BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,99
ALTIN 2.430,57
HABER /  GÜNCEL

Levent Kırca çöp bile almadı

Oya Başar ve Levent Kırca 30 yıllık evliliklerinde ikinci kez ayrılık kararı aldı. Ancak Levent Kırca hâlâ çok buruk: Ölüme kaç kaldı ki dedim, dinletemedim

Abone ol Levent Kırca, Oya Başar'dan ayrıldıktan sonra iç dünyasında kopan fırtınaları BUGÜN'e anlattı. "Evden donumu bile almadım. Fanilam, gömleğim, çorabım hâlâ dolabımda asılıdır. Şerefli bir erkek gibi ceketimi alıp çıktım Her şeyim Oya ve çocuklarımındır. Ben başımın çaresine bakarım" dedi.

* Levent Bey, ayrılık kararını ne zaman aldınız?
Daha 10 gün önce. Ama aramızda tatsızlıklar vardı. Kavga ediyorduk sık sık; sonra ben çekip platoya (Levent Sanayi Mahallesi'ndeki iş yerini kastediyor) geliyordum. 3-5 gün burada kalıp, eve geri dönüyordum.

* Boşanmayı ilk kim istedi?
Oya. "Madem gidip duruyorsun, ayrılalım bari" dedi. Tabii ben istemedim önce. "Birbirimize en çok ihtiyacımız olan bir devre girdik. Sabret. Şunun şurasında ölüme kaç kaldı ki zaten?" dedim. Kabul etmedi.

* 30 yıllık evliliği noktalayan sebep neydi?
Ben de sütten çıkma ak kaşık değilim. Hatalı yönlerim olmuştur. Bir kadının ruhundan çok iyi anladığım söylenemez. Bir gülle eve gelmemi beklemiştir belki yıllarca. Aynı çatı altında iki insanın yaşaması zordur. Hele hele ikinizde sanatçı iseniz; işin içinden çıkamazsınız. Dayatmalar çok olur. Oya meselâ benden çok şikâyetçiydi. "Çok sinirlisin" diyordu. "Başına buyruksun, kendi bildiğini yapıyorsun" diyordu. Her şeyde kendimi ön plana çıkarıyormuşum. Eve getirilip fişe takılınca kötüymüşüm. Benim farkında olmadığım bir sürü eksik tarafım var yani. Bu ayrılıkta fatura Oya Hanım'a çıkarılmasın. O şahane bir kadındır; üstelik çocuklarımın annesidir. Kadınların ezildiği bir ülkede ben kadınımı her şartta gururla başımın üstünde taşırım.

* Eşinizle mal paylaşımı yaptınız mı?
Evden donumu bile almadım. Fanilam, gömleğim, çorabım hâlâ dolabımdadır. Şerefli bir erkek gibi ceketimi alıp çıktım. Her şey Oya ve çocuklarımındır. Ben kendi başımın çaresine bakarım. Parayla işim olmaz. Sigara içmem, içkim yok, kumar oynamam, çapkınlıkta bezim olmaz. Ömrümde bir kadına para yedirmemişimdir. Aşağıda eski bir motosikletim var; bir yere gideceğim zaman onu kullanıyorum. İş yerimin üst katında yatıyorum. Peynir ekmek yiyip uykuya dalıyorum. Ama bu demek değil ki beş kuruşsuzum. İstesem bankadaki birikimlerimle bir transatlantik ya da son model çeşit çeşit renkte Ferrari'ler alıp, her gün biriyle fink atabilirim. Ben bu kompleks vakalarını çoktan çözdüm. Ruhum tamamen bu dünyevi şeylerden arınmıştır. Dünyada kazandığınız yine burada kalıyor. Mezara üzerinizde bir kefenle giriyorsunuz. Paranızla, malınızla sizi gömmüyorlar ya. Hesabım Allah'adır. Dedim ya şöhretin, gücün artık beni savurmasına imkân yok. Onlar çok geçmişte kalmıştır; genç ve tıfıl olduğum dönemde yani.
IRC