BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,09
ALTIN 2.472,06
HABER /  GÜNCEL

Kalp krizlerinde risk azalacak

Tıp teknolojisinde son gelişmelerçerçevesinde kalp hastalıklarına yönelik erken tanı konulmasına ve kriz riskine karşı önlem alınmasına olanak sağladığı bildirildi.

Abone ol

Tıpta ve teknolojideki gelişmeler sonucu ortaya çıkan yeni testler ve anjiyo yönteminin, kalp ve damar hastalıklarına yönelik erken tanı konulmasına ve kriz riskine karşı önlem alınmasına olanak sağladığı bildirildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirtaş, AA'ya yaptığı açıklamada, son 30 yılda anjiyo yönteminin uygulanmasında önemli ölçüde artış meydana geldiğini, teknolojideki gelişmenin bu artışta önemli katkısı olduğunu kaydetti. İletişim olanaklarının artmasının, hekimler arasında bilgi alışverişine, gelişmeleri takip etme ve uygulamaya olanak sağladığının altını çizen Demirtaş, şöyle konuştu: "Değişen hayat koşulları sonucunda doğuştan olmayan, (yaşama bağlı) kalp ve damar hastalıklarında artış meydana geldi. Katkı maddesi içeren gıdalar, spordan uzak yaşam, alkol ve sigara tüketimindeki artış, stres gibi gündelik yaşamın parçası haline gelen etkenler özellikle kalp krizini tetikliyor. Eskiden ani ölümlerde, (nazar değdi, kaderi böyleymiş) denilirdi. Oysa bugün, modern tıbbın olanaklarıyla kalp ve damar hastalıklarının nedenlerini ve korunma yollarını biliyoruz." Son yıllarda anjiyo uygulamalarındaki artışın, hekimlerin teşhiste şüphe bırakmama isteği ile yakından ilgili olduğunun altını çizen Demirtaş, "Kalp ve damar rahatsızlıklarına yönelik testlerde %10-15 yanılma payı olabiliyor. Ancak anjiyo yöntemiyle %98 oranında doğru tanı koyabiliyoruz" dedi. Demirtaş, kılcal damarlara yönelik testlerde anjiyonun da yeterli olmadığını, kesin sonuç alınması için farklı testlerin de gündeme geldiğinin altını çizdi. Hekimlerin ve sağlık kurumlarının anjiyo uygulamalarının suiistimal edilmemesi yönünde otokontrol mekanizması oluşturmasının gerekliliğine değinen Demirtaş, şöyle devam etti: "Bir hekimin, anjiyo uygulamalarının %20'den fazlasında, hastada herhangi bir riske rastlanmıyorsa, bulguları doğru değerlendiremediğini düşünürüz. Hekimlerimizin bu alandaki yenilikleri mutlaka yakından takip etmeleri ve kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Her ne kadar anjiyo ile doğru tanıya ulaşma oranı yüksekse de gereksiz uygulamalardan kaçınmak zorundayız. Bunun için öncelikle bulguların doğru değerlendirilmesi ve anjiyo kararının bundan sonra verilmesi gerekmektedir."