BIST 9.916
DOLAR 32,53
EURO 34,87
ALTIN 2.442,86
HABER /  GÜNCEL

Mortgage tasarısı alt komisyonda

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, kamuoyunda ''mortgage'' olarak bilinen konut finansmanı sistemine ilişkin kanun tasarısını alt komisyona sevk etti.

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in sunuş konuşmasından sonra verilen bir önerge ile tasarının, görüşme yapılmaksızın alt komisyona sevk edilmesi kararlaştırıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bankaların 2005 yılında yaklaşık 12.4 milyar YTL konut kredisi verdiklerini, bunun da milli gelire oranının yüzde 2.5 civarında olduğunu söyledi. Şener, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, kamuoyunda ''Mortgage'' olarak bilinen konut finansmanı sistemine ilişkin kanun tasarısının sunumunu yaptı. Şener, Türkiye'de konut sahipliği oranının düşük sayılmamakla birlikte, kaçak yapılaşma, niteliksiz konut üretimi, plansız kentleşme, kayıtdışılık, kiraların yüksekliği gibi konuların gayrimenkul sektörü ile ilgili önemli sorunlara yol açtığını bildirdi. Konut arzı ve konut niteliğine ilişkin bu sorunların yanında, Türkiye'de konut ediniminde mali piyasalardan yeterince istifade edilmeksizin, vatandaşların satın alacakları konutları kendi kaynaklarıyla veya kişisel ilişkilerini kullanarak finanse etmelerine yol açan bir sorun da bulunduğuna işaret eden Bakan Şener, şunları söyledi: ''2005 yılında konut kredilerinde yaşanan artış dikkat çekici boyutta olsa da, 2005 yılı sonu itibarıyla itibariyle yaklaşık 12.4 milyar YTL olan konut kredi miktarının, milli gelire oranının yaklaşık yüzde 2.5 civarlarında olduğu görülmektedir. Konut kredilerinin bankacılık sisteminin kredi stoku içindeki payı ise sadece yüzde 9'dur. Bu tablo bize, konut finansmanı konusunda Türkiye'de, ciddi bir sıkıntı bulunduğunu, vatandaşlarımızın dışarıdan kaynak sağlayamamaları nedeniyle konut alımında zorlandıklarını ve konut sektörünün sağlıklı gelişimi için, öncelikle finansman sorununun sağlıklı bir çözüme kavuşturulması gereğini ortaya koymaktadır. Konut finansmanı sorununun modern anlamda çözümü, ekonomik ve sosyal açıdan çok farklı alanlarda etkisini gösterebilecek, çok boyutlu olarak değerlendirilmesi gereken bir konudur ve bizim için temel amacı, vatandaşlarımıza uygun koşullarda konut kredisi imkanları sunulmasının ve konut sahibi olmalarının desteklenmesinin sağlanmasıdır. Ancak bu sistemin etkilerinin sadece konut sahipliğinin desteklenmesi ile sınırlı olmayacağı açıktır. Etkin çalışan bir konut finansmanı sistemi, inşaat sektörünün ve buna bağlı olarak ekonominin canlanması, kaçak yapılaşmanın önlenerek planlı kentleşmenin sağlanması ve gayrimenkul sektöründe oldukça yaygın olduğunu bildiğimiz kayıtdışı ekonominin önüne geçilmesi bakımından da önemli katkılar yapacaktır.'' -''MODERN ANLAMDA ÇÖZÜM...''- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, halkın uygun koşullarda konut edinmesinin, en önemli hedeflerinden birisi olduğunu belirterek, ''Özellikle AB ile müzakere sürecinde çözüm yoluna girmemiş yapısal bir sorun kalmamasını hedefleyen hükümetimiz için, ülkemizdeki konut sorununun modern anlamda çözümünün sağlanması büyük önem arz etmektedir'' diye konuştu. Türkiye'de bugüne kadar kurumsal bir konut finansmanı sistemi oluşturulamamış olmasının üzücü olduğunu ifade eden Şener, şöyle devam etti: ''Bugün artık gelişmiş ülkelerin yanı sıra, ülkemiz gibi gelişmekte olan birçok ülke kendi konut finansmanı sistemlerini geliştirmiş ve faaliyete geçirmiş durumdadır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki; ekonomik istikrarın sağlanması ve düşük faiz oranlarının devamlılığı bu ülkelerdeki konut finansmanı sistemlerinin sağlıklı işleyişi açısından kilit öneme sahip olmaktadır. Ülkemiz ekonomisinin geçtiğimiz dönemlerdeki durumu maalesef kurumsal bir konut finansmanı sistemi oluşturulmasını mümkün kılacak bir ortam yaratmaktan uzak olmuştur. Sosyal bir ihtiyaç olan konut sahipliğinin desteklenmesi amacıyla kullanılan kamu kaynakları ise iyi dağıtılamamış ve beklenen faydayı sağlamamıştır. Ancak, ülkemiz ekonomisinde bugün gelinen nokta, ileriye dönük olarak olumlu beklentilerimizi sağlamlaştırmakta ve konut finansmanı konusunda yürüttüğümüz çalışmalarda bizlere umut vermektedir. Konut kredilerinin geri ödeme taksitlerinin vatandaşlarımızın ödeme gücüne hitap edebilmesi, vadelerin uzamasını ve faiz oranlarının azalmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda konut finansmanı sistemi konusundaki çalışmalarımızı genel ekonomi politikalarımızdan ayrı değerlendirmek mümkün değildir.'' -''KREDİ HACMİ GENİŞLEYECEK''- Abdüllatif Şener, ekonomideki olumlu gelişmelerin devam etmesinin,oluşturulan konut finansmanı sisteminden bekledikleri faydanın elde edilebilmesi için son derece önemli olduğuna dikkati çekti. Şener, şöyle konuştu: ''En basit hali ile sistemde tüketiciler, kredi kuruluşları ve tasarruf sahipleri yer almaktadır. Kredi kuruluşları tasarruf sahiplerinden topladıkları paraları, kredi olarak tüketicilere kullandırmaktadır. Bankalar halihazırda mevduat kabul ederek topladıkları paralar ile tüketicilere konut kredisi vermekte, katılım bankaları ise finansal kiralama işlemi gerçekleştirmek suretiyle konut alıcılarına finansman sağlamaktadır. Ancak, mevcut hali ile ülkemizdeki konut finansmanı sistemi geniş halk kitlelerine hitap edememektedir. Banka kredilerinin hacmi benzer ülkelere göre oldukça düşüktür. Bu durumun en önemli nedeni faiz oranlarının yüksekliğidir. Son dönemlerde faiz oranlarında yaşanan azalma ile birlikte konut kredisi hacminde önemli bir artış yaşanmıştır. Faiz oranları inmeye devam ettikçe konut kredileri orta gelir grubundaki kişiler için de ödenebilir hale gelecek ve kredi hacmindeki genişleme devam edecektir.'' Konut kredilerinin yaygınlaşmasının önündeki tek engelin faiz oranlarının yüksekliği olmadığını kaydeden Bakan Şener, tasarı ile İcra ve İflas Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Finansal Kiralama Kanunu ve çeşitli vergi kanunlarında da değişiklikler öngörüldüğünü söyledi. Şener, yapılan değişiklikler ile mevcut durumda sınırlı bir büyüklüğe ulaşmış olan birincil konut kredisi piyasasının geliştirilmesi ve birincil piyasaya destek olacak bir ikincil piyasa oluşturulmasının da amaçlandığını sözlerine ekledi.