BIST 10.677
DOLAR 32,21
EURO 34,98
ALTIN 2.430,35
HABER /  GÜNCEL

Ormanları seçim alevlendiriyor

Yapılan araştırma çarpıcı gerçeği ortaya koydu. Seçim ormanları alevlendiriyor.

Abone ol

Haftalık ekonomi dergisi Ekonomist, son günlerde artan orman yangınlarını farklı bir açıdan araştırdı. Orman yangınlarının seçim dönemlerinde arttığına dönük iddiaları baz alan dergi, Orman Bakanlığı’nin 70 yıldır düzenli olarak tuttuğu istatistikleri inceledi. Sonuç olarak her seçim öncesi ve sonrası ormanların alev alev yandığı doğrulandı.

YANGINI BİRİLERİ ÇIKARIYOR

Ekonomist Dergisi’nin araştırmasına göre orman yangınlarının yüzde 94’ü insan faktörüyle çıkıyor. Kasıtlı olarak çıkan orman yangını oranı ise yüzde 14 düzeyinde.
1937’den itibaren en büyük orman yangını, 1979 yılında Marmaris’te çıktı. Mart ayında çıkan bu yangında 13 bin 260 hektar alan yandı ve nedeni bilinmiyor.

Oysa orman yangınları büyük ölçüde haziran-ekim döneminde yoğunlaşırken, mart ayında çıkan bu yangın kafalarda soru işareti bıraktı. Yangının aynı yıl ekim ayında yapılan Meclis ve senato seçimleri öncesinde çıkması, dikkat çekiyor. İkinci büyük yangının da adresi Marmaris. 1996 yılı temmuz ayında çıkan yangında 7 bin 90 hektar alan yandı.

EN ÇOK 1945’TE YANDIK

En fazla alanın yandığı yıl 1945 oldu. 1169 yangında, 165 bin 307 hektar alan yanmış. Bunun da özel ormanların devletleştirilmesine tepkiden kaynaklandığı ileri sürülüyor.

Birçok özel orman sahibinin, bu ormanları orman vasfından çıkarmak için yangınları kasıtlı çıkardığı dile getiriliyor. 1946’da da bu tepki devam etmiş. Genel seçimlerin yapıldığı ve orman affı yasasının çıktığı 1950’de de 69 bin hektar orman yangınlarda yok olmuş.

BU SEÇİM ÖNCESİ YANGINLAR

Bu yıl 11 Temmuz itibariyle çıkan yangın ise şaşırtıcı sayıda artmış görünüyor
. Geçen yıl 11 Temmuz itibariyle çıkan yangın sayısı 779, yanan alan 832 hektar iken; bu yıl aynı tarih itibariyle bin 165 adet yangında 3 bin 32 hektar alan yandı.

Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri, 15 yıl öncesine kadar seçimlerle yangınların ilişkilendirilmesinin mümkün olabileceğini, ancak orman kadastrosunun büyük ölçüde tamamlandığını 1990’lardan itibaren bu tezin geçerliliğini yitirdiğini savunuyorlar.

TEMA UYARMIŞTI

Tema Vakfı, seçim tarihinin açıklanmasının ardından yaptığı uyarıda "Temmuzda seçim var; mayısta orman yangını. Yangınların bu yıl mayıs ayında başlamasını, önümüzdeki erken seçimlerden fırsat ummaktan başka şekilde yorumlamak mümkün değildir" deniyordu.

Bu iddialarını sorduğumuz Tema Vakfı Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi, orman yangınları verileriyle seçim tarihleri arasında birbirine denk gelen bir korelasyon olduğunu belirtirken, bunun nedenlerini ortaya koymanın mümkün olmadığını söylüyor.

Yunanistan’ın riskli bölge ormanı bizimkinden az, donanımı daha iyi

Tema Vakıf Genel Müdürü Uygar Özesmi, yangınla mücadelede teknik donanımın iki katı oranında artırılması gerektiğinin altını çizerek, şunları söylüyor: "Orman teşkilatımız hakikaten diğer Akdeniz ülkelerine bakıldığında başarılı bir mücadele veriyor.

Ama bu yeterli değil. Yunanistan’ın riskli bölgede 6.5 milyon hektar ormanı; bizim 12 milyon hektar ormanımız var. Ama onların havadan müdahale araç sayısı 53, bizim 51. Riskli bölge ise kızılçam ormanlarından oluşuyor, çünkü bu çok kolay yanan bir tür.

Normalde yangın çıkan bir bölgede en az 10 ila 15 yıl boyunca ikinci bir yangın çıkmaması gerekiyor; aksi takdirde kızılçam gidiyor ve yerini ikincil bitki toplulukları olan makiler ve meşelikler alıyor. Yangının sıklaşmasıyla da çölleşme başlıyor."

Boşuna yakıyorlar, hiç kimse yanan yerleri mülk edinemez

Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürü Osman Kahveci şunları söylüyor: "Yanan alanlar, anayasal bazda asla bir başka amaç için kullandırılamaz. Oralara ne otel yapılabilir, ne yerleşim yeri açılabilir. Orman alanları, imara konu edilemez. Hangi şehrin rantı yüksek yerinde yanarsa yansın, asla başka türlü kullandırılamaz.

Bunun tek bir örneği yoktur. Bodrum, Antalya, Muğla gibi rantın yüksek olduğu yerlerde 10-15 yıl önce orman kadastroları yapıldı, sınırları tescil edildi. Dolayısıyla bir kişinin buralarda mülk edinme olasılığı yok. Türkiye’nin yüzde 95’inin kadastrosunu bitirdik. Buralarda ne 2B’lik alan orman rejimi dışına çıkarabilir, ne de vatandaş mülk edinebilir. Bizdeki yangınlar insanların ihmal ve dikkatsizliği nedeniyle çıkıyor. Batı ülkelerinde piknikçi, ormanda et kızartmaz."