BIST 9.091
DOLAR 32,37
EURO 34,99
ALTIN 2.325,91
HABER /  GÜNCEL

Özkök, işi ne zaman bırakacak?

Serdar Turgut, Ertuğrul Özkök'ün kaç yıl yaşayacağını hesapladı. Turgut, Özkök'ün Hürriyet'i ne zaman bırakacağını da yazdı.

Abone ol Serdar Turgut, yine kendine özgü bir yazıyla okuru çekti. Sürekli birilerine takılan Turgut'un kaleminde Ertuğrul Özkök vardı. Konu Özkök olunca Turgut şu soruyu sordu:

YAZI: Serdar TURGUT
KAYNAK:

Yazının başlığındaki soruya kimseyi merakta bırakmamak için hemen cevap vereyim. Ertuğrul Özkök Hürriyet'in yayın yönetmenliğini 300 yıl kadar sonra kesinlikle bırakacak. Bu benim kendi başıma ulaştığım bir sonuç değil, hesaplamayı nasıl yaptığımı izin verin anlatayım.

Her şey benim Ertuğrul Özkök'ün nasıl da yaşlanmış olduğu konusunda söylenmem ile başladı. Baktım ki kırdan, köyden bahsediyor. Gençliğinde köylülüğe ait olabilecek her türlü konudan derin bir nefret duyan bir insanın aniden kırsaldan, topraktan konuşmaya başlaması benim için onun yaşlandığının ve hatta bunamaya da başladığının bir göstergesiydi. Bu fikrimi gayret tabii ki kendisine söyledim.

Sonra o bana gerçekten bunadığını gösteren bir konuşma yaptı. Çok uzun zaman öncesinde Washington'da hayvanat bahçesine yaptığımız ziyareti hatırlattı, pandaların nasıl da o hayvanat bahçesinin yıldızları olduklarını anlattı. (Genel yayın yönetmeni ya, her yerde her şeyde bir yıldız, bir popüler öğe arayacak ve de bulacak, ne yapacaksınız bir tür mesleki deformasyon bu.) Ama kendisinin sempatisi gorillerden yanaymış. Olabilir; ben de severim gorilleri (demir parmaklık arkasında oldukları sürece onları sevmek çok da zor değil.) Buraya kadar tuhaf bir şey yok. Ancak Ertuğrul Özkök, oradaki tüm gorillerin tek tek isimlerini hatırlıyor. Örneğin aile reisi gorilin adı Süleyman'mış, bunu da bana hatırlattı. Bugün ona bir adam tanıştırın, yarın ismini sorun hatırlamaz ama iş yıllar öncesine gittiği zaman tüm gorillerin ismini hatırlıyor. İşte bu bunamanın tipik sendromudur. Eskiyi tamamen hatırlarsınız, dün olmuş olayları hatırlamazsınız. Bunu çok iyi biliyorum çünkü ben de bunamış durumdayım.

Sonunda ben meseleyi kendi yaşamımıza getirdim ve ona 'bu halde daha ne kadar yaşayacaksın' diye sordum. (Soru biraz diplomatik olamadı galiba ama bu soruyu incelikle sormanın da yolunu ben bilmiyorum ne yapayım yani) Nabzının akşam saatlerinde 40 düzeyine indiğini, bu nedenle kendisinin Galapagos kaplumbağalarına benzediğini; bunların mümkün olduğunca en az hareket etmeyi ilke haline getirdiklerini, nabızları bile fazla atınca yorulduklarını, bu tembellikleri nedeniyle ortalama 300 yıl kadar yaşadıklarını söyledi.

Onun ölmeden Hürriyet'i bırakmasının mümkün olmadığına göre bu görevden ayrılma zamanlamasının 300 yıl kadar sonra olması mümkündü. Bu da Sedat Ergin'in Milliyet'in genel yayın yönetmeni olmayı neden kabul ettiği muammasını çözmemizi mümkün kılar. Ertuğrul Özkök'ten sonra Hürriyet'teki makamı devralacağına kesin gözüyle bakılan Sedat bile, sabırlı olmasına rağmen 300 yıl kadar beklemeyi göze alamamış ki 'madem Hürriyet olamayacak bari Milliyet'i deneyeyim' demiş olmalı.

Bu arada Galapagos kaplumbağaları soyundan gelen bir başka kişi de benim babamdır. Kendisi hayatta bir tek, biten rakısını yenilemek için hareket eder, bir de piposunu doldurmak için kas oynatır, onun da 380 yaşında hayata veda edecek olması beni sevindiriyor aslında. Babam şanslı aslında, bu demektir ki; o hayatının son elli yılında farklı bir genel yayın yönetmenine sahip olan Hürriyet'i okuma şansına kavuşacak. Bu mutluluk da ona yeter de artar bile.