BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Kredi kartı borçlularına af çıkıyor

Kredi kartı borcunu ödemediği, çeki karşılıksız çıktığı ya da senedi protesto edildiği için Merkez Bankası'nca kara listeye alınanlara af geliyor.

Abone ol

Karşılıksız çek, protestolu senet ve kredi kartı borçları nedeniyle Merkez Bankası ‘kara listesi’ne 938 bin kişi kurtuluyor. Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan tasarıya göre, 30 Haziran 2003'e kadar bu borçlarını ödemiş olanlar kara listeden çıkartılacak. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un hazırladığı ‘‘Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun Tasarısı’’ Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Tasarıya göre, borcunu ödeyip yükümlülüğünü yerine getirenler bu sicil affından yararlanacak ve bankalar da yeni kredilendirme ve çek karnesi verme gibi bankacılık işlemlerinde ‘‘kara liste’’deki kayıtları dikkate almayacak. Bakanlar Kurulu'nda imzalar tamamlanınca bu hafta Meclis'e sevk edilip, bütçenin ardından yasalaştırılması öngörülen tek maddelik tasarı şöyle: MİLAT 30 HAZİRAN: ‘‘30 Haziran 2003 tarihinden önce düzenlenmiş olup da, kullandığı nakdi ve gayri nakdi kredinin bir kısım taksitlerini ödemiş, ancak daha sonra ödemelerini aksatan firmalar ile karşılıkçık çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin kayıtlar, sözkonusu borçların ödenmiş olması kaydıyla bankalarca yapılacak kredilendirme, çek karnesi verilmesi ve diğer bankacılık işlemlerinde dikate alınmaz.’’ Tasarının gerekçesinde ‘‘sicil affı’’nın getirilme nedeni olarak yaşanan ekonomik krizler gösterildi. Merkez Bankası'nın kara listesinde halen 938 bin kişi ve kuruluş bulunuyor. MERKEZ'DEN İTİRAZ: Coşkun Hürriyet'e, tasarının öncelikle son iki ekonomik kriz sonucunda listeye giren küçük esnaf ve sanayicileri bu durumdan kurtarmayı hedeflediğini belirtirken, borcunu ödeyip yükümlülüğünü yerine getirmelerine karşın kara listede yer alan kredi kart sahiplerinin de bu sicil affından yararlanacaklarını söyledi. Coşkun, Merkez Bankası'nın ‘‘Siz bu sicil affını getirseniz bile bir faydası olmaz, çünkü bu af bankaları bağlamaz kredi, kredi kartı veya çek defterini isterlerse veriler, istemezlerse de vermezler’’ diye itirazda bulunduğunu da belirterek, şöyle devam etti: ‘‘Bankalar verir veya vermez, o bankaların bileceği bir iş. Biz bu konuda bankalara da herhangi bir şekilde müdahale etmeyiz. Ama diyelim ki (A) bankasından dolayı kara listeye girmiş bir kişiye (B) bankası kredi, kredi kartı veya çek defteri vermek istiyor, ama ‘kara listedeki kişi veya şirkete neden verdin?' denir diye veremiyor. Piyasada böyle bir tedirginlik var. Biz piyasadaki bu tedirginliği önlemek istiyoruz. Veya adam senetle mal almak istiyor, ama karşısındaki ‘sen kara listedesin, kusura bakma ben senin senedini almam' diye mal vermiyor. Biz bunları önlemek istiyoruz. Piyasalarda bu konuda çok büyük bir beklenti var.’’ Her 70 kişiden biri kara listede KRİZLER sonucunda ekonominin durma noktasına geldiği, işsiz sayısının arttığı, siyasi istikrarsızlığa paralel bir seyir izleyen ekonomik istikrarsızlığın kişi ve kurumların taahhütlerini yerine getirememelerine neden olduğu belirtilen gerekçede şöyle denildi: ‘‘Bütün bu olumsuzluklar, istememelerine ve bütün iyi niyetlerine rağmen bazı kişi ve kuruluşların faaliyetleri esnasında piyasanın döndürülmesinde önemli bir işlev gören çek ve senetlere ilişkin taahhütlerini yerine getirememelerine sebebiyet vermiştir. Kimilerinin çekleri karşılığı olmadığı için ödenememiş, kimilerinin senetleri ise protesto olmuştur. Bu durumdaki kişi ve kurumlar Merkez Bankası'nın kara listesine alınmıştır. Türkiye'de yaşayan her 70 kişiden biri bu listede yer almaktadır. Kendilerinin sebep olmadığı, ekonomik krizlerden etkilenen ve böylesi olumsuzluklara maruz kalan, işletme sermayelerini büyük ölçüde kaybeden, önceki üretim kapasitesine ulaşmak ve ekonomik krizin etkilerini azaltmak isteyen müteşebbis kişi ve kuruluşların kredilendirilip desteklenmesi zarureti ortaya çıkmıştır. Bu itibarla, ekonomik krizler neticesinde çekleri karşılıksız çıkan ve senetleri protesto edilmiş olan kişi ve kurumların, sözkonusu çek ve senet bedellerini ödemiş olmaları kaydıyla 30 Haziran 2003 gününe kadar olan kayıtlarının, kredilendirme işlemlerinde dikkate alınmaması hakkındaki kanun tasarısının hazırlanması kaçınılmaz olmuştur.’’ KAYNAK: HÜRRİYET