İstanbullu iki günde 'yetti artık!' dedi!

İstanbul iki gündür dünya liderlerini ağırlıyor. Ancak bu ağırlama İstanbulluları mutlu etmediği gibi çileden çıkardı.

Birleşmiş Milletler'in En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı, İstanbullu'ya iki gündür trafik eziyeti yaşatıyor.

İstanbul, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'na ev sahipliği yapıyor. Önceki gün, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde başlayan konferans, 13 Mayıs'a kadar devam edecek. Bu organizasyona, 192 ülkeden yüzlerce temsilci katılıyor. Tabii katılımcıların kongre salonuna geliş gidişi sırasında da trafik allak bullak oluyor. İki gündür, Taksim-Beşiktaş arası kelimenin tam anlamıyla felç. Birkaç dakikalık yol, bir saate uzuyor, millet sinir krizleri geçiriyor. Zaten hep böyle olmuyor mu?

"YETTİ ARTIK"

Ne zaman İstanbul'da önemli bir organizasyon olsa milyonlarca kişi eziyet çekiyor. Bazı yolların kapatılması, alınan olağanüstü güvenlik önlemleri derken kent arapsaçına dönüyor. Bu kez de gelenek bozulmadı ve çileli günler başladı. Konferans başladığı andan itibaren Acil Şikayet Hattı'na çok sayıda mesaj geliyor. İsyan mesajı... Yolu Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nin olduğu Harbiye ve civarına düşenler kargaşadan, adım adım bile ilerlemeyen trafikten bunalıyor, 'yetti artık' diye haykırıyor. Evet... Bugünlerde Taksim- Beşiktaş civarından geçmek tam bir işkence... Peki ya bu bölgelerde oturanlar ne yapsın? Her organizasyonda aynı eziyetle karşı karşıya kalan, evlerine girip çıkmakta bile zorluk çeken İstanbulluların bu curcunaya tahammül edecek gücü kalmadı. Gelin Beşiktaş Yıldız Caddesi'nde yaşayan bir okuyucumuza kulak verelim, konferans nedeniyle nasıl bir karmaşa yaşanıyor tüm ayrıntılarıyla öğrenelim...

"SİNİRDEN AĞLADIM"

"Uluslararası organizasyonlarda çektiğimiz trafik eziyeti bir tarafa, evimize girip çıkamıyoruz, aracımızı park edecek yer bulamıyoruz. Kentimize gelen temsilciler, genellikle bu civardaki otellerde kalıyor. Ve onların araçları için tüm otoparklar kapatılıyor. İSPARK da dahil... Öyle ya, burada oturan vatandaş aracını ne yaparsa yapsın, kime ne! Önceki akşam, tam bir saat boyunca aracımı park edecek yer aradım ve bulamadım. Artık sinirden ağladım. Çaresizce Gayrettepe'ye kadar gidip aracımı oraya bıraktım, sonra da evime taksiyle döndüm. Dünyanın her yerinde böyle organizasyonlar yapılıyor. Acaba hangi kentte böylesine bir zulüm var, bizden başka..."