BIST 9.916
DOLAR 32,51
EURO 34,94
ALTIN 2.439,16
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a ağır benzetme

Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan Üniversitenin ne olduğunu bilmiyor dedi ve çok ağır bir benzetme yaptı.

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi muhabirleri ile buluştu. Düzenlenen kahvaltıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan  Kemal Kılıçdaroğlu gündeme dair çarpıcı açıklamalar yaptı.

Başbakan Erdoğan'ın "CHP, terör örgütleriyle kol kola" açıklamasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı Haçlı Seferleri'nde insanları Türk ve İslam alemine karşı kışkırtan Keşiş Pierre'e benzetti.

KEŞİŞ PİERRE BENZETMESİ

Erdoğan'a "Terör örgütüyle iç içe olan, masaya oturan sensin" diye seslenen CHP lideri, "Irak'taki patlamalardan da Suriye'deki iç olaylardan da AKP sorumludur. Recep Tayyip Erdoğan'ın eli kanlıdır. Keşiş Pierre'in Haçlı Seferleri'nde üstlendiği rolü 21. yüzyılda Recep Tayyip Erdoğan üstlenmiştir. Türkiye'nin Keşiş Pierre'idir. Avrupa Keşiş Pierre'lerden kurtuldu, Türkiye'nin de kurtulması lazım" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu demokratikleşme paketiyle ilgili "Paketin içeriğini bilmiyorum. Biz 17 maddelik bildirgemizi söyledik. Hükümet nasıl bir demokratikleşme paketi getirir bilmiyoruz. Gerçekten demokrasiyi derinleştirecekse biz her türlü desteği veririz" dedi.

Kılıçdaroğlu Anayasa ile ilgili soruyu, hükümet önce 12 Eylül hukukunu düzenlemeli diye yanıtladı ve şöyle konuştu:

"Hukuk devleti laik yapı ve demokrasiden uzaklaşmamalı anayasa değişikliği. İlk üç maddenin güçlendirilmesi gerekir. 12 eylül darbe hukuku değişmeden Türkiye'de demokrasi olmaz. Askerlerin getirdiği yasaları değiştirmeyeceksin, sonra da demokrasi diyeceksin. Bu olmaz. Askerler 1961 anayası bize bol dediler daralttılar. AKP ben darbe hukukunu değiştireceğim diyor mu? Hayır. Biz önce onu değiştirirelim diyoruz." 

TÜM DAVALARI AİHM'E GÖTÜRECEĞİM

"AKP yargıyı siyasallaştırmadan önce hiç tazminat davası yoktu aleyhime" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"AKP yargıyı siyasallaştırmadan önce hiç tazminat davam yoktu, şimdi tazminat davalarım var. Ama tamamını AHİM'e götüreceğim. 'Kalpazan' dedim diye tazminata mahkum oldum. Yahu kendi imzası var otobüslerde kalpazan diye. Yargıç bunu görmüyor.Görüyor da görmezden geliyor. Yargının siyasallaşmaması lazım."

SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI DEDİM DAHA NE DİYEYİM

CHP'nin etkili muhalefet yapmadığı eleştirisini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Silivri Toplama Kampı dedim, daha ne diyeyim. 1941'de Hitler Almanyasında yaşananları 21. yüzyılda Türkiye'de yaşatıyorlar dedim. Böyle dedim diye çok sert çıkış yaptın diye de eleştirildim. Yargının siyasallaşmaması lazım. AİHM'in siyaseçiler ile ilgili kararı var her türlü eleştiriye açık olmalı siyasetçi diye."

ERDOĞAN ÜNİVERSİTENİN NE OLDUĞUNU BİLMİYOR

Bir gazetecinin "Üniversiteler için 10 bin koruma memuru alunması planlanıyor. Ne diyeceksiniz?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu sert bir yanıt verdi:

"Devletin üniversitesini devletin polisi koruyacak diye bir açıklaması oldu Başbakan'ın. Ben bu çok tehlikeli öğrenci ile polis karşı karşıya gelmesin dedim. Üniversitede her türlü düşünde özgürce dile getirilmeli. Şiddet varsa oraya Üniversitenin güvenliği müdahale eder. Slogan attı diye plastik mermi ile yola çıkılmaz, jop , sopa, pala ile olmaz. Gençliği iyi tanımak lazım. Onun söylemine, eylemine hoşgörüyle yaklaşmak gerekiyor. Siyasetçiyi eleştirmesini anlayışla karşılamak gerekiyor. Sayın Erdoğan'ın üniversitenin ne olduğunu bilmediğini sanıyorum. Kapmüsünde oturmak, kantinine gitmek, gidip gelmek lazım. Üniversite bilgi üreten, biim üreten yerdir. Ben üniversiteyi polisle denetlerim, yola getiririm derse yanılır. Gençler hayatlarını kaybeder ama faturasını toplum öder. Hocaların uyarı yapması boşuna değildir. Üniversite siyasetçinin emrinde olan bir yer değildir. Siyasetten bağımsızdır, en sert eleştiren yerdir."