BIST 10.209
DOLAR 32,41
EURO 34,80
ALTIN 2.403,42
HABER /  GÜNCEL

Mihrimah Sultan Camisi restore ediliyor

Mihrimah Sultan Camisi, Üsküdar Belediyesi'nin desteğiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore ediliyor

Abone ol

Üsküdar Belediyesi'nden aldığı bilgiye göre, Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın tek kızı olan Mihrimah Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan ve 1548 yılında tamamlanan camide yapılacak yenileme çalışmaları 2 yıl sürecek.

Restorasyon kapsamında ilk olarak cami dış cephesi taş doku üzerinde itinalı temizlik çalışması yapılacak. Camide söveler, demir parmaklıklar, kapılar ve pencerelerin bakımı yapılırken, saçaklar, kubbeler ve kurşun örtüleri ile alemler onarılacak ve bunlara koruma malzemesi uygulanacak.

Avlu döşemeleri, kemer ve sütunlar ile merdivenlere bakım yapılırken, mermer kitabelere altın varak ile yazı yazılacak. Külliyenin hazire alanı ve şadırvanı aslı bozulmadan elden geçirilirken, zemin sağlamlaştırılması da yapılacak.

Restorasyon süresince cami iç mekan duvarlarında bulunan kelemişlerinin (cami ve türbe gibi yapılarda görülen sıva zeminine sürülen kireç üzerine yapılan teknik) bakımı, korunması, tamamlanması ile mermer mihrap ve minberin temizlik ve bakımları gerçekleştirilecek.

Mihrap ve minber kitabeleri üzerine altın varak ile yazı yazılacak caminin, iç mekanın ahşap aksam ve kaplamaları ile merdiven korkulukları da aslına uygun olarak restore edilecek.

Caminin minare taş dokusu, korkulukları, alemleri, külahları ve kurşun örtü kaplamaları yenilenirken şerefelerin temizlik ve bakımı da sağlanacak. Yapılan çalışma kapsamında son olarak cami süslemeleri aslına uygun olarak yenilenecek.

"AŞKA ADANMIŞ BİR BAŞ YAPIT"

Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan için yaptığı ve ''eteklerini giymiş bir kadın'' siluetini verdiği caminin, Ayasofya Camisi'nden esinlenerek yapıldığı belirtiliyor.

Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a duyduğu ''karşılıksız aşk''ın eseri olarak görülen Üsküdar ve Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan camilerinin yapım hikayeleri de şöyle anlatılıyor:

''Mimar Sinan, bu eserinden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı'da surların yakınına yine Mihrimah Sultan'a ithafen ikinci bir cami daha yapmaya başlar. Bu cami, Mihrimah Sultan'ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli olarak yapılmıştır.

Ancak Sinan'ın aşkını öyle sihirli bir tılsımla mühürlemiştir ki, bu sırra şaşırmamak, o sevdaların naifliğine imrenmemek elde değildir. Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış bu camiler aynı zamanda Mimar Sinan'ın aşkının birer vesikasıdır.

Gündüz ve gecenin eşit olduğu 21 Mart tarihinde gün batımında Edirnekapı Camisi'nin tek minaresinin arkasından güneş batarken Üsküdar'daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır. 21 Mart tarihi, aynı zamanda Mihrimah Sultan'ın doğum tarihidir. Ayrıca Mihrimah ismi 'güneş ve ay' anlamına geliyor.''