özkök'e verilen yanıtlar;

Abone ol

Haber : Nur AKMAN/ İNTERNETHABER-ÖZEL
-"Eyvah! Üniversitelerde türbansız kız kalmayacak mı?"
-"İmdat! Türkiye Malezya mı olacak?"
Günlerdir cevabı aranan bu sorulara bir de Şerif Mardin'in "mahalle baskısı" tanımlaması eklenince, havada ağır bir "paranoya" rüzgarı esmeye başladı.

Ertuğrul Özkök'ün  "Ufukta yeni bir darbe mi var?" sorusu her şeyin üstüne tuz biber oldu. 

Yazısında askeri darbeyle dinci darbeyi kıyaslayan Özkök "biri öldürüyor biri hapse atıyor" demiş; tercihini de askeri darbeden yana olduğunu söylemişti.

Peki böyle bir tercih söz konusu olabilir miydi?
Gerçekten dinci darbe mi geliyordu?

Özkök'ün deyişiyle "Anadolu kızlarını üniversiteye türbansız sokmayacak zorbalığa" karşı ne yapacaktık? Ya da var mıydı öyle bir zorbalık?

Bu konularda  Türkiye'nin tanınmış yazarlarının görüşlerine başvurmaya karar verdik:

DİNCİ DARBE OLMAZ

Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut "Dinci darbe diye bir şey olmaz" diyor."O bir süreçtir."... Zaten Turgut'a göre Ertuğrul Özkök de "dinci darbe diye bir şeyden söz etmiyor. Dinci bir süreçten bahsediyor". Seçimini askeri darbeden yapan Özkök'ün tersine, Turgut, askeri darbenin çözüm olacağına inanmıyor ve ekliyor: "Askeri darbe çözüm olsa şimdiye kadar olurdu zaten"

ÖZKÖK'ÜN AMACI HÜRRİYET'İN DENGELERİNİ KORUMAK

Posta Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas ise Özkök'ün sözlerine tamamen farklı bir açıdan yaklaşıyor:  "Ertuğrul Özkök belli bir süredir gazete içindeki dengeleri korumak için bu tür yazılar yazıyor. Bunlar bir yazarın gazeteden ayrılmasının ardından okuyucularla Hürriyet arasındaki ilişkileri düzeltmek için yazılıyor. O yüzden bu yazıların Türk siyasetine ilişkin yazılar değil, Hürriyet'in dengelerini korumak adına yorumlar olduğuna inanıyorum" diyor ve ekliyor: "Darbe spekülasyonları ne Hürriyet'e, ne de Türkiye'ye yarar getirir"

ÖZKÖK AK PARTİ İÇİNDEKİ DİNCİ KANATTAN BAHSEDİYOR

"Ertuğrul Özkök askeri darbeye benzer bir dinci darbeden söz etmiyor" diyen İnternethaber yazarı Ahmet Taşgetiren, Özkök'ün "yeni bir darbe mi geliyor?" sorusunu ise başka bir yorumla okuyor:  "Özkök Ak Parti bünyesinde dinci bir kanat olduğunu, onun partiye hakim hale geleceğini ve Ak Parti'yi de kullanacağını" söylüyor."Ben bunun bir paranoya olduğunu düşünüyorum" diyen Taşgetiren, "Bunların Türkiye'deki insan hakları konusundaki açılımları sabote etmeye yönelik düşünceler olduğunu kanaatindeyim" diyor ve Milliyet'te çıkan "otobüs yolculuğunda namaz" haberiyle nasıl korku yaratıldığının altını çiziyor.

ÖZKÖK KENDİNİ BEYAZ ZENCİ Mİ HİSSEDİYOR?

"Mahalle baskısı" konusunda ise hepsinin düşünceleri farklı. Sabah Gazetesi Yazarı Emre Aköz "Şerif Mardin'in muğlak ifadelerle Ak Parti'yi töhmet altında bıraktığını" belirtirken, görüşüne başvurduğumuz Mehmet Barlas "Ertuğrul Özkök'un bulunduğu mahallenin de bir baskısı vardır. Özkök'ün yazılarına da yansıyor bu. O mahallede kendilerini beyaz- zenci hissedenler var." diyerek Özkök'e bir gönderme yapıyor ve "Her mahallenin demokrasi yanlısı olması lazım." diyor.

Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak ise mahalle baskısı konusunda "o zaman kimseye hak vermeyelim" diyor: "Mesela Kürtçe konuşmayı da yasaklayalım... Çünkü bir bakarsınız, özellikle Güneydoğu illerine gittiğimizde, 'Türkçe konuşmamıza izin vermezler' "

Mahalle baskısının varlığını "Vardır elbet" diyerek kaçınılmaz gören Serdar Turgut'un aksine Ahmet Taşgetiren "varlığına inanmıyorum" diyerek tersine bir görüş sergiliyor."Mahalle baskısı varsa bile bu olsa olsa tersine bir baskıdır" diyen Taşgetiren  "Şu anda reel anlamda uygulanan bir başörtüsü baskısı var. Bunu görmeyip vehme dayalı baskılar üretiliyor. Şu anda binlerce kızımız başörtüsü yasağı nedeniyle yurtdışında okuyor. Bazı kesimler Cumhurbaşkanının eşini başörtüsü nedeniyle baskı aldında tutuyor."diyor.  

Tüm bu gazetecileri bulmuşken şu sıralar çok moda olan "Malezya olur muyuz, olmaz mıyız?" sorusunu da sormadan edemiyoruz. Turgut ve Barlas bu konuda hemfikir. "Asla olmayız" diyorlar. Turgut'un dayanağı Osmanlı torunu olmamız, Barlas'ınki ise "gözünü batıya dikmiş, vatandaşları uygar, geleceğinden emin bir ülke" olan Türkiye'ye güven.

Taşgetiren ise "biz Malezya olmayız, onlar belki Türkiye olur" diyerek bu konudaki düşüncesini dile getiriyor. //