BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  POLİTİKA

MHP ile BDP'nin 'aykırı' önerileri neler?

Yeni Anayasa için Ankara'da esen bahar havası devam eder mi?

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Umutların bel bağlandığı yeni anayasa önünde büyük engeller var. Süreç soru işaretleriyle dolu. Siyasi partilerin yol haritalarında örtüştükleri noktalar olduğu gibi gri ve kırmızı noktalar da mevcut.

SÜREÇ OLUMLU BAŞLADI

Ülkelerin "toplumsal sözleşmesi" sayılan yeni Anayasa çalışmaları öncesi bahar havası esiyor. Meclis koridorlarından şimdilik "pozitif hava" yayılıyor ülkenin dört bir yanına. AK Parti Meclis'e gelip yemin edecek BDP'nin kapısını çalmaya hazırlanıyor.

ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?

Her parti Yeni Anayasa Komisyonu'na eşit sayıda temsilci ile katılması fikri tamam gibi. MHP, CHP ve AK Parti kurmayları, son günlerde buluşup olumlu demeçleri peş peşe sıralıyorlar. Polemikten uzak durup birbirlerine "taş" atmıyorlar. Halkın yüzde 95'nin temsil edildiği Meclis büyük bir şans aslında.

HEM KARŞILAR HEM BİRLİKTELER

Madalyonun diğer yüzünde "gül bahçesi" yok, uzun dikenler var. Süreç güzel başladı ama yol çok uzun ve engebeli. Yeni anayasa her parti için "iğneli fıçı" gibi. "Tabular", "kırmızı çizgiler", "aykırı talepler", hem siyasileri hem de onlara yaslandıkları seçmeni zorlayacak. 12 Eylül'ün yol açtığı "tahrip gücü yüksek yaraları" sarmak hiç de kolay olmayacak.

ZORLU BİR SÜREÇ

Peki siyasi partileri mercek altına alırsak nasıl bir tablo karşımıza çıkıyor? Seçim beyannameleri partinin senedi niteliğinde. Sokak diliyle söylenirse "namus sözü" anlamına geliyor. Bu sözler önümüzdeki dönemde muhtemel tartışmaların da ipuçunu vermesi açısında önemli.

MHP

MHP ile BDP'nin önerileri su ve ateş gibi farklı olacak. Anayasa'nın ilk üç maddesine saygı ve boyun eğilmesini istiyorlar. "Hiç bir şekilde tartışmayacakları" hususları sıraladıkları maddelerin bazılarına AK Parti'nin de "evet" demeyeceği muhtemel. İşte onlardan bazıları:

-Farklı etnik kimliklere siyasi ve hukuki statü tanınarak çok parçalı millet yapısı oluşturulmasına,

-Kişi hak ve özgürlüklerinin etnik temelli kolektif haklara dönüştürülmesine,

-Türkçe dışındaki dillere ve farklı kültürlere statü kazandırılarak yapay azınlık yaratılmasına,

-Vatandaşların birbirleriyle ve milletin devletle çatıştırılmasına zemin hazırlanmasına,

-Milli kimlik tanımının değiştirilerek “Türkiyelilik” kavramının esas alınmasına,

-Vatandaşlık bağının Türk milleti kavramı yerine ikame edilmeye çalışılmasına,

-Türkçe’den başka dillerde “anadil” olarak eğitim yapılmasına,

-Türkiye’nin idari yapısının değiştirilerek yerel yönetimlerin mahalli Parlamento olarak çalışacağı özerk bölgeler sisteminin hayata geçirilmesine, fırsat verecek ve zemin hazırlayacak anayasa değişikliği yahut yeni bir anayasa yapılmasını hiçbir şekilde tartışma konusu yapmayacak ve karşı duracaktır.

CHP

CHP Kürt sorununa MHP kadar sert bakmıyor. Doğu ve Güneydoğu'da "tam demokrasi" istiyorlar.  Yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi ve ana dilde eğitim öne çıkan başlıklar.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na çekince konulan maddelerin kaldırılması da ana muhalefetin listesinde. BDP ile soruna bakışta aynı kulvarda oldukları söylenemez. İlk üç madenin değiştirilmesi fikrine soğuk baktıkları biliniyor.

Başkanlık sistemi de CHP ile AK Parti'yi karşı karşıya getirecek. CHP Erdoğan'ın hayaline "Güçlendirilmiş parlamenter sistem" ve "Kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik hukuk devleti" ilkesi tartışmaya kendi açısından noktayı koyuyor.

AK PARTİ

AK Parti her maddenin tartışılmasından yana. Ön şartsız masaya geliyorlar. Kırmızı çizgileri yok. Ancak iktidar partisi olmanın da sorumluluğundan olsa gerek ortaya somut öneri koymadılar. Daha ziyade genel çerçeve çiziyorlar.

Erdoğan, yeni Anayasa "yeterince kısa, öz, açık, insan odaklı ve özgürlükçü" olacak diyor. Seçim beyannamesinde "Kürt meselesini özgürlükler zemininde ele alacağız. Demokrasi dışına çıkılmadan terörle mücadele devam edilecek" deniyor. 

BDP

Anayasa sürecinin en kritik partilerinde birisi olan BDP'nin alacağı pozisyon önemli. PKK'nın sesi olmakla suçlanan partinin taleplerinin "gürültü" koparacağı kesin. Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapılarına göre 20-25 özerk bölgesel yönetime ayrılmasını isteyen parti radikal önerilerde bulunuyor.

-Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak, bunun yerine özerk bölge meclislerine bağlı 'inanç özgürlüğü kurulları' kurulacak.

-Resmi dil olan Türkçe'nin öğretilmesinin yanında anadilde eğitim görme imkanı sağlanacak.

-YÖK ve MGK kaldırılacak.

-Yerel meclisler Türkiye'nin bölgesel özgünlüğüne göre siyasi ve idari olarak hukuki, siyasi güvenceye ve kimliğe kavuşturulacak.

-Seçim barajı tümden kaldırılacak

-Hakikatleri Araştırma ve Adalet Komisyonu ile geçmişle yüzleşme sağlanacak (CHP de benzer öneride bulunuyor)