BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Mesut Yılmaz Rize'ye geldi

Mesut Yılmaz, anayasa değişikliğine kesinlikle karşı olduğunu açıklayarak seçmenlerinden değişikliğe 'hayır' oyu vermelerini istedi.

Abone ol

Yaklaşık 3 aylık aradan sonra seçim bölgesi Rize'ye gelen Mesut Yılmaz, Pazar ilçesinde Demokrat Parti Tanışma Toplantısı'na katıldı.

Yılmaz, burada partililere hitap ederek anayasa değişikliğine "hayır" oyu kullanmalarını istedi. Yılmaz yaptığı konuşmada, "Ben Anayasa değişikliğine kesinlikle karşıyım.

Hem karşı oy kullandım. Hem bana güvenen, bu güne kadar birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlarımdan da bu Anayasa değişikliğine karşı çıkmalarını istiyorum" dedi.

HSYK VE ANAYASA MAHKEMESİNİN YAPISINI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORLAR

 Bu anayasa değişikliğinin birkaç bakımdan fevkalade sakat ve tehlikeli olduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Anayasa değişikliği şimdiye kadar Meclis'te bir partinin oyuyla yapılan ilk Anayasa değişikliğidir. Şu ana kadar yapılan tüm değişiklikler hep uzlaşıyla yapılmıştır.

Eğer halk oyuna sunulursa herkesin buna karşı çıkmalarını istiyorum. Çünkü bunun içinde iki önemli değişiklik var. Diğerleri kimsenin karşı çıkmayacağı devletin zaten yapması gereken değişikliklerdir. Ama asıl geçirilmek istenen yargı ile ilgili adalet mekanizması ile ilgilidir. HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştirip kendilerine yakın olanları getirmek istiyorlar.

Ayrı ayrı oylasalar kabul edilmeyeceğini bildikleri için rüşvet babında diğer maddeleri bunun yanına kattılar. Onlar dolgu maddesidir. Seçimlerde millete, fakir fukaraya gıda malzemesi; kömür gibi dağıtıp oy almışlarsa anayasa değişikliğini geçirmek için rüşvet olarak diğer maddeleri de eklemişler ve tek bir soru halinde milletin önüne götürecekler."
Yargı'nın devletin en önemli kurumu olduğunu anlatan Yılmaz, yargının tarafsız olması gerektiğini söyledi.

KANUNSUZLUKLARA KILIF BULMAYA ÇALIŞIYORLAR

Yargının siyasetin dışında olması gerektiğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Maalesef hükümet yargıya müdahale ederek siyasetin emrine sokmaya çalışmaktadır. Bunun için her türlü baskı yapılmaktadır. İnsanların telefonları dinlenmektedir. Baskınlar yapılmaktadır. İfadeleri bile alınmadan hapiste kalmaktadırlar."

"Hemşehrimiz Mehmet Haberal Hoca 1,5 yıldır ne ile suçlandığını bilmeden hapiste tutulmaktadır" diyen Yılmaz, "Bu kanunsuzluklara anayasa değişikliği ile kılıf getirmeyi hedeflemektedirler. Bu maddelerden birini paketin dışına çıkartmaya muvaffak olduk. Bölücü partilerin de kapatılmasını engellemek istiyorlardı onu önledik. Umuyorum ki diğer iki konuyu da milletimiz önleyecektir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de yargının siyasallaşması kadar tehlikeli bir şey olmadığını belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Bu kadar büyük güce sahip iktidarın yoldan çıkmaması mümkün değil. Bütün kurumlara kendi adamları ile dolduran hakim bir başbakan bir de yargıya hakim olursa onu tutmak mümkün değildi.

O zaman Türkiye Castro'nun Küba'sı, Hugo Chavez'in Venezuella'sı ve Putin'in Rusya'sı gibi demokrasinin dışında bir ülke olur. Bunu önlememiz lazım. Demokrasi olmadığı zaman değeri daha iyi anlaşılır. Buna
imkan vermemek lazım. Demokrasi elektrik su gibidir. Olmayınca değeri anlaşılır. Bugün kaldığımız yerde su akmıyordu. Susuzluğun ne olduğunu anladım, duş alamadım. Cenaze vardı, abdest alamadığımız için namaza gidemedik."

Anavatan Partisi Genel Başkanlığı döneminde Başbakanlık yapmış olan DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, Anavatan Partisi'nin en büyük yanlışının yasaklar olduğunu belirterek yasakların Anavatan Partisi'nin sonunu getirdiğini itiraf etti. "1987 yılında yapılan siyasi yasaklar konulu referandumda partim yasakların kalkmamasını istiyordu" diyen Yılmaz açıklamasında, şunları söyledi: "Ben Rize'ye geldim ve hemşehrilerimin doğrusunu yapacağını söyledim. Rize'nin büyük kısmın da yasaklara karşı çıktı.

Siyasi yasaklar konusu Anavatan iktidarının en büyük yanlışı idi ve kendi sonunu hazırlayan yanlışı oldu. Siyasi yasaklar konusundan sonra baş aşağı gitmeye başladı."