BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Kasetten en büyük faydayı sağlayan parti

Kaset skandalların arkasında kim var? Gelinen tablo kime yaradı kime zarar verdi? Kafalar fena halde karışık.

Abone ol

Oktay SAĞLAM
İNTERNETHABER.COM-
Kaset skandalların arkasında kim var? Gelinen tablo kime yaradı kime zarar verdi? Kafalar fena halde karışık. MHP ile AK Parti arasında suçlamalar birbirini izliyor. İktidar adına belki en farklı ve dikkat çeken iki açıklama dün Başbakan Erdoğan'dan geldi.

TİB OLAYA GEÇ MÜDAHALE ETTİ

Kasetlerin faili bulunamadığı gibi Telekomaünikasyon İletişim Başkanlığı, (TİB) futbol diliyle söylersek "topa geç" girdi. Haftalardır sessiz kalan kurum videolar yayıınlandıktan sonra siteye erişim yasağı getirmesi spekülasyonları da beraberinde getirdi.

ERDOĞAN 'SİLAHIN' KENDİSİNE YÖNELDİĞİNİ HİSSETTİ

Seçim sürecinde AK Parti'nin bu konuyu işlemesi pek de poş karşılanması aslında. Ortalığa saçılan kasetlerin saçtığı yakıcı etkisini Erdoğan, çok yakından hissetmeye başlamış durumda. Fail meçhul kasetlerin serseri mayın gibi kendi partilerine yöneldiğini sezen Erdoğan, Kocaeli ve Bursa'da karşı yaptığı konuşmalar eleştirileri savuşturma çabasının parçası olarak görüldü.

AYNAYI CHP'YE TUTTU

Başbakan Erdoğan kaset siyasetinin partisine zarar verdiğini düşünmüş olacak ki rotayı CHP'ye çevirdi. MHP'nin kendilerini suçlamasına belli ki öfkeliydi Erdoğan. Kasetleri siyaset mühendislerinin işi olduğunu söylemesi hükümete yönelen eleştirileri bertaraf etme hamlesiydi:

"Biz, siyasetin çeteler eliyle kasetler eliyle değil, bizzat milletin eliyle şekillendirilmesini savunuyoruz. Bizi en başından itibaren bu ortaya saçılan kasetlerden dolayı suçlayanlar, gözlerini açsınlar ve sağına soluna baksınlar."

ERDOĞAN: KILIÇDAROĞLU EN BÜYÜK FAYDAYI SAĞLADI

MHP'den yönelen eleştiri oklarının yönünü ana muhalefete kıran Başbakan, bu tartışmanın kazananını açıkladı.  Bursa mitinginde "CHP Genel Başkanı kaset siyasetinden en büyük faydayı sağladı. Partisindeki kaset skandallarının üzerini örtmüş, hatta eski genel başkana şantajı desteklemiş bir genel başkandır" sözleriyle Başbakan, polemiğin çerçevesini daha da büyüttü.

KILIÇDAROĞLU EN RAHAT POZİSYONDA MI?

Kılıçdaroğlu kaset olayında iktidarı suçlasa da genel fotoğrafa bakıldığında tartışmanın dışarıda kalan tarafı gibi durdu. "Kasetin arkasında AK Parti olduğu ya da sepep olduğu" imajını iyi kullandı. AK Parti ile MHP arasındaki kavgayı üçüncü bir taraf olarak izledi. İstifalarla ilgili Kılıçdaroğlu'nun ''Yasa dışı bulgularla siyaset yapmak doğru değildir, ahlaki bulmuyorum'' sözleri de anlamlıydı.

SALDIRI TERS TEPEBİLİR

Şantaj ve tehdit yoluyla 10 üst düzey ismin istifası MHP'yi mağdur konumuna getirdi. Bahçeli "acımasız saldırılara" gögüs germeye çalıştı. Aslında istifalar MHP liderinin dediği gibi "arınmayı" da beraberinde getirdi. Kısacası MHP'ye yönelik sıkılan kurşun sandıkta ters tepebilme ihtimali yüksek. Bu durum biraz da A takımını kaybeden Bahçeli'nin kalan sürede konuyu nası işleyeceğiyle de alakalı.

KAPTAN KÖŞKÜNÜ TERKETMEDİ

İlk 4 yöneticinin istifasını isteyen Bahçeli neden son 6 yöneticinin istifasını istemedi? Çelişki gibi görülse de üst perdeden bakıldığında tablo çok farklı. Bahçeli ilk pozisyonda istifaya çağırarak siyasi duruşunu gösterdi. Bu anlamda tabanın sesine de kulak vermiş oldu. İkinci olayda istifalarını istese "şantaja boyun eğen bir lider" durumuna düşecekti. Sorumluluğu üstüne almasıyla elini taşın altına sokan Bahçeli, seçmen nezdinde "fırtınalı sularda seyreden gemisini terketmeyen kaptan" görünümüne büründü.