BIST 10.008
DOLAR 32,27
EURO 34,67
ALTIN 2.436,01
HABER /  GÜNCEL

Obama 11 Eylül kurbanlarını andı: Asla unutmayacağız

ABD Başkanı, 11 Eylül saldırılarında yıkılan İkiz Kuleler'in olduğu alanı ziyaret etti, ölenler anısına çelenk koydu. Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyon hakkında ise hala yanıtı beklenen pek çok soru var.

Abone ol

ABD Başkanı Barack Obama, 10 yıldır ABD'nin en çok arananlar listesinin başında yer alan El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesi sonrasında ilk kez New York'ta 11 Eylül 2001'deki saldırılarda ölenler anısına bir törene katıldı.

Bir zamanlar kentin simgelerinden olan İkiz Kuleler'in yükseldiği yerde, kurbanlar anısına çelenk bırakan Obama, ölenlerin yakınlarıyla sohbet etti.

Bin Ladin'in ölüm haberi duyulduğunda binlerce kişi ellerinde bayraklarla bu alana akın etmişti.

Obama, New York'u ziyaretinde önce saldırıda ilk müdahaleyi yapan itfaiye birimlerini ziyaret etti.

İtfaiyecilerle konuşurken "Pazar günü olanlar dünyanın dört bir tarafına olduğu kadar ülkemize de bir mesaj gönderdi." diyen Obama şöyle devam etti:

"Asla unutmayacağız derken, sözümüzün arkasındayız."

Başkan'ın anma töreni sırasında ise konuşma yapmayacağı, sadece bu olayı ailelerle paylaşmayı istediği açıklandı.

Kaçırılan yolcu uçakları ile düzenlenen saldırılar sonucu 2.500 kadar kişi yaşamını yitirmiş, New York'un merkezinde geniş bir alan yerle bir olmuştu.

Bu alanda şimdi 2013'te tamamlanmak üzere, bir 11 Eylül Anma Merkezi ve Müze inşa ediliyor.

Saldırının sorumlusu olan Usame Bin Ladin'e ulaşma girişimleri ise 10 yıllık arayış ardından Pakistan'ın Abbottabad kentinde, Pazartesi gününün ilk saatlerinde sona erdi.

ABD özel timlerinin kentin dışındaki sıkı korumalı bir binaya düzenlediği saldırıda Usame bin Ladin ve binadaki biri kadın dört kişi öldürüldü.

Bin Ladin'in cesedinin denize bırakıldığı; fotoğraflarının ise yayımlanmayacağı açıklandı.

Obama, DNA testlerinin öldürülen kişinin bin Ladin olduğunu doğruladığını kaydetti ve El Kaide liderinin başından vurulmuş görüntüsünün korkunç olduğunu, bu görüntülerin yayımlanması durumunda propaganda aracı olarak şiddete kışkırtmakta kullanılabileceğini belirtti.

Pakistan soruşturma açtı

Operasyonun nasıl ve hangi koşullarda düzenlendiği tartışılmaya devam ediliyor.

Pakistan istihbarat teşkilatının Usame bin Ladin'in yerini neden şimdiye kadar belirleyemediği konusunda soruşturma başlatıldı. Bin Ladin'in son yıllarını geçirdiği düşünülen Abbotabad, ülkenin askeri harp akademisine ev sahipliği ediyor.

Üst düzey askeri yetkililer, soruşturma konusunda basına bilgi verirken, Amerika'nın operasyonla ilgili olarak kendileriyle bilgi vermemesine tepki gösterdiler.

Bu yetkililer, Amerikalıların operasyonundan sonra Pakistan güçlerinin Usame bin Ladin'in üç eşi ve evde bulunan 13 çocuğu gözaltına aldıklarını söylediler.

Şimdi bu çocukların kaçının Usame bin Ladin'in çocuğu olduğunun tespit edilmesine çalışılıyor.

İstihbarat yetkililerine göre, eşlerinden biri olan Yemenli bir kadın Usame bin Ladin'in beş yıldan beri bu evin bir odasında yaşadığını söyledi.

Pakistan ordusu, bazı eksiklikler yaşanmış olabileceğini belirtti; ama bir daha bu gibi tek taraflı bir operasyon yapılırsa, ABD ile işbirliğinin gözden geçirileceği uyarısında bulundu

Pakistan Dışişleri Bakanı Salman Başir de daha önce, ülkesinin egemenliğini ve güvenliğini korumaya kararlı olduğunu söylemişti.

Başir, düzenlediği basın toplantısında bin Ladin'in gizli ABD operasyonuyla öldürülmesinin, Pakistan'ın egemenlik haklarının ihlaline ilişkin bazı hukuki soru işaretleri yarattığını anlattı.

Salman Başir ayrıca kimi Pakistanlı yetkililerin Usame bin Ladin'i koruduğu yolundaki ifadelerin tamamen yanlış olduğunu savundu.

'Yasal zemin için tüm bilgiler açıklanmalı'

Birleşmiş Milletler'in İnsan Hakları Konseyi Başkanı Navi Pillay, Amerikan hükümetinden Usame bin Ladin'in nasıl öldürüldüğüne ilişkin tüm bilgileri kamuoyu ile paylaşmasını istedi.

Pillay, söz konusu operasyonun yasal zemine nasıl ve ne derece oturduğunun anlaşılabilmesi için bunun gerekli olduğunu savundu.

Pillay, El Kaide liderinin korkunç terör eylemlerinde rol aldığını itiraf ettiğini; ancak hal böyle bile olsa, yüm terörle mücadele operasyonlarında uluslararası hukukun gözetilmesi gerektiğini belirtti.

ABD Adalet Bakanı Eric Holder, Bin Ladin'in teslim olmaya yönelik bir girişimi olmadığını ve öldürülmesinin "ulusal meşru müdafaa" olduğunu savundu.

ABD, bin Ladin'in Pakistan'ın Abbottabad kentinde Pazartesi günü Amerikan güçlerinin düzenlediği operasyonda vurulduğu sırada silahsız olduğunu kabul etmişti.

Bunun üzerine operasyonun meşruiyeti üzerine eleştiriler gelmeye başlamıştı.

İngiltere'de, Anglikan kilisesinin dini lideri Rowan Williams da silahsız bir kişinin öldürülmüş olmasının rahatsızlık yarattığını kaydetti.

Dün Uluslararası Af Örgütü de Bin Ladin silahsız idiyse, neden sağ ele geçirilmediğini sorgulamıştı.

Bin Ladin'in öldürüldüğü evde ele geçirilen belge ve bilgiler ise incelenmeye değerlendirilmesinin ardından terör listesine yeni isimlerin eklenebileceğini söyledi.

Baskını düzenleyen ekipler, istihbarat birimlerinin define olarak niteledikleri, 10 bilgisayar, 10 cep telefonu ve 100 civarında da taşınabilir bellek cihazı ele geçirmişlerdi.