BIST 9.984
DOLAR 32,40
EURO 34,80
ALTIN 2.434,66
HABER /  GÜNCEL

Onların yürek burkan yaşam mücadelesi

Adana’da Merkez Otogarı’nın arkasına çadır kuran Suriyeli mülteciler zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Banyo ve tuvalet ihtiyaçl...

Abone ol

Adana’da Merkez Otogarı’nın arkasına çadır kuran Suriyeli mülteciler zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Banyo ve tuvalet ihtiyaçlarını karşılayacak ortamları bulunmayan Suriyeli mültecilerin çocukları da, D 400 karayolunda yalın ayak dilencilik yapıyor.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçıp Adana’ya gelen mültecilerin sayısı her geçen gün artıyor. Adana’ya gelen mülteciler, konaklayacakları yeri çok uzakta değil, Adana Merkez Otogarı ile tren hattı arasında kalan boş alanda oluşturuyor. Derme çatma çadırlarda yaşayan Suriyelilere her ne kadar komşuları otogardan esnaflar yardım etse de sorunları bitmiyor. Yaşları 4 ile 10 arasında değişen çocuklar ise, yazın kavurucu sıcağında, D 400 karayolunun yoğun trafiğine aldırış etmeden dilencilik yapıyor. Buzdolabı, tüp gibi imkanları olmayan mültecilere çevredekiler yiyecek yardımı yaparken, tuvalet ve banyo ortamları da bulunmadığından ihtiyaçlarını çevrede boş buldukları herhangi bir alana yapıyor.
Adana Merkez Otogarı’nda 21 yıldır çaycılık yapan Sinan Atalay, yaklaşık 1 senedir otogara komşu olan mültecilerin yazın mevsiminde işkence çektiğini söylerken, kışın yaşadıkları için “Görseniz, oturup ağlarsınız” dedi.
Yan taraftaki tren hattının da büyük tehlike oluşturduğunu belirten Atalay, çocukların da dilencilik yaptıklarını kaydetti. Atalay, genç kızların, kötü ellere düştüğü takdirde kandırılabileceğine dikkat çekti.
Otogarda 30 yıldır toptancılık yapan Şeref Karakaya ise otogarda boş olan dükkan imarlı yerlerin çevredekiler tarafından mesken tutulduğunu ve mültecilerin de o bölgelere tuvalet ihtiyacını giderdiklerini söyledi. Hava karardıktan sonra otogar içerisinde her türlü işin döndüğünü öne süren Karakaya “İşi fuhşa kadar götürdüler, o kadar söyleyeyim. Gelip esnafa yılıştırıyorlar. Bunu yapan da erkekleri. ’Gidin yılışın ne koparırsanız kardır’ diye, gencecik kızları gönderiyorlar. Burada herkes savaş mağdurları diye el vicdan yapıyor, elinden gelenin fazlasını yapıyor ve onlar daha fazlasını, farklı yollara başvurarak istiyor” şeklinde konuştu.
(İHA)