BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Mısır'da turizm ve İslamcılar

BBC Muhabiri Angy Ghannam, Mısır'daki İslamcı partilerin turizm bölgelerindeki sürpriz seçim zaferinin nedenlerini yazdı.

Abone ol

Mısır'da Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinden sonra yapılan ilk parlamento seçimlerinden İslamcı partilerin önde çıkması bekleniyordu.

Ama çok az kişi, bu partilerin Kızıldeniz Luksor ve Aswan bölgelerinde iyi bir performans sergileyeceğini tahmin etti.

Bu bölgelerde, turizm başlıca gelir kaynağı ve çoğu kişi doğrudan ya da dolaylı bir şekilde turizm sektöründe çalışıyor.

Müslüman Kardeşler hareketine bağlı Özgürlük ve Adalet Partisi üç bölgede de birinci oldu.

Luksor ve Aswan'da daha radikal bir hareketin Selefiler'in partisi Nur Partisi ikinciydi.

Kızıldeniz bölgesindeyse, liberal Mısır Bloğu ikinciliği aldı.

İslamcı gruplar turizme şüpheyle bakıyor. Çünkü bu şekilde örneğin giyim, cinsel ilişkiler ve alkol konusunda kendileriyle çelişen değerlere sahip Batılıları ülkeye giriyor.

Ama turizm bir yandan da Mısır'ın başlıca ulusal gelir döviz kaynağı. Sektör üç milyon kişiye istihdam sağlıyor.

Mısır ekonomisi zorlu bir dönemden geçerken, İslamcıların turizme karşı nasıl bir tavır takınacağı belirsiz.

Ancak, seçim kampanyası döneminde özellikle Selefi adayların yaptığı bazı açıklamalar, İslamcıların turizm üzerinde kötü bir etkisi olacağı yönünde sinyaller veriyor.

Hatta Nur Partisi'nden bir aday put oldukları gerekçesiyle ülkedeki firavun heykellerinin balmumuyla kaplanması gerektiğini söyledi.

'Liberaller Facebook'ta konuşuyor'

Yukarı Mısır'daki turizm bölgelerinde yaşayan çok sayıda kişiyse sorun olacağını düşünmüyor.

Aswanlı Taksi Şöförü Ali Muhammed, "İslamcılar ihtiyaçlarımıza cevap veriyor ve geleneklerimizi anlıyor. Liberal ve laiklerse Facebook'ta birbirleriyle konuşuyor" diyor.

Muhammed, "Sosyalistleri, milliyetçileri, solcuları, liberalleri, laikleri ve askeri yönetimi denedik. Hepsi bizi hayal kırıklığına uğrattı ve Mısır'ı kalkındırmayı başaramadı. Dolayısıyla belki de şimdi İslamcıları deneme zamanı. Ama onlar da bizi hayal kırıklığına uğratırsa, bir sonraki seçimlerde bizden oy alamazlar" diye de ekliyor.

Müslüman Kardeşler seçim kampanyası döneminde bazı güvenceler verdi. Örgütün Yürütme Konseyi Rehberi Muhammed Bedi üç ay önce Luksor Tapınağı'nı ziyaret etti.

Bölge halkı, Özgürlü ve Adalet Partisi'nin önde gelen çok sayıda isminin de turizm sektöründe çalıştığına dikkat çekiyor. Bu yüzden, asla turizmi yakaslayıp kendi işlerini kapatmayacaklarını belirtiyorlar.

Buradaki çok sayıda kişi, bikini ve alkole getirilen yasaklara çok fazla dikkat çekildiği görüşünde.

İslamcı televizyon kanalı El Hikme'nin Youtube'a koyduğu bir videoda da, bu yasakların liberal televizyon kanallarındaki başlıca tartışma konularından biri olduğuna dikkat çekiliyor.

Bikini ve alkol yasağı

Bu tartışmalarla, temiz içme suyu bulunmayan, salgın hastalıkların yaşandığı köylere odaklanan İslamcılar arasındaki fark ortaya konuluyor.

Ev kadını Medihe Nuseyr, "Alkol ve bikinilerin yasaklanmasından dehşete düşenler beni kızdırıyor. Sanki yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlarca Mısırlının, bu önemsiz konulardan başka kaygılanacak bir şeyi yok" diyor.

Luksor'daki diğerleri de yeni kısıtlamalar konulmasında bir sorun olmadığı görüşünde.

Bir teknede çalışan Abdu, "Kimse turizmin toptan yasaklanmasını kabul etmez. Çünkü geçim kaynağımız. Ama ilkelerime aykırı şeyler yapamaya da zorlanmak istemiyorum." diyor.

Abdülaziz Abdülresul adlı bir başka tekne çalışanı da, "Turistler kendi alkollü içkilerini getirip, içebilir. Ama hiçbir Müslüman’a alkollü içki servisi yapmaya zorlanmayacak. Ayrıca, turistlerin kendilerine özel plajları olacak. Böylece onaylamadığımız şeylere bakmak zorunda kalmayacağız. Bunun neresi yanlış ki?" diye konuşuyor.

Mısır'ın bu geleneklerine bağlı bölgesinde din güçlü bir motivasyon kaynağı.

Nil kıyısında mısır satan bir seyyar satıcı da, "Selefilere oy vermenin nesi kötü ki? Allah'tan korkan insanlar" diyor.

Suçluluk duygusu

Mısır Bloğu'nun yeni milletvekillerinden Sami Mükrem Ubeyd, turizmle geçinen bölgelerde İslamcıların galip gelmesini birkaç nedenle açıklıyor.

Ubeyd, "Turizmde çalışan gençlerin beyni yıkandı ve yaptıkları işin İslam'a aykırı olduğuna inandırıldılar. Bir tür suçluluk duygusu hissettiler ve İslamcılara oy vererek bu duygudan kurtulmak istediler. Kilisede günah çıkarmak gibi bir şey" diyor.

Ubeyd, çok sayıda kişinin de işçi haklarına destek vermediklerine inandıkları otel sahiplerini cezalandırmak için liberallere oy vermediğini söylüyor.

Ubeyd, "Çok sayıda kişi de Kıpti Kilisesi liberalleri desteklediği için oy vermedi" diyor.

Bir başka önemli faktör de, İslamcı grupların örgütlenmesi.

Hem Özgürlük ve Adalet Partisi, hem de Nur Partisi Luksor ve Aswan'da seçim programlarını açıklayan mitingler düzenledi.

Hayır kurumları aracılığıyla oluşturulan tabanları sayesinde alt sınıf seçmen kitlelerine etkin bir şekilde ulaştılar.

Yatırımcılar uzaklaşabilir

Bazıları son bir kaç ayda kurulan partilerden oluşan Mısır Bloğu'ndan Ubeyd, "Liberaller tamamen bölünmüş halde" diye konuşuyor.

Özgürlük ve Adalet Partisi'nin Selefi rakiplerinden daha pragmatik davranacağını gösteren işaretler var.

Dar bir İslamcı cephe yerine, geniş tabanlı bir koalisyona niyetliler.

Müslüman Kardeşler'in ülkeyi daha İslami bir yer haline getirme konusundaki, yavaş, aşamalı tavrı, hareketin turizmi değiştirmek için yasal düzenlemeler yapmayı öncelikleri arasına alma ihtimalini zayıflatıyor.

Ancak yatırımcılar ve turistler Mısır'dan uzaklaşabilir.

Parlamento seçimlerinin son aşaması 3-4 Ocak'ta yapılacak.

Oy verecek turizm bölgeleri arasında, Güney Sina'daki Şarm el Şeyh ve kuzey kıyılarındaki Marsa ve Matruh da var.

Buralarda da İslamcıların iyi bir performans sergilemesi bekleniyor.