BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  DÜNYA

Ölen kızına ’’AİHM’’e gitme sözü verdi

Bursa’da kimliğinin üzerinde T.C. numarası olmadığı için hastaneye alınmayan ve ardından hayatını kaybettiği iddia edilen 16 yaşındaki lise ...

Abone ol

Bursa’da kimliğinin üzerinde T.C. numarası olmadığı için hastaneye alınmayan ve ardından hayatını kaybettiği iddia edilen 16 yaşındaki lise öğrencisinin soruşturmasından takipsizlik kararının çıkması ailesini yasa boğdu. Kararla şoke olan olan aile, ölen kızlarının mezarı başında sorumluların cezalandırılması için AİHM’e gitme sözü verdi.
İddiaya göre, artan diş ağrısı şikayeti üzerine geçen yıl ekim ayında hastaneye giden Alara İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Melike Sakin, kimliğinin üzerinde T.C. numarası yazmadığı için muayene edilmeyerek geri çevrildi. Ailesinin bir başka hastaneye götürdüğü 16 yaşındaki Sakin’e iğne yapılıp ağrı kesici ilaç verildi. Taburcu edilerek evine gönderilen genç kız, 2 gün sonra yine rahatsızlandı. Ailesi tarafından hastaneye götürülmek istenirken yolda hayatını kaybeden Melike Sakin’in ölümü herkesi yasa boğdu. Savcılık, septik şok neticesinde hayatını kaybettiği sanılan Sakin’in ani ölümüyle alakalı soruşturma başlattı. İhmal iddiaları ile alakalı her iki hastanede görevli toplam 9 kişinin ifadesine başvuruldu.

KIZININ MEZARI BAŞINDA GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Bu arada Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’ndan, genç kızın hayatını kaybetmesinin ‘doğal ölüm’ olduğu şeklinde rapor geldi. Bunun üzerine savcılık aralarında doktorların da bulunduğu 9 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Yaklaşık 1 yıldır süren soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasının şokunu yaşadıklarını ifade eden Sakin ailesi, ölen kızlarının mezarı başında dua etti. Ömrünün baharında hayata gözlerini yuman kızının mezarını okşayan anne Emine Sakin, gözyaşlarına boğuldu. Sinir krizleri geçiren genç anneyi tek tesellisi olan diğer kızı Medine, sakinleştirmeye çalıştı.

“KIZIMIN ÖLÜMÜ NORMAL BULUNDU, YETKİLİLER SESİMİZE KULAK VERSİN”
Kızının mezarı üzerindeki çiçeklere sulayan baba Tahir Sakin, “Bundan 1 yıl önce kızımın dişi ağrıdı. Gece yarısı hastaneye götürdük. Kimliğinin üzerinde T.C. numarası olmadığı için bakamayacaklarını söylediler. Ücretli olarak bakmalarını istedik. Veznenin kapalı olduğunu belirtip bu isteğimiz de reddedildi. Karşıdaki bir başka hastaneye gitmemiz söylendi. Oradaki doktor da bize hiç bakmadan kızıma bir ağrı kesici iğne yapıp eve gönderdi. Kızım 2 gün sonra vefat etti. Savcılık olayla alakalı soruşturma başlattı. Adli Tıp Kurumu hiçbir rahatsızlığı olmayan kızımın ölümünü normal buldu. Savcılık da bu rapor doğrultusunda takipsizlik kararı verdi. Biz bu karara itiraz ettik. Gerekirse AİHM’de kadar gideceğiz. Yetkililer sesleniyoruz. Bizim davamıza sahip çıkılsın. Benim kızımın hiçbir rahatsızlığı yoktu. Ben onu bir kez bile hastaneye götürmedim. Sapasağlam bir çocuktu. Bir kez hastaneye gitti. Orada da vefat etti. Yetkililer sesimize kulak versin” dedi.

“ADALET YERİNİ BULSUN”
Ölen kızının hiçbir rahatsızlığı bulunmadığını kaydeden baba Sakin, “Olmayan insan durup dururken ölür mü? Yokluğu çok kötü. Aklımızdan çıkmıyor. Hasta olsa neyse ama hiçbir rahatsızlığı yoktu. Hastanede görevli doktorlar üzerinde düşen görevi yapmayacaksa, gelen hastalara bakmayacaklarsa, durmasınlar. Gitsinler başka yere. Para verelim diyoruz yine bakmıyorlar. Böyle adalet mi olur? Adalet yerini bulsun” diye konuştu.

“TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ ETTİK”
Sakin ailesinin avukatı Melih Çelik ise verilen takipsizlik kararı için en yakın ağır ceza mahkemesi olan Yalova’ya itiraz ettiklerini kaydederek şunları söyledi:
“Takipsizlik kararına dayanak oluşturan Adli Tıp Kurumu raporu incelendiğinde, heyette bulunması zorunlu olan diş hekimi ve KBB uzmanın olmadığını tespit ettik. Bununla alakalı itirazlarımızı yaptık. Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün doğal bir ölüm olduğunu herhangi bir hastane yada görevlinin kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Tabi ki bu kabul edilemez bir durum. Gerekli itirazımızı yaptık. Bundan sonraki süreci izleyeceğiz. Ama bu başvurumuzun da olumsuz sonuçlanması durumunda hakkımızı AİHM’de arayacağız”.
(İHA)