BIST 10.250
DOLAR 32,28
EURO 34,78
ALTIN 2.408,82
HABER /  POLİTİKA

Ne idüğü belirsiz adam tepkisi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Tuncay Güney tarafından TRT'de MİT ajanı olarak suçlanmıştı. Bugün ondan ne idüğü belirsiz adam diye bahsetti.

Abone ol

İNTERNETHABER

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın hedefinde yine Erdoğan vardı. Bu kez Başbakan'ın Ortadoğu politikasını eleştirdi. Türkiye'nin barış için etkin bir politika uygulayamadığını söyleyen Baykal "Bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye bir baktık Ortaoğu bataklığı içinde Hamas'ın yanında yer aldı. Başbakan Abbas'ı eleştiriyor. Bu bizim işimiz mi?" dedi. Ne idüğü belirsiz biri dediği Tuncay Güney'i ülkenin saygın kuruluşlarının ciddiye almasını da üzüntüyle karşıladığını söyledi.

TÜRKİYE KONUŞTU AMA OLAYLARI YÖNLENDİREMEDİ

Gazze'de saldırılar şimdilik durmuş gibi gözüküyor. İsrail bu saldırıyla çok haksız gereksi ve orantısız bir biçimde güç kullanma yoluyla müdahale etmiştir. İsrail'in bu orantısız gücü tüm dünyada tepkiyle karşılanmıştır. Ancak saldırılara uzun süre göz yumuldu. Ortadoğu'daki insanlık suçları birbiri ardından gelmektedir. Orada sadece insanlar değil, insanlık da katledilmiştir. Biz bu acıya yakından tepki gösterdik. Tüm Türkiye ayağa kalktı. Fakat böylesine bizi yakından ilgilendiren bir tablo karşısında her iki ülkeyle de sağlıklı ilişkileri olan Türkiye'nin takındığı tavır pek çok çevrede soruların ortaya atılmasına neden oldu. Elbette hepimiz oradaki insanlık dışı olaylar karşısında bir dayanışma içine girdik ama bu ızdırap karşısında devlet olarak bizim işimiz bu durumu hızla ateşkese taşımaktı.

BİZ KONUŞTUK MISIR HALLETTİ

Ama bu görevi maalesef bir tarafa bıraktık ve suçlamalara ağırlık veren ve vatandaşların duygularını harekete geçirmeye ağırlık veren bir söyleme girdik. Diplomasiyi beceremedik. En çok biz konuştuk ama olayları yönlendirirken dışarıda kaldık. Başbakan nutuk attı. Hep birlikte kınayalım TMBB'de dedik, hayır dediler. Konuştuğun için etkin olmaktan çıkıyorsun, yönlendirici olamıyorsun. Mısır hiç konuşmamıştır ama etkin diplomasiyi o götürdü. Biz nutuk attık, onlar ateşkes anlaşması için çalıştı. Sonuç tam olarak alınmış değildir...

BAŞBAKAN HAMAS'A TARAF OLDU

Biz Ortadoğu'daki çatışmanın tarafı olamayız. Ortadoğu yıllardır bu çatışmaların içinde. Kimse bizi orada taraf yapmaya çalışmasın. Biz orada elimizden geleni yaparız ama kimse biz 70 milyonun hayatından sorumluyuz. Biz orada Başbakan'ın konuşmaları nedeniye İsrail - Gazze savaşınında bir örgütün tarafı olduk. Hamas'ın tarafındayız. Hatta dün öğreniyoruz ki Başbakan Filistin Kurtuluş Örgütü'yle Hamas arasındaki çatışmada da Hamas'ın yanında yer alan açıklamalar yaptı. Başbakan Mahmut Abbas'ı suçluyor. Bu bizim işimiz mi? FKÖ mü haklı, Hamas mı haklı bizim işimiz mi? Bu çatışmayı halkın bir din, bir ırk çatışması olarak algılamasına izin verilmemeli...

ÇÖZÜM İKİ DEVLETTE

Çözüm orada çok açıktır. İki devlet anlayışıdır. Hem Filistin olacak, hem İsrail olacak. Bunu artık kimse engelleyemez... Buna bir son vermek gerek... Bu iş çözülmelidir.

HUKUKÇULAR ARTIK DAVAYA İSYAN EDİYOR

Malum davayla ilgili çok ilginç gelişmeler de var. Dava çok değişik savrulmalar yaşıyor. Davanın hukuki niteliği hukukçular tarafından doğru bir şekilde tanımlanıyor. Artık insanlar yürüyen bir dava var, savcısı var, bekleyelim konumundan çıkmışlardır. Türkiye'nin saygın hukukçuları artık seslerini yükseltme, eleştiriler yapma zorunluluğunu hissetmektedir. Bu iddialar artık bu davaya sahip çıkanlar tarafından da kabul edilmeye başlandı. 81 ilimizdeki baroların 74 tanesi "bu davada çok büyük yanlışlar var" diyorsa artık burada bir problem vardır. Bu insanlar tam 1,5 yıl sustu, bekledi, dava sürüyor artık dedi. Ama sonunda "beyler bir dakka noluyor orada" deme zorunluluğu duydu. Bunu yok saymak mümkün mü?

Sami Selçuk diyor ki 40 yıllık devlet yaşamında böyle bir iddianame görmedim diyor. Bunun bir anlamı yok mu. Selçuk hükümetle de bir polemiği yok, saygın bir hukukçu...

AYDINLARA VERYANSIN

Geldiğimiz noktada herkes "burada hukuk ihlal ediliyor" u kabul etti. Bazıları "önemli olan sonuç" diyor bazıları. Memleketin demokrat, liberal aydınlarının bazıları... O senin usul dediğin şeyler olayın esasıyla tamamen ilgili. Onlar yapılsaydı bu insanlar bu vaziyette gözaltına alınmazdı, o iddianame böyle olmazdı, iddianame 1,5 sene sonra belli olmazdı... İnsanlar neyle suçlandıklarını bilirlerdi.

GÖZALTI BİR CEZALANDIRMA YÖNTEMİ

Gözaltına alınma artık bir cezalandırma yöntemi. Siz kızdığınız insanları birer birer aldırıyorsunuz. Bu sorular ciddi sorulardır. Önce insanlar alınıyor. Sonra delil aranıyor. Delil de telefon dinlemeleri, kişilerin iftiraları, iddiaları ortaya dökülsün... Bu olmaz, Türkiye böyle bir yargılamayı vicdanına sığdıramaz.

SİLAHLARDAN SUÇLUYA GİT

Bir önceki hafta yeraltından silahlar çıktı. Silah işi ayrı. Ergenekon işi ayrı... ergenekon bir siyasi hedefi olan bir siyasi ithamın davası... Bakın silahlar çıktı. O silahlardan suçluyu bul. Türkiye'nin temiz insanlarını o silahlara bağlamaya çalışma... Biz devlet içindeki çeteleşmenin etsisizleştirmesi için yapılacak her türlü işbirliğine varız. Bu silahların derhal aydınlatılması lazım. Bunu istiyoruz. Bu Susurluk'a mı, terörle mücadeleye mi, özel time mi gider bilmiyorum. Nereye giderse gider, derhal aydınlatılmalı. Bu işe Meclis el koymalı...

TRT TETİKÇİLİK ETTİ

Hükümet psikolojik bir savaş yürütüyor. TRT'ye de tetikçi olarak görev verildi. Ne idüğü belirsiz birinin güvenlik güçleri tarafından alındığı söylenen görüntüler TV'lere dağıtılıyor. Bu nereden çıktı? Hakimler avukatlar o kişinin kasetinin tamamını istemişti. Falan kişiyle olan kısımlarını da gönderin demişlerdi. Kaset ortaya çıktı, o eksik denilen yerler gene yok. Ne bir işkence işareti, ne bir baskı duygusu... Tam tersine küstah bir tavırla ders verir şeklinde konuşuyor. 2001'de mi konuştu, 2008'de mi? Bu servis edildi.

BU ADAMIN CİDDİYE ALINMASI ÇOK ÜZÜCÜ

Hemen ertesi günü TRT'de naklen konuştu. TRT resmi bir kuruluş. Hepimizin vergileri var içinde. Yani kimseye hakaret ettirmeyecek, böyle bir durum olunca buna müdahale edecek. Bu fikirlerin kendi fikirleri olduğunu söyleyecek. Ben onun söylediklerini ciddiye alıp konuşmam ama üzüldüğüm Türkiye'nin saygın kuruluşlarının bunu ciddiye almasıdır.

TÜRKİYE ÇIĞRINDAN ÇIKTI

Türkiye çığrından çıktı. Şimdi Cumhurbaşkanı yürütmenin, yasamanın yargının başını çağırdı. Ne oluyor Türkiye'ye? Bölgenin en kuvvetli ülkesiydik. Bir baktık Ortadoğu'nu bataklığında Hamas'ın yanında bulduk kendimizi... Bu iyi gidiş değil..