BIST 9.997
DOLAR 32,40
EURO 34,76
ALTIN 2.434,67
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'ndan 5 maddede yeni CHP!

Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorunundan SSK iddialarına, özerklikten kaset skandallarına kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu

Abone ol

Kürt sorununa siyaset kurumunun çözüm getirmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "akil adamlar" önerisini anlattı. Habertürk'te Fatih Altaylı'nın "Öcalan'la da görüşülebilir mi?" sorusuna "Sorunun çözümü Öcalan ile görüşmekse gitsin görüşsün bu akil adamlar" yanıtını verdi.

Erdoğan'ın meydanlarda kendisine yönelik eleştirilerine yanıt veren CHP lideri bir kez daha televizyonda tartışma çağrısı yaptı. İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları: 

THE ECONOMİST

Doğrusu Economist dergisinin seçimleri çok fazla etkileyeceğini zannetmiyorum. Ama Sayın Erdoğan bundan o kadar etkilendi ki. Ben hiçbir zaman bizim lehimize konuşun diye bir şey söylemedim. Ben kendi ülkemin sorunlarını anlatıyorum. Sayın Erdoğan'ın söylediği daha ilginç bir şey var, 'Bizim lehimize yazılsaydı reddederdik' diyor. Daha önce defalarca AKP'ye oy verin diye yazdı. Nasıl oluyor da o zaman 'Siz bu yazıyı yazdınız' diye itiraz etmedi. Türkiye'nin gerçeklerini anlatıyorum. Dünya görüyor. Erdoğan ne derse desin Türkiye'de demokrasi, özgürlük sorunu var. Gösteren de biziz. Kaç gazetecinin tutuklandığını, evlere baskı yapıldığını anlattık. Kenan Evren'i nasıl öğrendilerse Erdoğan'ın yaptıklarını anlatıyoruz. Yürekli pek çok gazeteci de yazıyor. Gazetecilerin kalemi özgürse, bizim gazetecilerimiz de Libya hakkında, Mısır hakkında yazdılar. Onlar kalkıp da "Çetesiniz" demedi. Bu tür bir suçlama ilk kez Erdoğan döneminde oldu. "Düne kadar demokrat görüyorduk, CHP lehine yazı yazınca böyle oldu" diyorlardı. AB tarafından böyle bir şey gelseydi itiraz ederdik. Siyasi bir taraf olurdu. Referandum döneminde Evet için açıkladılar. O zaman itirazımı yaptım.

TV'DE TARTIŞMA

Brüksel'de, Almanya'da, Belçika'da sosyal demokrat liderlerle, devlet başkanlarıyla konuştum. Kendi ülkemizin çıkarları neyse söyledim. Ama ben Erdoğan'ı ikna edemiyorum. Kararlı mısın, gel. Vatandaş TV'de izler görür. İşin özü dış politikada ülkenin çıkarlarıdır. "Ben ülkemi pazarlamakla görevliyim" diyor. Tanıtmak ayrı, pazarlamak ayrı. Erdoğan Avrupa'ya artık zor gider. "Siz basılmamış kitabı toplattınız, nasıl AB'ye gireceksiniz?" diye soracaklar.

5 MADDEDE "YENİ CHP"

- Yeni CHP halka daha yakın olmak istiyor.

- Yeni CHP sadece eleştiri değil, çözüm de getirmeli. Bu konuda mesafe kat ettik.

- Daha özgürlükçü daha demokrat olmak zorundayız. Bu konuda da İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılması, seçim barajının kaldırılması dahil önerilerimizi verdik.

- Ayağı yere basan eleştiriler yapmalı ve öneri de getirmeliyiz.

- Ekonomiyi nasıl yöneteceğimizi halka anlatmamız lazım. En iddialı programımızı anlattık.

SSK'YI ZARARA UĞRATTI MI?

Sosyal sigortalar kurumları ticari kuruluş değildir. Zarar kavramını kullanmak doğru değildir. 76 yılında ilk açık görülüyor. Ben o zaman yoktum. Benim genel müdür olduğum dönemde hazineden yardım gelirdi emekli maaşları için. Hadi diyelim ben ciddi açıklarla karşı karşıya bıraktım. Emekli aylıklarını, yaşını ben belirlemiyorum, yasalar belirliyor. Bunların hespi yasalarla ve hükümetin getirdiği kurallarla...

SSK tarihinde bir ay topladığı paraları ilk kez repoya yatıran kişi benim. Bakanlar Kurulu kararına rağmen Danıştay'a gidip dava açan bürokratım. Hiç kimseden de korkmadım. Kurumun çıkarlarını koruduğuma eminim. Diyelim ki benim dönemimde iki lira açık var? Şimdi ki açık ne kadar? 30 lira. Benim dönemindem çok daha fazla açık şimdi var. Ben bürokratım, bunlar hükümet. Demek ki benim genel müdürlüğüm siyasi iktidarın üstünde bir güç olarak algılanıyor. Ben de bundan memnunum. Her bakan görevden almak istedi. Ama bakanlar gitti ben kaldım. Bütün arşivler senin elinde al arşivleri gel, diyorum Erdoğan'a, gelemiyor. Yakınlarımı aldığımı söylüyor. İki sayfalık bir olay. İkinci sayfayı açıklıyor. Belgeyi oturup adam gibi açıklasana. Belgeleri bilgi edinme yasası çerçevesinde istedim. Gelince dava açacağım Erdoğan'a. Niye birinci sayfayı açıklamaktan korkuyorsun? Gel karşıma ben onun ne olduğunu bütün millete göstereceğim. Herhangi konuda gelsin karşıma, eminim ki gelemez. O promptera bakmadan konuşamaz. Söz veriyorum tek başına çıkacağım. İstediği bakanla da gelsin.

[PAGE]

HAKKARİ MİTİNGİ İLE İLGİLİ ELEŞTİRİLER

Bayrak, 70 milyonun bayrağı zaten, bayrak üzerine siyaset mi yapılır? Bizim çoğu mitingimizde bayrak olmadı. Bunun üzerine arkadaşlara, 'Diyarbakır mitingi öncesi Türk bayrağı getirin' dedim. Bayrak üzerinden siyaset, toplumu böler, ayrıştırır. Ama Erdoğan'ın görevi toplumu ayrıştırmaktır, kaynaştırmak değildir. Biz mitingi herkes dinlemeye gelsin diye yaparız. Adamdaki kıskançlık öyle noktaya ulaşmış ki, 'Niye sizin mitinginizi dinlemeye geldiler?' Ne yapalım, adamları niye bizi dinlemeye geldiniz diye dövelim mi?

BDP İLE "5 MADDELİK ANLAŞMA" İDDİASI

Onurlu bir insan o anlaşmayı açıklar. Niye açıklamıyor? Ama Allah büyük, eski BDP Genel Başkanı Demirtaş, 'CHP'yle bir anlaşmamız yok, ama AKP İl Başkanıyla bizim yaptığımız yazılı bir anlaşma var, bunu açıklarsam ortalık karışacak, seçimden sonra açıklayacağım'' dedi. Sayın Erdoğan'da tık yok. Dut yemiş bülbül gibi. Ben buradan Selahattin Demirtaş'a çağrıda bulunuyorum. Lütfen bu anlaşmayı seçimden önce açıklayın. Hangi il başkanı, genel başkandan habersiz anlaşma imzalar.

"ANARSAN ANA..."

Bütün samimiyetimle söylüyorum. Erdoğan, sosyal sigortalarda yolsuzluk yaptığımı söylüyor. 'Bir daha adımı yolsuzlukla anarsan, ayağını denk al' diyecektim. Bir metne bakarak konuşmuyorum. Sonra 'ayağını denk al' ifadesinin tehdit koktuğunu düşündüm. Sonra arkadaşlar yanlış anlaşılabilir dedi. Çıkıp şunu söyleyebilirdim, 'Anandan emdiğin sütü burnundan getirebilirim'. Ama onu söylemedim. Beni tanıyanlar küfürden hoşlanmadığımı bilir. Başbakan bile bütün bu açıklamalara rağmen bunu kullandı.

KAYSERİ BELEDİYESİ

Niye müfettiş gönderip araştırmadılar? Biz bir ekip oluşturduk ve onların bile ulaşmakta zorlandığı ya da ulaşmak istemediği belgeleri bulup savcılığa teslim ettik. Göreceksiniz çok ilginç şeyler çıkacak.

4 C'LER KADROLU OLACAK

4 b'lilere kadro vereceğimizi söyledik, iktidarı çalıştırdık. 4 c'lilerin çoğu eski sendikalı. Ellerinden haklarını aldılar. Biz onların haklarını iade edeceğiz. Onlar da kadrolu olacak. Zaten parasını veriyorsunuz, kıdem tazminatı hakkını vermemek için 4 c yapıyorsunuz. Çağdaş köle diye çalıştıralım o zaman!

SÜLEYMAN DEMİREL

Benim kimseyle aram kötü değil. Bütün mesele uygarca konuşmak. Benim Tayyip Bey'e de düşmanlığım yok. Demirel'le bürokrat olarak saygı temeline dayanarak görevimi yaptım. Ben siyasete atıldım. Demirel ile ilk karşılaşmamız Süleyman Demirel Üniversitesi'nde oldu. Orada ben de konuşmacıydım. Onun dışında annemin vefatı dolayısıyla başsağlığı dileğinde bulundu. Herhalde Sayın Haberal ile ilişkilerinin çok iyi olduğunu biliyorum. Ben Sayın Haberal'ı Maliye Bakanlığında görev yaptığım zamanlardan beri tanırım. Sözde demokrat kafaya bakın, kişi milletvekili olmasına dair sakınca yoktur diye kağıt getiriyor ama Erdoğan rahatsız oluyor. Sayın Erdoğan seçilemiyordu. Önünü biz açtık. Bakın bizim demokrasi anlayışımız budur. Halkın desteği varsa saygı göstereceksiniz.

İNTERNET YASAKLARI

Özgürlüklerden yanayız. BTK'yı yeniden düzenleyeceğiz. Oranın yönetim tarzı anayasaya da uygun değil. Dünyadaki uygulamalara bakacağız, insanlar eleştirilerini yapacak. Özel olarak ne bir ayrıcalık ne de zorluk çıkarmak derdinde değiliz. Facebook ve Twitter niye yozlaştırsın? Şimdi gençler siyasetin içine giriyorlar. Bu sevindirici bir gelişme.

ÖZERKLİK

Ben ilk kez kendi programından habersiz bir Başbakan gördüm. Yerel yönetimlere özerklik şartı... AKP'nin seçim beyannamesinde var. İktidarda kalmak için her türlü yalanı söyleme becerisine sahip. Bu seçim beyannamesi ya AKP tarfından yazılmadı ya da burada yazılanlara rağmen halka yalan söyleniyor. Yerel yönetimlere özerklik şartı en çok bizim belediyelerin işine gelecek. İzmir belediyemiz baraj yapacak, yapamazsın, dediler. Elini kolunu bağlıyorlar.

KÜRT SORUNU

30 yıldır, çözülmemiştir, derinleşmiştir. Siyaset kurumu çözüm üretmedi, güvenlik güçlerine havale edildi. Bu sorunu biz çözeriz dedik, Başbakan formül istedi. Formül şu: Toplumsal uzlaşmayla bu sorun çözülür. Her partiden akil adamlar toplanacak. Ama çözümsüzlük için değil. Asla ve asla iç politika malzemesi yapmayacak. ("Öcalan'la da görüşülebilir mi?" sorusu üzerine) Sorunun çözümü Öcalan ile görüşmekse gitsin görüşsün bu akil adamlar. Amaç bu sorunu çözmekse, insan hakları, özgürlükler, demokrasi temelinde olmalıdır. Bu yolla çözülürse hiçbir siyasi parti 'Ben çözdüm' demeyecektir.

YENİ KASETLER ÇIKAR MI?

Kaset siyasetinin devam edip etmeyeceğine Erdoğan karar verecek. Önce onların bilgileri oluyor. Erdoğan, Elazığ'da bir kasetten söz etti, 'Yarın öbür gün yayınlanır' dedi ve yayınlandı. Önce iktidara servis ediliyor, sonra yayınlanıyor. Aklımıza bu geliyor.