BIST 10.657
DOLAR 32,11
EURO 34,90
ALTIN 2.429,45
HABER /  GÜNCEL

Koca Seyit'in torunundan sitem var

'Çanakkale Geçilmez' isimli çizgi filme yöneltilen 'hurafe' suçlamalarına Koca Seyit Onbaşı'nın torunundan cevap geldi.

Abone ol

İstanbul Ümraniye Belediyesi'nin hazırladığı ‘Çanakkale Geçilmez' isimli çizgi filme yöneltilen hurafe suçlamalarına savaşın kahramanlarından Koca Seyit Onbaşı'nın torunundan cevap geldi. Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı Kocaseyit köyünde yaşayan torun Bayram Özçetin (49), “Koltuklarda oturup Çanakkale Savaşı'nda yaşananlara hurafe denilmesi yüreğime dokunuyor.” eleştirisinde bulundu. Düşmanın Çanakkale'de top, gemi ve askeriyle kat kat üstün olduğunu hatırlatan Özçetin, “Dedem 276 kiloluk top mermisini Allah'ın izniyle kaldırdı. Orada savaşan askerlerde ve dedemde Allah inancı olmasaydı, kalplerinde vatan sevgisi bulunmasaydı savaşı kazanabilirler miydi?” diye sordu. Çanakkale’yi önemsemeyenlere ve orada yaşananlara hurafe diyenlere saygı gösteremeyeceklerini belirten Seyit Onbaşı’nın torunu, “Koltuklarda oturup konuşmak kolay. Bir de savaşın ortasında bulunmak, Çanakkale’nin sıkıntısını çekmek lazım. Ancak o zaman anlaşılır atalarımızın Allah’ın izniyle savaşı nasıl kazandığı.” diye konuştu. Dedesi Koca Seyit’in de diğer arkadaşları gibi her şeyini ortaya koyarak savaştığını ifade eden Özçetin, şöyle devam etti: “Yemeğini arkadaşlarına veren, kendisinden kat kat daha ağır som top mermisini kaldırarak, savaşın seyrini değiştiren bir insana bunu, Allah sevgisinden başkası yaptıramaz.” Özçetin, bugüne kadar dedesine hep “Allah razı olsun” denildiğini aktararak, “Biz o şehitlerin yaptıkları kahramanlıkların arkasında yaşıyoruz.” dedi. Dedesinin savaş sonrası köyde odunculuk yaptığına, ama hiçbir zaman onurundan feragat etmediğine de değindi. Ege Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılapları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Ülker de Çanakkale’de olanların Allah inancı ve vatan sevgisi dışında açıklanamayacağını vurguladı. Çanakkale’de yaşananların maddiyatın çok üstünde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ülker, “Parayla adamı ölüme gönderemezsiniz. Severek gidiyor, inancı olmasa gidemez.” değerlendirmesinde bulundu. Düşmanın savaşta her şekilde üstün olduğunu kaydeden Ülker, Mustafa Kemal’in bu ruh halini çok güzel açıkladığını ifade etti. Çanakkale’de savaşan Türk askerinin ruh halinin yüzde 50’sini bile bugün hissetmenin mümkün olmadığını aktaran Ülker’e göre bugün Çanakkale hakkında konuşanlar; psikolojiden anlamayan, tarih bilmeyen ve İslam’ı tam manasıyla kavrayamayan insanlar. Alman komutan Limon Van Sanders’in Çanakkale ile ilgili “Bu ne eşsiz, gösterişsiz bir yurt sevgisiydi. Allah adını yürekten tekrarlayarak, saldırganın üzerine atılıyorlardı.” şeklindeki ifadelerini aktaran Ülker, şöyle devam etti: “Şu anda kimsenin bu durumu farklı bir şekilde izah etmeye hakkı yok.” Koca Seyit Onbaşı 276 kiloluk mermiyi taşımıştı Koca Seyit Onbaşı, 1889 Eylül ayında Balıkesir’in Havran ilçesi Çamlık köyünde dünyaya geldi. Seyit, 1909 Nisan başlarında askere alındı. 1912’de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bittiğinde terhis edilmeyerek, topçu eri olarak Çanakkale cephesine gönderildi. Çanakkale Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklarla adını Türk tarihine yazdırdı. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı sırasında Rumeli Mecidiye Tabyası’nda ayakta kalabilen tek top vardı, onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı, 276 kiloluk mermiyi kaldırarak, üç adım taşıdı ve namlunun ucuna sürerek ateşledi. Bu kahramanlığıyla Ocean gemisine büyük yara aldırdı. Koca Seyit 1939 yılında vefat etti.