BIST 10.046
DOLAR 32,33
EURO 34,73
ALTIN 2.407,56
HABER /  SAĞLIK

Ölümü ona kim anlatmalı?

Ölüm kavramının çocuklara belirli zaman diliminde doğru aktarılmaması onlarda bir takım sıkıntılara neden olabiliyor. Bakın uzmanlar bu olayı nasıl açıklıyor

Abone ol

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fevziye Toros, ölümün her birey için ciddi ruhsal sıkıntılara neden olabileceğini, ancak çocuklar söz konusu olduğunda bu durumun yansıtılış biçiminde daha dikkatli davranılması gerektiğini söyledi.       

Ölümün yanlış kişi tarafından veya uygun olmayan ifadelerle anlatılması halinde çocukların ruhsal sorunlar yaşayabileceğini vurgulayan Toros, ''Bu nedenle son derece hassas olunmalı. Ölüm kavramı doğru zaman ve şekilde anlatılmazsa çocuklarda aileye güven kaybı yaşayabileceğini unutmamalıyız'' dedi.      

Ölüm kavramının 8-10 yaşlarından itibaren ''geri dönüşü olmayan bir olay'' olarak algılanmaya başlandığını ifade eden Toros, ''Bu yaş grubundan daha küçük yaştaki çocuklara, ölümün kendi hataları olmadığının anlatılması gerekir. Ölümü, çocuğa, ebeveyn ya da güvenilen kişi söylemeli. Böylelikle yaşanacak üzüntünün şiddetini azaltmak mümkün olabilir'' diye konuştu.
        
''BİR GÜN GELECEKLER' DİYE OYALAMAYIN''
Toros, çocukların, ''Bir gün gelecekler'' diye kesinlikle oyalanmaması gerektiğini söyledi ve ekledi:

''Ölüm, çocuğa, somut örneklerle açıklanmalı. Mesela, çocuğun çevresindeki herhangi bir hayvanın ölümünde veya benzer şekilde bir haber görüldüğünde bu kavramın geri dönüşsüz olduğu vurgulanabilir.

Bu açıklama üçüncü şahıs tarafından değil çocuğun güvendiği kişi tarafından yapılmalı. Doktor bile olsa üçüncü kişinin işe karışması güvensizlik yaratır. Bu da ebeveyn ile çocuk arasında dönüşü olmayan iletişim kopukluğu oluşumunu tetikler. Bu gibi durumlarda, aileler çocuklarını gerçeklerle yüzleştirmek zorundadır.''