BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  EKONOMİ

Nükleer santrallerde gecikme mi var?

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer enerji ve doğalgaza ilişkin açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin nükleer santral projelerinde herhangi bir gecikmenin sözkonusu olmadığını ifade etti.

Güney Kore’nin Dageu kentinde düzenlenen 22. Dünya Enerji Kongresi’ne katılan Bakan Yıldız, düzenlediği basın toplantısında, enerji sektörü ve gündeme ilişkin yerli ve yabancı basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bakan Yıldız, gerek Akkuyu nükleer enerji santrali inşaasında, gerekse Japonya'nın Sinop'ta yapacağı ikinci santralin bitimine dair bir gecikmenin olmadığını söyledi.Yıldız, "Tabi büyük işlerin, her zaman söylüyoruz, özellikle nükleer santral gibi farklı organizasyonları içeren büyük işlerin, zaman zaman tehditlerin, zaman zaman fırsatların olacağını işin başında söylemiştik. Özellikle Fukuşima'dan sonra güvenlikle alakalı sistemleri güncelleyerek, daha da yüksek düzeyli bir güvenlik sisteminin oluşmasını istedik. Proje şirketi de bunu olumlu manada değerlendirdi. Bizim işletmeye alım süreleriyle alakalı öngörülmüş bir gecikmemiz yok. Aynı şekilde Karadeniz için de, Japonya ile yapacağımız nükleer güç santralleri için de bunlar için de programlanmışbir gecikmemiz yok. Ama zaman zaman işlerin hızlandığını, zaman zaman yavaşladığını göreceğiz. Bunların bir kısım gerekçeleri de olacak. Ama nükleer kararlılığımızla ilgili konuda herhangi bir kesinti olmayacak" dedi.

"NÜKLEER SANTRALLERİN İNŞAASINDA YERLİ ORTAKLARA AÇIĞIZ"
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir'in, üçüncü nükleer santralin inşasında Türk şirketlerinin etkin bir rol alabileceği ve hatta bu işi üstlenebileceği açıklaması hatırlatılan Bakan Yıldız, "ELDER Başkan'ın yaptığı açıklama bence yerinde bir açıklama olmuş. Hatırlarsanız, bunlarla alakalı hükümetler arası anlaşma yaparken, yerli ortaklara da her zaman açık olduğumuzu ve proje şirketinin bunları değerlendirebileceğini söylemiştim" şeklinde konuştu.

Bakan Yıldız, "Bu yalnızca Akkuyu nükleer santrali için değil aynı zamanda Japonya'daki nükleer güç santralleri için de geçerli. Bu kültürün yerleşebiliyor olması lazım. İster inşaatla alakalı, ister inşaatla alakalı, isterse yerli üretimle alakalı bütün işlemlerin Türkiye'de gerçekleşebiliyor olması lazım. Bunu yerli ortaklarla, girişimcilerle beraber, kamu ve özel sektörle beraber başarabiliriz. Bu on yılları alan bir süreç olacaktır. Ama biz geleceğimize tekniği daha yüksek, sanayileşmesi daha yüksek ve enerji ile alakalı talepleri daha fazla karşılanmış, arz güvenliği ile ilgili bir sıkıntısı olmayan bir ülke haline gelmemiz gerekir. Yaptığımız çalışmalar da bundandır. Ve biz nükleer güç santralleri ile alakalı konuda yerli ortaklara, proje şirketlerine açık olduğumuzu belirtmek isterim" dedi.

"PETROL FİYATLARI 100 DOLAR BANDINA DÖNER"
Petrol varil fiyatlarıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Yıldız, " Biz genelde tüketici bir ülkeyiz. O yüzden sürdürebilir fiyatlar olan 100 dolar bandına çekileceği kanaatindeyim. Çünkü dünya istenilen düzeyde büyümüyor. Bu arz ve talep dengesinin buluştuğu nokta olacaktır. Şu anda bir kısım bölgelerdeki siyasi istikrarsızlıktan kaynaklanan sebeplerden dolayı fiyatlarda nicel bir yükselme var. 90-91 milyon varillik günlük tüketiminde çok fazla bir değişiklik olmadığı için ben fiyatların gerçek rakamlarına çekileceğine inanıyorum" cevabını verdi.

"İRAN'DAN DOĞAL GAZ İTHALATINI DAHA FAZLA İNDİREMEYİZ"
İran'a yaptırımlar ve Türkiye'nin İran'dan enerji ithalatına ilişkin bir soruya ise Bakan Yıldız, "Biz İran'dan Türkiye ham petrol tedarikinin önemli bir kısmını, İran'dan karşılıyoruz. Doğal gaz kaynaklarının beş temel ülkesinden biri İran. Bunu, bundan sonra daha fazla düşüremeyeceğimizi, bu geldiğimiz noktanın artık bir doyum noktası olduğunu söylemem lazım" şeklinde cevapladı.

Yıldız, "Şu an yaklaşık 5 milyon ton civarında bir alımımız var. Bundan sonra Türkiye'nin arz güvenliğini sıkıntıya sokacağından daha fazla bir miktar düşmeyi düşünmüyoruz. Türkiye'nin ihtiyaçlarının, büyümesinin bizler için önemli olduğunu herkes takdir eder. Şu ana kadar belli indirimler yaptık oradan ama daha fazla yapma imkanımız kalmadı. Çünkü asfalt malzemesinin aslolan bir tümünde tedarik edildiği noktalardan bir tanesi. Türkiye duble yollarını yapmaya devam edecek. 16 bin kilometreyi geçiyoruz şu an. Çok fazla malzemeye ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu rakamdan daha fazlasını indiremeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"IRAK DOĞAL GAZININ TALİPLİSİYİZ"
Bakan Yıldız, "Irak üretebildiği doğal gazı, üretebildiği ham petrolü ve pazarlara sunabildiği her türlü mamulle alakalı, bizim teklifimiz olur, talebimiz olur. Çünkü kardeş ve komşu Irak'la şu an en büyük petrol tedarikçilerimizden biridir. Bunu artırarak devam ettirmeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla Irak'ta üretilebilecek ve ihraç edilebilecek doğal gazı Türkiye tabi ki taliplisi olacaktır" diye konuştu.
Yıldız, "İran'dan bildiğiniz gibi 10 milyar metreküpe yakın kontratımız var. İran da Türkiye'nin übyük tedarikçilerinden biridir. Bu alış verişimizden son derece memnunuz. Türkiye'nin ihtiyaçlarının karşılanmasında kendileri ile çok iyi bir ilişkimiz var. Daha fazla doğal gaz denirse, bu tekliflere de açık olduğumuzu belirtmem gerekir" dedi.

"ENERJİ İHTİYACIMIZ 10 YILDA İKİ KATINA ÇIKACAK"
Yeni uluslararası konjonktürde İran üzerindeki yaptırımların gevşetilmesinin enerji alanında Türkiye'ye etkisinin sorulması üzerine Bakan Yıldız, "Bizim için bağlayıcı olan kararların BM kararları olduğunu bilmemiz lazım. Tabi ki model ortağımızın ne tür kararlar aldığını takip ederiz" dedi.

Bakan Yıldız, "Ama Türkiye'nin ihtiyaçlarının anlaşılabiliyor olması lazım. Türkiye 10 yıl önceki rakamları ile duran bir ülke değil. Büyüyen, sürekli gelişen ve enerjideki talebi son 10 yılda iki katına çıkan, önümüzdeki 10 yılda da iki katına çıkmasını planladığımız bir ülke. O yüzden bizim yaptırımlardan daha ziyade, serbestleşen bir ekonomiye daha fazla girmemiz lazım. Daha fazla alıcısının bulunduğu, daha fazla tedarikçisinin bulunduğu bir yapıyı kurgulamamız lazım. O yüzden biz yapabileceklerimizi ortaya koyduk. Bundan sonrasıyla alakalı Türkiye'nin dediğim gibi büyümesi, tedariki ile alakalı sınırların bulunduğu bir nokta demektedir. İhtiyaçlarımızı düşünmek tabi ki bizim de görevimizdir" diye konuştu.

"DOĞAL GAZIN ELEKTRİKTEKİ PAYI YÜZDE 30'A DÜŞECEK"

Bakan Yıldız, "10 yıl önce elektrik üretiminde doğalgazın payı yüzde 53'tü, şu an yüzde 43'te. Amacımız bunu yüzde 30'lara kadar çekmek. 2023 yılı hedefimiz doğalgazın elektrik üretimindeki payının maksimum yüzde 30 olmasını sağlamaktır. Çünkü doğal gaz ithal kaynağımız. Güney Kore gibi kömür, yenilenebilir enerji kaynakları, su, rüzgar, güneş, termal ve nükleerden debir kısım olacak. Şu anda dünya ortalamasının iki katı kadar Türkiye'nin yenilenebilir kaynakları var. Yüzde 25, 26'ar civarında" dedi.

"DOĞAL GAZ PİYASASI LİBERALLEŞİYOR"
Bakan Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'de kontratı biten her iş, özel sektörle paylaşılıyor. Bu liberalleştirmeyle alakalı süreç devam ediyor. Bildiğiniz gibi 4 milyar metreküplük bir kontrat özel sektördeydi. Önceki yılın sonunda da 6 milyar metreküple alakalı kontratı devrettik. Dolayısıyla şu anda 10 milyar metreküp özel sektörde. Zamanı biten kontratlar geldiğinde bu sürecin devam edeceğini söyleyebilirim. Rusya'ya 4 milyar metreküp daha özelleştirmeyle alakalı teklifimizi götürdük. Tabi ki tarafları olan bir sözleşmedir. Her iki tarafın da mutabık kalması gerekir."

"LNG ile alakalı konuda, aslında tesislerimizin bir bu kadar daha olması lazım. Varsa, uluslararası sektörden, yatırımcılardan, onları bu vesile ile ülkemize davet ettiğimizi söyleyebilirim. Onlara yer gösterebiliriz. LGN ile alakalı tesisleri kamu olarak yapma niyetimiz yok.Bunu da özelleşmenin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Gerek ulusal, gerek uluslararası yatırımcılardan bu konuya rağbet eden varsa, birlikte çalışabiliriz."

"TÜRKİYE 2016'DA ENERJİNİN OLİMPİYATLARINA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK"
"Paris'te önümüzdeki ay önemli bir toplantı yapılacak. Uluslararası Enerji Ajansı'nın 28 tane üye ülkesi var. Aynı zamanda partner ülkeler var. Onların bakanları da bu tür toplantılarda bulunuyorlar. Bu toplantıya Türkiye başkanlık edecek. Bu da tabi ki uluslararası arenada Türkiye'nin bir prestijidir. Türkiye'nin siyasi istikrarının sürdürülebilir oluşuyla alakalı önemli bir mesajdır.
Şimdi enerjinin olimpiyatları olan Dünya Enerji Kongresi'ninnin bundan sonra, 2016 yılındaki toplantının Türkiye'de gerçekleşecek olması, önümüzdeki ay yapılacak olan Uluslararası Enerji Ajansı'nın toplantısına Türkiye'nin başkanlık edecek olması, bunların her birisi doğru tercihlerdir ve Türkiye bunu hak etmiştir.

Bu arada bütün bu kaynaklarla alakalı, buradaki toplantının daha minisi, ama çok yoğunlaştırılmış bir toplantı Paris'te inşallah o toplantıya başkanlık edip, yeni alacağımız kararları kamuoyu ile paylaşacağız."

"ÜÇÜNCÜ NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ İÇİN ÇİN'İ MÜZAKERE DIŞINDA TUTMUYORUZ"
"Çin, bizim özellikle Türkiye'deki büyük projelere ciddi katkılar sunan önemli ve büyük bir ülke. Biz Türkiye'de Çinli yatırımcıları, ister kamu, isterse özel şirketler olsun, davet ediyoruz. Türkiye'nin yerli kömürü var, yenilenebilir enerji kaynakları var. Bunlarla alakalı Çin'in koyabileceği büyük bir etkinin olduğunu biliyoruz. Şu anki görüşmelerimiz de devam ediyor.

İkinci nükleer güç santralinin müzakere sürecini kapattık. Japonya ile hükümetler arası bir anlaşma yaptık. Bundan sonrası ile alakalı gelişmeleri hep beraber takip edeceğiz. Ama Türkiye'nin nükleer hedefleri bununla sınırla değil. Bundan sonraki yapacaklarımızda yine Çin'le müzakere etmeyi sürecin haricinde tutmuyoruz."