BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,84
ALTIN 2.431,44
HABER /  GÜNCEL

KCK son açıklamasında aslında ne dedi?

Radikal yazarı Tarhan Erdem, AK Parti ile cemaat savaşına dair KCK cephesinden gelen son açıklamayı analiz etti.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
KCK imzasıyla yayınlanan son bildiriyi analiz eden Radikal si yazarı Tarhan Erdem Kürt hareketinin 30 Mart seçimleri öncesi aldığı pozisyonu yorumladı.

KCK BİLDİRİSİ AÇIK DEĞİL

KCK bildirisinde AK Parti'nin muhatap olmaktan çıktığı ve siyasal işlevini kaybettiği vurgulanırken dış ve iş bazı güçlerin CHP ve Cemaat odaklı bir yeni hegemonya kurmak istediği savunulmuştu. "KCK’nın iddiası budur. Halk bu durumdaysa KCK kime güveniyor? Bu çıkmaz sokaktan nasıl feraha çıkacağımızı sormalıyız?" diyen Tarhan Erdem, bildiride sürece dair iddialı vurgular yapılmasına karşın KCK yönetiminin aldığı tutumun "açık olmadığı"nı yazdı.

İşte Tarhan Erdem'in yazısındaki ilgili bölümler:

SON BİLDİRİ NE ANLATIYOR?

Bildiride iki temel iddia var: 1/Ak Parti demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıkmıştır, 2/Ak Parti siyasal zeminini yitirip işlevini kaybetmiştir.

KCK Bildirisi’nde bu iki temel tespit yanında, “dış güçlerin, kendilerine bağlı ve çıkarlarına uygun politika izleyecek bir iktidar blokunu Türkiye’de hükümet yapmak istediği” de iddia edilmektedir.

Bu durumda KCK, “iç ve dış güçlerin CHP ve Fetullahçılar üzerinden Ak Parti Hükümetini tedricen aşıp yeni hegemonik bir hükümet kurmayı” hedeflediğini buna karşı halkın direneceğini ve “Halkın direnişinden sadece Ak Parti Hükümeti değil, dış güçler ve onun içerideki uzantıları olan Fetullahçılar, CHP ve MHP de ürkmekte ve korkmaktadır” demektedir.

KCK TEMELDE ÇÖZÜM İSTİYOR

Tanıları ve önerilerinde hırçın olmayan KCK bana göre temelde çözüm istemektedir; uzlaşma aramakta ve Türkiye’de gerçek bir demokrasi talep etmektedir.

KCK Bildirisinde, önümüzdeki seçimin çözümsüz problemi tanımlanmaktadır:
Önce, halk üzerinde hegemonya kurmak istediği için Ak Parti’nin demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıktığı ve zeminini kaybettiği söylenmekte; diğer taraftan da iktidar karşısında birleşenlerin yeni bir “hegemonik hükümet” kurmak istediğine işaret edilmektedir!

DURUM BUYSA KCK KİME GÜVENİYOR?

KCK’nın iddiası budur. Halk bu durumdaysa KCK kime güveniyor? Bu çıkmaz sokaktan nasıl feraha çıkacağımızı sormalıyız?
Bu sorunun cevabı bildiride şöyle veriliyor: “Kürt halkı ve Türkiye’deki demokrasi güçleri, Türkiye’nin demokratik istikrara kavuşmasını gerçekleştirecek birikim ve tecrübeye sahiptir”.

Bu sözlerle KCK soruna bir açıklık getirmemiştir; aylardan beri halkımız da sonunu görmediği bir belirsizlik içindedir.
Doğrusu ben de KCK’nın söylediği dışında bir şey söyleyemiyorum: 1950’den beri olduğu gibi, bu seçimde de, halkın bütününün vicdanı ve sezgilerine güvenmekten başka çaremiz yoktur.