BIST 10.337
DOLAR 32,26
EURO 34,72
ALTIN 2.400,71
HABER /  GÜNCEL

O cinayetin altından bakın kim çıktı

Adana'da 6 ay önce ortadan kaybolan kadının katili polis memuru çıktı

Abone ol

Adana'da 6 ay önce kaybolan kadının bulunması için kurulun özel ekip, kadının bir polis memuru tarafından öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Zanlıyla birlikte ona yardım ettiği belirlenen kardeşi ve eşi de gözaltına alındı.

Olay, merkez Çukurova ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Hürriyet Polis Merkezi'nde görevli polis memuru Fatih Y. (42), satın almak için satılık ev aramaya çıktı. Fatih Y., 1 Eylül 2011'de Huzurevleri Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde camında kiralık yazan bir ev gördü. Bunun üzerine eve çıkarak görmek istedi.

Ancak evde kimse olmadığından evi göremeyince alt kattaki kapıyı çalıp, "Ben bir üst katı almak istiyorum ama evde kimse olmadığı için planına bakamadım sizin eve bakabilir miyim?" dedi. Bunun üzerine Kamile Ö. (38), polis olduğu için Fatih Y.'nin eve girmesini izin verdi.Fatih Y. ile sohbet sırasında eşinin öldüğünü kızıyla yaşadığını öğrendiği kadınla arasında arkadaşlık başladı. Polis, kızı Z.Ö. (16) ile kalan kadının yanına yerleşti. Bir süre sonra Fatih Y., kadına ev satın almak istediğini ancak kendisinin maaşında haciz olduğu için kredi çekemediğini söyleyerek kadından kredi çekmesini istedi. Kamile Ö., bir bankaya giderek kocasından kalan maaşı gösterip 26 bin TL kredi çekip polis memuruna verdi. Bir süre sonra Fatih Y., 26 bin TL'nin ev almak için yetmediğini söyleyerek, "Senin evin tapusunu benim üzerime yapalım ben kredi çekeyim, eşimden ayrılıp seninle evleneceğim ama eşimden ayrılmak için benden ev istiyor" dedi.

Kadın bunu da kabul ederek evinin tapusunu Fatih Y.'nin üzerine kaydettirdi. Ancak aradan zaman geçmesine Fatih Y., ne kredi çekti ne evin tapusunu tekrar kadına verdi ne de eşinden boşandı. Bu nedenle evde ikili tartışmaya başladı. Tartışmayı duyan Z.Ö., durumu öğrenince Fatih Y.'yi evden kovdu. Kahramanmaraş'a gitti. Kadın, evinin tapusunu Fatih Y.'den polise başvurarak alamayacağını düşünerek telefon açıp irtibata geçti.

EN BÜYÜK BAVULU DA YANINDA GETİR

Bu sırada Kahramanmaraş'ta olan Fatih Y., cinayet planı yapıp Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde güvenlik görevli olan kardeşi Akif Y.'ye anlattı. Kardeşinin uyarısına rağmen Fatih Y. planına hayata geçirmeye başladı. Fatih Y., 14 Eylül 2011'de Kamile Ö.'yü arayarak, "Seni çok özledim, tapuyu vereceğim, Gaziantep'e gel. Elimde tarihi eser var evdeki en büyük bavulu da boş bir şekilde getir, buraya geldiğini kimseye kızına dahi söyleme" diyerek çağırdı.

Kadın evden çıkarken uyuyan kızını uyandırarak, "Ben Kahramanmaraş'a Fatih amcanın yanına gidiyorum" diyerek yola çıktı. Kamile Ö., Gaziantep'te Fatih Y. ile buluşarak otomobille Kahramanmaraş'a gitti. Ormanlık alana giden Fatih Y., Kamile Ö. ile cinsel ilişkiye girdikten sonra tabancasıyla kadını öldürüp cesedi bavula koydu. Daha sonra kardeşini arayarak "İptal ettim" bana gömmemde yardımcı ol diyerek bulunduğu adrese çağırdı. İki kardeş, cesedi Kahramanmaraş'ta ormanlık alana gömdü.

Bu arada annesinden haber alamayan telefonuna ulaşamayan Z.Ö., polis memurunu arayarak annesini sordu, ancak Fatih Y., annesinin yanında olmadığını hastanelere bakabileceğini söyleyerek telefonu kapattı. Fatih Y.'ye, inanmayan genç kız, polise başvurdu. Annesinin polis memuruyla ilişkisi olduğunu söylemesi ve yaşanan olayları polise anlatması üzerine Asayiş Şube Müdürü Osman Sert ile Cinayet Büro Amiri Şeyhmus Akdemir devreye girdi.

CESEDİ GÖMDÜKLERİ YERE GİTTİLER

Olayın aydınlatılması için Cinayet Büro Amirliği'nde özel bir ekip kuruldu. Ekipler 2011'in Aralık ayında önce polis memurunu gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Fatih Y., delil yetersizliğinden dolayı savcılık tarafından serbest bırakıldı. Fatih Y., serbest kaldıktan sonra internetteki sitelerden ve cinayet masasında çalışmış olan meslektaşlarından, delilleri karartma yöntemleri hakkında dolaylı yoldan bilgi sahibi oldu. Cesedin bulunmadığı süre içinde cinayetin kanıtlanamayacağını öğrenen Fatih Y., kardeşiyle birlikte 43 gün önce cesedi gömdükleri yere gitti. Cesedi bulunduğu yerden çıkaran iki kardeş, daha sonra ulaşılması zor olan Ahırdağı mevkiine götürüp tekrar gömdüler ve köpeklerin koku almaması için üzerine kireç döktüler.

ÖZEL EKİP KURULDU

Kayıp kadının bulunması için polis cinayetten şüphelendiği için özel bir ekip kurdu. Çalışmalarını hiç ara vermeden devam eden polis, Fatih Y. teknik takibin yanı sıra fiziki olarak da takip etmeye başlandı. Fatih Y.'nin borç batağındayken 2011'den itibaren 2 ev ve bir lüks otomobil sahibi olduğunu belirleyen ekipler, Fatih Y.'yı sürekli telefonla görüştüğü kardeşi Akif'i de kontrol altında tuttu. Fatih Y.'nin aynı yöntemle evli bir kadını tuzağına düşürmek üzereyken polis tarafından uyarılarak Y. ile olan ilişkisini bitirtti. Diğer taraftan ekipler, Kamile Ö.'nin kızı Z.Ö.'nün "Annem en son Kahramanmaraş'a gitmişti" şeklinde verdiği bilgiyi değerlendirmek için yola çıktı.

Bunun üzerine polis Gaziantep-Kahramanmaraş güzergahında bulunan Plaka Tespit Sistemi'nde (PTS) inceleme yaptı. Uzun çalışmanın ardından sistemde Fatih Y., yanında Kamile Ö. ile Kahramanmaraş'a giderken görüntülendiği ortaya çıktı. Aynı aracın aynı gün geç saatte tekrar çıkış görüntüsü incelendiğinde Kadir Ö.'nün oturduğu ön koltukta Fatih Y.'nin kardeşi Akif'in olduğu, ilk görüntüde beyaz gömlekli olan Fatih Y.'nin, kırmızı tişört giydiği de görüldü. Delilleri toplayan özel ekipler polis memuruyla birlikte eşi Yıldız ve kardeşi Akif'i gözaltına aldı.

Çapraz sorguya alınan zanlılardan Akif cinayeti itiraf ederken, Fatih ve Yıldız Y. çifti susma hakkını kullandı. Akif tüm olayı detaylı bir şekilde anlatarak Kamile Ö.'nün cesedini gömdükleri yeri polislerle birlikte Kahramanmaraş'a giderek gösterdi. İlk gömülen yerde kadının tişörtü ile birlikte çürümüş vücut parçalarına rastlandı. Daha sonra Ahırdağı mevkiine giden polisler 4 gün süren çalışmanın ardından kadının cesedine ulaştı. Öte yandan sorguları tamamlanan zanlılar, adliyeye sevk edildi. 

O ÖĞRETMEN TUTUKLANDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Isparta'nın Eğirdir İlçesi'nde İmam Hatip Lisesi öğretmeni Bora S., öğrencisi Z.E. ile ilişkisinin yer aldığı DVD'yi bulan eşi Gülşah S.'nin savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ardından, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Eğirdir İmam Hatip Lisesi'nde edebiyat öğretmeni Bora S.'nin kız öğrencisi Z.E. ile ilişkisini öğrenen eşi Gülşah S., ölüm tehditleri aldığını söyleyerek geçen hafta evi terk edip ailesinin yaşadığı Fransa'ya gitti. Evden ayrılırken, eşinin kız öğrencisiyle ilişkilerini kaydettiği DVD'yi de götüren Gülşah S., bunları savcılığa göndererek Bora S. ;hakkında suç duyurusunda bulundu. Gülşah S., eşini aynı zamanda Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de şikayet etti. Bunun üzerine soruşturma başlatan Isparta Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmen Bora S.'yi açığa aldı. Olayın soruşturulması için de 2 müfettiş görevlendirdi. Müfettişler olayla ilgili soruşturma için okula giderken, olayın ardından Bora S. izini kaybettirdi.

Eşi Gülşah S. ve ilişkiye girdiği iddia edilen öğrencisi Z.E.'nin şikayeti üzerine Eğirdir Cumhuriyet Savcılığı, Bora S. hakkında yakalama kararı çıkardı. Bunun üzerine harekete geçen Eğirdir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, öğretmen Bora S.'yi dün akşam düzenlediği operasyonla Isparta'da saklandığı yerde yakalandı.

Gözaltına alınarak Eğirdir'e getirilen Bora S., emniyetteki sorgusunun ardından bugün adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifadesinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan Bora S., tutuklanarak Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gönderildi.

HALK OTOBÜSÜ ŞÖFÖRÜ DEHŞET SAÇTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Önceki akşam Beylikdüzü'den Çatalca'ya gitmek için özel halk otobüsüne binen Şeref Tatoğlu, engellilere özel otobüs kartını okuttuktan sonra şoförün ağır hakaretlerine, küfürlerine maruz kaldı.

Küfür üzerine diğer yolcular şoföre tepki gösterdi. Bunun üzerini şoför ekmek bıçağını alarak Tatoğlu ve birkaç yolcuyu otobüsten attı.

Olaya şahit olan yolculardan Şamil Korkmaz, olayı Zaman Gazetesi'ne şöyle anlattı: "Şeref Bey otobüsüne bindi. Engelli kartını okuttuktan sonra, şoför, 'senin ne tarafın özürlü' diyerek hakaret etmeye başladı. Bunun üzerine Şeref bey neyse ücreti vereceğini söyledi. Ben ve diğer yolcular bu duruma tepki gösterdik.
Şoför de otobüsü durdurarak, ekmek bıçağını çıkardı ve bize sallamaya başladı. Bir kargaşa meydana çıktı ve bizi dışarı attı."

O güzergâh üzerindeki şoförlerin çoğunun yolculara hakaret ettiğini söyleyen Şeref Tatoğlu, olayla ilgili polise şikâyette bulundu.

Herhangi bir can kaybı ya da yaralanmaya yol açmayan olayla ilgili inceleme başlatan İETT yetkilileri, özel halk otobüsü şoförü hakkında tahkikat başlatıldığını ve şoförün sertifikasının elinden alınacağını bildirdi 

TECAVÜZCÜLERİ BÖYLE YAKALATTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

 

14 yaşındaki R.Ü., 4 kişinin tecavüzüne uğradı. R.Ü., arkadaşı şantaj yapınca olayı öğretmenine anlattı. Okul idaresinin olayı örtbas etmek istemesine rağmen öğretmen polise giderek tecavüzcüleri yakalattı

Diyarbakır'da ilköğretim okulu öğrencisi 14 yaşındaki R.Ü.'nün, yolunu kesen yaşları 15 ile 20 arasında değişen 4 kişi, zorla götürdükleri bir çatı katında tecavüz etti. Okuldaki bir öğrencinin bunu öğrenip şantaj yapması üzerine R.Ü., rehber öğretmen E.Y.'olanları anlattı. Müdürlerin olayı kapatmak istediğini öne sürerek polise başvuran öğretmen E.Y., 4 tecavüzcüden 3'ünün yakalanıp tutuklanmasını sağladı.

Diyarbakır'da babası bir süre önce vefat eden, annesi ve 7 kardeşiyle birlikte yaşan ilköğretim okulunu 8. sınıf öğrencisi R.Ü., geçen aralık ayında yolda yürürken aynı mahallede oturan 4 kişi tarafından önü kesildi. Bu kişiler R.Ü.'yü zorla bir evin çatı katına götürüp ters ilişkiye girdi.

ARKADAŞI ŞANTAJ YAPTI

Yaşadığı travmaya rağmen korkudan olayı kimseye anlatamayan R.Ü., eğitimine devam ederken bu kez aynı sınıfta okuduğu erkek öğrenci E.K., R.Ü.'nün tecavüze uğradığını öğrendi. Tecavüzcülerin arkadaşı olan E.K., R.Ü.'ye, "Eğer benimle birlikte olmazsan, bildiğim herşeyi okulda ve mahallede anlatacağım" diyerek kendisiyle ilişki kurmak istedi. R.Ü. kendisini reddedince E.K. da tecavüz olayını bazı arkadaşlarına anlattı.
Bunun üzerine R.Ü., başından geçenleri rehber öğretmeni E.Y.'ye anlatıp, "Suçluların cezalandırılmasını istiyorum. Bu olayı ailemin kesinlikle duymasını istemiyorum. Öğrenirlerse beni öldürürler. Bana yardım edin" dedi.

R.Ü.'nün yazdığı dilekçe ile Okul Müdürü Ö.A.'ya çıkan öğretmen E.Y., durumu anlatarak, dilekçesini işleme koymasını istedi. Dilekçe işleme konulmayınca İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne durumu anlattı. Buradan da sonuç alamadığını söyleyen öğretmen E.Y., Kaymakamlık ile polise durumu iletti.

Kaymakamın da devreye girmesiyle hem idari hem adli soruşturma başlatıldı. Bir süre koruma altında tutulan R.Ü. daha sonra teslim edildiği ailesi ile birlikte bir yer yere nakledildi. Savcılık ve polisin yaptığı çalışmada kız öğrenciye cinsel istismarda bulunan 4 kişiden 3'ü yakalanarak tutuklandı.

ÖĞRETMENE KINAMA CEZASI

 
Bu arada olayı kapatmakla çalışmak suçlamasıyla Okul Müdürü Ö.A. ile İlçe Milli Eğitim Müdürü Y.Y. hakkında savcılık adli, Milli Eğitim Müdürlüğü de idari soruşturma başlattı. R.Ü.'ye sahip çıkarak, tecavüzcülerin yakalanmasını sağlayan rehber öğretmen E.Y., hem Okul Müdürü Ö.A. hem de İlçe Milli Eğitim Müdürü Y.Y.'nin olayı 'tecavüz okul dışında gerçekleşmiş' diyerek olayı kapatmak istediklerini, yazdığı dilekçede dile getirdi. Öğretmen E.Y., bu yaşananlardan sonra okula 15 dakika geç geldiği iddiasıyla 'kınama', müdür yardımcısının odasında bilgisayarı kullandığı gerekçesiyle de 'uyarı' cezası aldı. 
ONLAR ADANA'NIN ROMEO VE JULİET'İ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Adana'da oturan Mustafa Damar, lisede öğrenim gören sevgilisi M. S. ile evlenmeye karar verdi. Damar, 2 gün önce M.S.'yi ailesinden istetti. M.S.'nin anne ve babası, "Kızımızın yaşı daha küçük. Lisede okuyor" diyerek evliliğe izin vermedi. Olumsuz cevap üzerine bunalıma giren Mustafa Damar, av tüfeğini alıp ağzına dayayarak ateşledi.

Ağır yaralanan Damar hastaneye kaldırıldı. Sevgilisinin intihara kalkıştığını duyan M.S. de, 2 katlı evlerinin terasından atladı. Yaklaşık 7 metreden toprak zemine düşen liseli kız yaralandı. İki sevgilinin de durumlarının ağır olduğu belirtildi.

EN ÜNLÜ AŞK ROMANI

Romeo ve Juliet İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur. Birbirlerini deliler gibi seven Romeo ile Juliet, ailelerinin evliliklerine izin vermemesi üzerine intihar eder.

FATİH'TE FUHUŞ OPERASYONU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Fatih'te yabancı uyruklu kadınların fuhuşa zorladığı ihbarı üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği'ne bağlı ekipler, 3 otel ve 2 diskoya baskın düzenledi.


Baskında içlerinde işletmeciler ve personelin bulunduğu 23 kişi ve fuhuşa zorlandığı iddia edilen 60 yabancı uyruklu kadın Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

5 sorumlu personele ise 'İnsan ticareti yapmak' ve 'fuhuşa aracılık etmek' suçlarından işlem yapılacağı öğrenildi.

Aksaray'da 3 gün önce bir diskoya yapılan baskında gözaltına alınan Özbekistan uyruklu bir kadın ifadesinde, kendisine zorla fuhuş yaptırıldığını söylemesi üzerine polis soruşturmayı derinleştirdi. Aynı baskında gözaltına alınan 2 kişi çıkarıldıkları mahkemece "İnsan ticareti yapmak" suçundan tutuklanırken, Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği'ne bağlı ekipler, yeni bir operasyonun hazırlığını yaptı. Cumhuriyet savcısının talimatı üzerine yabancı uyruklu kadınların zorla tutulduğu ve fuhuş yaptırıldığı iddia edilen 3 otel ve 2 diskoya şok baskınlar düzenlendi. Yapılan baskınlarda Ukrayna, Moldova, Türkmenistan ve Özbekistan uyruklu 60 kadın ve içlerinde işletmeci ve personelin bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı.

"YÜZÜMÜZ ÇOK GÜZEL ONUN İÇİN KAPATIYORUZ"

Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen kadınlar tanınmamak için yüzlerini mont ve kazaklarıyla gizlemeye çalıştı. Basın mensuplarının "Yüzünüzü neden kapatıyorsunuz" sorusuna bir kadın "Yüzümüz çok güzel onun için kapatıyoruz" yanıtını verdi. Yabancı uyruklu kadınların önce sağlık kontrolünden geçirileceği ve emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sınır dışı edileceği öğrenildi. İçlerinde işletmeciler ve sorumlu personel olan 5 kişiye ise "İnsan ticareti yapmak" ve "Fuhuşa aracılık etmek" suçlarından işlem yapılacağı öğrenildi.

CİNAYETİN ARDINDAKİ DRAM

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Muğla'nın Ortaca İlçesi'nde, oto tamircisi 52 yaşındaki Vahdet A.'nın, eşi 33 yaşındaki Gülden A. ile yasak aşk yaşayan 34 yaşındaki Habip Kafaoğlu tarafından boğularak öldürülmesinin ardından dram çıktı. Aydın'ın, 16 yıl önce tanıştığı Gülden A. ile evlenebilmek uğruna, ilk eşinden boşandığı ve ailesini de karşına aldığı öğrenildi.

Ortaca Sanayi Sitesi'nde çalışan, biri ilk eşinden üç çocuk babası Vahdet A., geçen pazartesi günü fenalaşınca, komşuları kalp krizi geçirdiğini sanarak durumu 112 Acil Servis'e bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekibi, ilk müdahalenin ardından Ortaca Devlet Hastanesi'ne götürdü. Durumu ağır olan Vahdet A., Muğla Özel Yücelen Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Doktorlar Vahdet A.'nın boynundaki izleri fark edip, polise bilgi verdi. Polis ve savcının incelemesinin ardından Vahdet A.'nın 16 yıllık eşi Gülden A. gözaltına alındı. Olayı itiraf eden Gülden A. eşi Vahdet'i, gizli aşk yaşadığı Habip Kafaoğlu'nun boğarak öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine polis, olaydan sonra kaçan Kafaoğlu da Hatay'da yakalayıp gözaltına aldı.

KOCASI SIZINCA SEVGİLİSİNİ EVE ALMIŞ

Gülden A., savcılıktaki ifadesinde eşinin geçen pazar günü arkadaşları ile buluşacağını söyleyip, evden ayrıldığını belirterek, cinayeti şöyle anlattı: "Saat 21.00 sıralarında eve döndüğünde, çakır keyifti. Evdeki şaraptan da birkaç kadeh içtikten sonra oturduğu yerde sızdı. Çocuklarımla beraber eşimi yatak odasına götürdüm. Ardından çocukları da yatırdım. Gecenin ilerleyen saatlerinde Habip Kafaoğlu geldi. Başka odaya geçip, beraber birkaç kadeh içki içtik. Bu arada Habip, lavaboya gideceğini söyleyip, yanımdan ayrıldı. Döndüğünde, 'Kocanı boğdum. Ondan kurtulduk' deyip, evden çıktı. Dehşete kapıldım. Odaya girdiğimde Vahdet hareketsiz yatıyordu. Oda dağınıktı. Panikle, komşulardan yardım istedim. Komşular, vücudunun sıcak olduğunu belirtip, 'Yaşıyor olabilir' diyerek, ambulans çağırdı. Gelen sağlık ekipleri, ilk müdahaleyi yapıp hastaneye kaldırdı. Ancak, kurtarılamadı." Vahdet A.'nın cinayet şüphelisi olarak Gülden A. ile sevgilisi Habip Kafaoğlu tutuklanarak cezaevine gönderildi.

UĞRUNA İLK EŞİNİ BOŞAMIŞ

Eşinin sevgilisi tarafından öldürüldüğü ileri sürülen Vahdet A.'nın, 16 yıl önce Adana'da, henüz 17 yaşındayken tanıştığı Gülden A. uğruna bir çocukları olmasına rağmen ilk eşini boşadığı öğrenildi. Bu nedenle ailesi ile de arası bozulan Vahdet A.'nın Gülden A. ile evlenip Adana'yı terk ettiğine, başka şehirlerde yaşadıktan sonra 5 yıl önce Muğla'nın Ortaca İlçesi'ne gelip yerleştiği, üç yıl kiracı olarak oturduktan sonra kredi çekip ev aldığı ortaya çıktı.

"ÇOCUKLARI OLAYA TANIK OLMUŞ"

Ölen Vahdet'in kardeşi Zeynep A., ağabeyinin bunu hak etmediğini belirterek, "O bizleri bile karşısına alıp, Gülden A. ile evlendi. Bunu yapanların elleri kırılsın. Bu saatten sonra onun emanetleri olan yeğenlerimize biz bakacağız. Allah hem bize hem de çocuklarına sabır versin. Çocukları o gece olaya şahit olmuşlar, şoktalar" dedi. 

VAHŞİ KISKANÇLIK

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Balıkesir'de, kıskançlık krizine girip 7 yıldır ilişkide oldukları kendisinden 2 yaş büyük sevgilisini öldüren üniversite öğrencisi için mahkeme müebbet hapis verdi.

Dursunbey ilçesine bağlı Süleler köyündeki olay 25 Mart 2011 tarihinde meydana geldi. Konya Selçuk Üniversitesi'nde öğrenci olan M.S., hafta sonu tatili için memleketine geldi. Burada 7 yıldır ilişkileri devam eden sevgilisi 19 yaşındaki Şerife Küllü ile görüştü. Üniversiteli aşık, kendisini aldattığını düşündüğü genç kızı bir yakınının evinde av tüfeği ile başına ateş ederek öldürdü. İddiaya göre, üniversiteli zanlı, sevgilisinde iki ayrı telefon hattı buldu. Telefonlardan şüphelenip kendisini aldattığını düşündüğü Şerife Küllü'yü akrabası olan Ş.Ç.'nin evine çağıran M.S. burada buluştuğu sevgilisine telefon hatlarını sorup tartıştı. Aralarındaki konuşmanın tartışmaya ve ardından kavgaya dönüşmesinin ardından, M.S., Şerife Küllü'yü kendisini başkasıyla görüşüp aldattığı gerekçesiyle av tüfeği ile başına ateş ederek öldürdü.

Şüpheli olaydan sonra suç aleti silahı saklamış, cinayeti bir yakınına anlattıktan sonra jandarmaya haber verilmesi sonucu yakalanmıştı.Cinayetin ardından M.S. ve yakını olan ev sahibesi bayan Ş.Ç. olay yerinde hayatını kaybeden Şerife K.'nın cesedini birlikte Şerife K.'nın babasının evine götürüp bıraktı. Cinayetin ardından hiçbir şey olmamış gibi hareket eden M.S. isimli üniversite öğrencisi damdaki ineklerinin yanına gidip iğne yaptığını, sonra da elini yüzünü yıkayıp köy kahvesine gidip çay içtiğini, daha sonra da işlediği cinayeti eniştesine anlattığını söyledi. Eniştesinin yönlendirmesiyle jandarmaya giderek teslim olan üniversiteli genç tutuklandı. Mahkemede ifadesinde olayın tamamen kaza ile gerçekleştiğini söyleyen M.S.'nin savunması mahkeme heyetini ikna edemedi. Katilin olaydan önce otomatik av tüfeği satın aldığı, tüfekle köyde atış talimi yaptığı, olay gecesi de Şerife Küllü'yü öldürmeye kast ettiği kanaatine varıldı.

ÖMÜR BOYU HAPİS

Yaklaşık 1 yıl önce işlenen cinayetle ilgili Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden katil zanlısı M.S., şubat ayında görülen son celsede maktule Şerife K.'yü 'kasten öldürme' suçundan dolayı, suçun işleniş şekli suç sebep ve saikleri dikkate alınarak TCK'nun 81/1 maddesi gereğince müebbet hapis cezası ile cezalandırıldı. Aynı olayda cinayetin gerçekleştiği Ş.Ç. (57) isimli kadın hakkında suçun dellilerini yok etmesi, gizlemesi ve değiştirmesi gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası mahkemenin takdiri ile 1 yıl 8 ay hapis cezasına düşürüldü. Bu ceza tutukluluk süresi değerlendirilerek serbest bırakılarak 5 yıl denetime tabi tutulması kararlaştırıldı.